22 yaşındaki Farah Nurfirman astım hastası. Farah, bir hastanede stajyer olarak çalışıyor. Genellikle maske takıyor ve inhaler cihazlar kullanıyor. Fakat ne kullanırsa kullansın, yaşadığı Endonezya’nın başkenti Cakarta’daki hava kalitesi, iyileşmesine yardımcı olmuyor. Birden fazla doktor kendisine tek bir şey öneriyor: “Jakarta’yı terk et!”
Cakarta uzun süredir hava kirliliği ile boğuşuyor. Öyle ki Cumhurbaşkanı Joko Widodo, kötüleşen hava kalitesi nedeniyle memurların evden çalışmasını zorunlu kıldı. Hava kalitesini ölçen teknoloji şirketi IQAir’in verilerine göre Cakarta’daki hava kirliliğinin seviyesi, aşırı hava kirliliği ile bilinen Riyad, Doha ve Lahor gibi kentleri geride bıraktı. Öte yandan 30 milyon insanın yaşadığı Cakarta, mayıs ayından bu yana yapılan ölçümlerde sürekli olarak dünyanın en kirli 10 şehri arasına giriyor.
Hava kirliliğinin arttığı şu günlerde Farah, durumunu daha iyi izlemek için kızılötesi ışınlar ile kanındaki oksijen satürasyonunu ölçen oksimetre kullanıyor. Farah yaşadıklarını şöyle anlatıyor:
“Astımı olan insanlar olarak oksijen seviyeniz biraz bile düşse bunu anlayabilirsiniz. Böyle dönemlerde göğsüm gerçekten ağrıyor, nefes alamıyorum. Astımım şiddetli ve aynı zamanda kalıtsal. Konuştuğum her doktor bana Cakarta’dan taşınmam gerektiğini söylüyor. ‘İyileşmek istiyorsan Cakarta’dan ayrıl’ diyorlar.”
Çok yorulduğunu belirten Farah, maske takmak dışında hiçbir seçeneği olmadığını da söylüyor.
“Sessiz katil”
Hava kirliliğini günlük yaşamında hissedenlerden biri de 22 yaşındaki Juan Emmanuel Dharmadjaya. Juan daha önce tüberküloz hastasıydı, şimdi ise sinüziti var. Şehirden gitmek de istemiyor ama hastalıkları kendisini büyük bir ikilemde bırakıyor:
“Endonezya’da kalmayı gerçekten istiyorum çünkü burası benim doğduğum ve ailemin yaşadığı yer. Fakat hava kirliliği, sessiz katil.”
Bilişim sektöründe çalışan Juan, Almanya’da öğrencilik yaptığı dönemlerde kış aylarında burnunun bile akmadığı günleri hatırlatarak, Cakarta’daki yaşamın zorluklarından bahsediyor:
“Günlük hayatıma odaklanamıyorum çünkü burnum sürekli akıyor, kaşınıyor. Avrupa’da öğrenci olduğum dönemde sıcaklığın donma noktasının altına düştüğü kış aylarında bile burnum hiç akmadı, öksürmedim. Ancak Cakarta’ya döndüğümde işler birdenbire tersine döndü.”
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Çıkarlar mı devrede?
Endonezya Çevre ve Orman Bakanlığı’ndan üst düzey bir yetkili, kuru hava nedeniyle haziran, temmuz ve ağustos aylarında Cakarta’da her zaman hava kirliliğinin arttığını söyledi.
Yetkililer, araç emisyonlarının da hava kirliliğinin büyük bir nedeni olduğunu belirtiyor. Muhammed Aminullah gibi çevre aktivistleri ise fabrikaların ve kömürle çalışan termik santrallerin Cakarta’daki hava kirliliğin en büyük nedeni olduğunu düşünüyor. Endonezya’da hükümetin karbon emisyonlarını azaltmak için hedefleri var. Örneğin 2056’ya kadar elektrikte kullanılan kömürü aşamalı olarak sonlandırmak istiyor. Fakat çevre platformları, hükümetin “ekonomik ve siyasi çıkarlar” nedeniyle bu sektöre yeterince sert davranmadığı görüşünde.
Kaynak: BBC