Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Kızamık vakaları artıyor | Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu: “Kızamık, Covid-19’dan 6 kat daha fazla bulaşıcı”  

Türkiye’de kızamık vakaları artıyor. Özellikle 2023’te yoğun vaka artışı gösteren kızamığın belirtilerini ve alınması gereken tedbirleri Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu Medyascope’a anlattı. 2023’ün ilk dört ayında çıkan vaka sayılarından yola çıkarak Türkiye’de bir kızamık salgını olduğunu söyleyen Prof. Dr. Hamzaoğlu, “Tüm dünyada ve ülkemizde bu süreç olumlu ilerlerken maalesef bugün geldiğimiz nokta kötü” diye konuştu.

Halk sağlığı uzmanı Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu, kızamığın koronavirüsten altı-yedi kat daha fazla bulaşıcı olduğuna dikkat çekerek hastalığın belirtilerini anlattı. Prof. Dr. Hamzaoğlu, kişinin virüsü almasıyla birlikte, hastalığın belirtiler ortaya çıkmasından iki gün öncesinden başladığını söyledi. Belirtilerin yaygın döküntülerin önce baş çevresinde sonra tüm vücuda yayılmasıyla başladığını söyleyen Hamzaoğlu, kızamığın ilerlemesiyle beyin iltihaplanması, beyin tutulması ve zatürreye de yol açabileceğinin altını çizdi. Hamzaoğlu, bir hafta on gün içerisinde cilt döküntülerinin sönmesiyle beraber hastalığın bulaşıcılığının da ortadan kalktığını söylüyor.

Hastalığın tedavisine yönelik ise Hamzaoğlu, şöyle devam ediyor: “Ateşi düşürmekle ilgili ilaçlar kullanılabilir. Ayrı ayrı tedaviye yönelik girişimler yapılabilir ama kızamık virüsüne yönelik spesifik bir tedavi olmadığının altını çizmek isterim. Onun için aşıya muhtacız. Sağlık Bakanlığı bütün çocukları bir an önce hem hedef nüfus olarak saptamalı, hem de aşılarını yapmalı.”

“Hatırlatıcı dozlar da önemli”

Türkiye’nin aşılama takvimini anlatan Hamzaoğlu, aşının çocukluk döneminde ilk dozun 12’nci, ikinci dozun da 48’inci ayda yapılması gerektiğini söylüyor. Hamzaoğlu, kızamıkta erken yaşta aşılanmanın önemine değinerek, ilerleyen yaşlarda aşının koruyuculuğun azaldığını, hatırlatıcı dozların da ayrıca önemli olduğunu belirtiyor.

Prof. Dr. Hamzaoğlu, 2023’ün ilk dört ayında tespit edilen vaka sayısını açıklıyor ve şöyle ekliyor:

“Ocak 193, şubat 340, mart 445 ve nisan ayında 462 vaka tespit edilmiş. 2020 ve 2022’nin verilerine göre kızamık salgını var Türkiye’de. Bu esasında hepimiz için bir utanç kaynağı. Çünkü dünya genelinde uzun süreden beri kızamığın azaltılmasına ve ortadan kaldırılmasına yönelik aşılama çalışmaları çok yaygın bir şekilde sürüyor. Türkiye de yıllar önce bu konuda çok başarılı adımlar atan bir ülkeydi. Geldiğimiz nokta utanç verici. Tüm dünyada ve ülkemizde bu süreç olumlu ilerlerken, ilerlemesiyle ilgili gayret gösterilirken maalesef bugün geldiğimiz nokta kötü.”

“Hedef nüfusun doğru hesaplanacağı bir sisteme sahip değiliz”

Ülke nüfusunda aşılanan nüfusun yüzde 92-95 arasında olması durumunda Hamzaoğlu, hastalığın salgın yaratmayacağını söylüyor. Ailelerin ve sağlık sektörünün aşı takibi konusunda bilinçlenmesi gerektiğini hatırlatan Hamzaoğlu, 2003’te uygulanmaya başlayan “Sağlıkta Dönüşüm Programı”nın aşı takibinde ve hassasiyetinde bir dezavantaj yarattığını savunuyor.

Hamzaoğlu aşının salgının önüne geçmesindeki önemini anlatırken 2009’da sekiz vaka, 2010’da 15 vaka, 2011 yılında yedi kat artışla yüz beş vaka sayısına ulaşıldığını söylüyor. 2011’de yaşanan göçlerin de kızamığa etkisi olabileceğini söyleyen Prof. Dr. Hamzaoğlu, sığınmacıların da yaşam alanlarına sağlık hizmeti sunmak gibi sorumlulukların olduğunu belirtiyor.

Sağlık hizmetinde örgütlenmenin önemine değinen Hamzaoğlu, gelen sığınmacıların da aşı takibinin yapılması, sağlık geçmişlerinin takip edilmesi gerektiğine dikkat çekiyor:

“Hem iç göçler meselesinde hem de şu anda yaşadığımız alanlardaki durum itibarıyla maalesef bu sistem bir mahallede yaşayanların, bir köyde yaşayanların, bir ilçede yaşayanların tümünün kimlerden oluştuğunu bilecek bir model değil. Bir yaşına gelmiş bütün çocuklarımız kızamık aşısı olsaydı dört yaşına geldiklerinde de yeniden kızamık aşısı olsalardı, bu aşı takvimi 2020’den itibaren uygulanıyor olsaydı şu anda bu salgında karşılaşmazdık. Aşılamayla ilgili eksikliğimiz var. Bakın yüzde 95 dedikleri aşılama oranı ya da aşılama hızı yanlıştır demiyorum, hesap yanlış. Çünkü siz kaç kişiyi aşılamanız gerektiğiyle ilgili doğru bilgiye sahip değilsiniz. Böyle bir sorunumuz var. Yoksa aile sağlığı birimindeki hemşire ve hekim arkadaşlarımız canla başla çalışıyorlar. Ama dediğim gibi sadece kendi listesindeki çocukları biliyorlar. O mahallede kaç kişi var bilmiyorlar. Dolayısıyla biz hedef nüfusun doğru hesaplanacağı bir sisteme sahip değiliz.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.