Gezi davasında 25 Nisan 2022’de tutuklanan ve 14 Mayıs’ta Türkiye İşçi Partisi’nden (TİP) Hatay Milletvekili seçilen Can Atalay’ın avukatları, hakkındaki yargılamanın durdurulması ve tahliye talebinin reddedilmesinin ardından Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvurdu.
TİP Hatay Milletvekili Can Atalay, tahliye ve hakkındaki yargılamanın durdurulması talebinin reddedilmesinin ardından, bugün (20 Temmuz) avukatları aracılığıyla AYM’ye başvurdu. Atalay adil yargılanma; seçme, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma ve kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğini belirtti. Başvuruda, ihlallerin giderilmesi ve tutukluluk halinin sonlandırılması istendi.
Hak ihlali başvurusunda; Anayasanın 36. ve 13. maddesiyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 6. maddesindeki adil yargılanma hakkının ihlal edildiği, dolayısıyla Sözleşme’nin 17. maddesinin de ihlal edildiği belirtildi.
Atalay, ayrıca Anayasa’nın 67. maddesindeki “seçme, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkının ihlal edildiğinin” tespitini talep etti.
Yapılan başvuruda Atalay, “İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Sözleşmeye Ek Protokol Madde 3’te yer alan Serbest Seçim Hakkı ile Anayasanın 19. (kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı) ve AİHS’nin 5. maddesinin (1) ve (4) fıkralarının ihlal edildiğini” belirtti.
Dava süreci
Avukat Can Atalay, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde Gezi Parkı eylemlerine ilişkin davada yargılanmış ve 18 yıl hapse mahkum edilmişti.
Mahkemece, davanın diğer sanıkları Anadolu Kültür AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kavala ağırlaştırılmış müebbet, Ayşe Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater Utku, Ali Hakan Altınay, Mine Özerden, Tayfun Kahraman ve Yiğit Ali Ekmekçi de 18’er yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin 8 sanık hakkındaki mahkumiyet kararını hukuka uygun bulmuştu.
Avukatları, Anayasa’nın 83. maddesi kapsamınca Atalay’ın serbest bırakılması için Yargıtay’a başvurmuştu. Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Can Atalay’ın avukatlarının tahliye talebini oybirliği ile reddetmişti. Kararda, yasama dokunulmazlığına iki istisna getirildiği, bunların “ağır cezayı gerektiren suç hali” ve Anayasa’nın “temel hak ve hürriyetlerin kötüye kullanılamaması” başlıklı 14. maddesindeki durumlar olduğu belirtilmişti.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin Can Atalay’ın tahliye talebini reddetmesinin ardından, dosya itirazın incelenmesi için Yargıtay 4. Ceza Dairesi’ne gönderilmiş; Yargıtay 4. Ceza Dairesi de, Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin kararını yerinde bulmuştu. Daire, bire karşı dört oyla, Atalay’ın avukatları tarafından Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin kararına yapılan itirazı reddetmişti.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
25 Nisan 2022’den beri Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan Can Atalay, 14 Mayıs’ta yapılan 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi’nde TİP Hatay Milletvekili seçilmesine, mazbatasını almasına, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı adayı olmasına, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyesi seçilmesine rağmen tahliye edilmiyor.