CHP lideri Kılıçdaroğlu, Can Atalay’ı ziyaret etti: “Bir milletvekili TBMM iradesini dışlayarak cezaevinde tutulamaz”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye İşçi Partisinden (TİP) Hatay milletvekili seçilen ancak hâlâ tahliye edilmeyen Can Atalay’ı Silivri’de bulunan Marmara Cezaevi’nde ziyaret etti. Ziyaret sonrası açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, “Buraya gelişimizin temel nedeni TBMM iradesini kamuoyuna duyurmaktır. Hiç kimse milletin oylarıyla seçilmiş bir milletvekilini TBMM’nin iradesini dışlayarak cezaevinde tutamaz” dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Genel Başkan yardımcıları Zeynel Emre, Semra Dinçer ve Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır’la birlikte bugün (12 Haziran) saat 14.30’da bir seneyi aşkın bir süredir Marmara Cezaevi’nde tutuklu bulunan Can Atalay’ı ziyaret etti.

Görüşme yaklaşık bir saat sürdü. CHP lideri, Can Atalay’ın dört konuyu gündeme getirdiğini ve heyecanlı olduğunu söyledi. Can Atalay’ın cezaevinden çıktıktan sonra önce deprem bölgesine gitmek istediğini aktaran Kılıçdaroğlu, Atalay’ın dava dosyasının tamamına hâkim olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, Can Atalay’ın kendisine ve Gezi Parkı davası kapsamında tutuklu bulunan altı kişiye yapılan haksızlığı anlattığını aktardı:

“Cumhuriyeti ve demokrasiyi savunma konusunda kendisinin ve arkadaşlarının kararlı olduklarını ifade etti. Biz de cumhuriyeti ve demokrasiyi her koşulda savunacağımızı, buraya gelişimizin temel nedeninin de milletin iradesine, demokrasiye sahip çıkmak olduğunu kendilerine aktardık.”

“Bir milletvekili TBMM iradesini dışlayarak cezaevinde tutulamaz”

Can Atalay’ın milletvekili seçildiğinde hükümlü değil tutuklu olduğunu ve sabıka kaydının bulunmadığını aktaran Kılıçdaroğlu, Atalay’ın yaşadığı süreci özetledi. Temel amacının Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) iradesini kamuoyuna duyurmak olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, bu görevin de en çok CHP’ye yakışacağını ifade etti:

“Buraya gelişimizin temel nedeni TBMM iradesini kamuoyuna duyurmaktır. Hiç kimse bir milletvekilini, milletin oylarıyla seçilmiş bir milletvekilini TBMM’nin iradesini dışlayarak cezaevinde tutamaz. Bu doğru değildir. Bu görev en çok kime yakışırdı, en çok CHP’ye yakışırdı. Çünkü bu ülkeye demokrasiyi getiren parti biziz. Eğer demokrasiyi getirdiysek, demokrasiyi bütün kurum ve kurallarıyla yaşatmak zorundayız.”

“TBMM Başkanı AYM kararının gereğini yapmak üzere harekete geçmeli”

Silivri’deki Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndan TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’a çağrıda bulunan Kılıçaroğlu, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) benzer konularda verdiği kararları örnek gösterdi ve Kurtulmuş’u mücadele etmeye çağırdı:

“Bugün TBMM Başkanı ‘Meclis’in iradesi belli oldu’ diye açıklamalar yapmış. Benim Sayın Başkan’dan beklediğim şudur: Bu konuda AYM’nin verdiği bir karar var, o kararı alacak üstüne bir dilekçe yazacak, bu AYM kararının gereğinin süratle yerine getirilmesi için Adalet Bakanlığı’na bir yazı yazacak. Yani ben yerimde oturayım, milletin oylarıyla seçilen milletvekili içeride tutuklu ama efendim ben de buraya gelmesini istiyorum… Ne demek istiyorum? Oraya gelmek zorunda ve bunun için mücadele edecek bir numaralı aktörün de TBMM Başkanı olması gerekiyor.”

Gazetecilerden de beklentilerinin olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, cezaevinde yatan gazeteciler ve avukatları örnek göstererek 21. yüzyılda insanların düşüncelerinden dolayı hapiste olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, vatandaşlarda karamsarlık atmosferinin hakim olduğunu söyledi ve “Hiç kimsenin karamsarlığa kapılma hakkı da yoktur, hukuku da. Hepimiz cumhuriyeti kökleştirmek ve demokrasiyi büyütmek için bu mücadeleye katkı vermek zorundayız. Katkıyı da en çok medyadan bekliyorum” dedi.

Kılıçdaroğlu, açıklamasının ardından soru kabul etmeden cezaevinden ayrıldı.

Can Atalay, Anayasa’nın 83. maddesine rağmen cezaevinde

Gezi Parkı davasında 18 yıl hapis cezasına çarptırılan avukat Can Atalay, 14 Mayıs seçimlerinde TİP’ten Hatay milletvekili seçildi. İki gün sonra milletvekilliğinin iki ayı dolacak olan Atalay’ın, Anayasa’nın 83. maddesine göre tahliye edilmesi gerekiyor. Ancak Atalay hâlâ cezaevinde tutuklu bulunuyor ve avukatlar bu durumun hukuka uygun olmadığını her fırsatta dile getiriyor. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Gezi davasına ilişkin tebliğnamesinde Atalay’ın “Hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan mahkûm edildiği ve bu suçun Anayasa’nın 14. maddesindeki istisnalar kapsamında olduğu öne sürerek, yasama dokunulmazlığından faydalanamayacağını savundu.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.