Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Çin ekonomisi deflasyona girdi | Dünya ve Türkiye nasıl etkilenecek?

Dünyanın en büyük ikinci ekonomisi Çin’de tüketici fiyat endeksi (TÜFE), Haziran ayında sabit kaldı, Temmuz ayında yüzde 0,3 geriledi. Temmuz verileriyle birlikte de deflasyon endişeleri arttı. Çin’deki deflasyonun dünyayı nasıl etkileyeceğini Prof. Dr. Haluk Levent ve Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi, ekonomist Mehmet Şevket Sayılgan değerlendirdi.

Çin Merkez Bankası 15 Ağustos’ta faiz indirimine gitti. Çin’de sanayi üretimi, perakende satışlar ve ihracat beklenenden daha zayıf bir performans gösterdi. Genç işsizliği yüzde 21,3’le rekor kırdı.

Ardından Çin’de enflasyon Haziran’da sabit kaldı, Temmuz’da ise yüzde 0,3 geriledi. Çin’de Mart’ta bu yana yüzde 1’in altında seyreden tüketici fiyatları, iki yılın ardından ilk kez düştü.

“Çin’deki çöküş, servet etkisinden kaynaklanıyor”

Prof. Dr. Haluk Levent, Çin’deki fiyat düşüşlerinin öncesinde yaşanan sürece değindi.

“Çin’deki çöküşün nedeni aslında ekonominin çarklarında ortaya çıkan bir problemden kaynaklanmıyor. Servet etkisinden kaynaklanıyor” diyen Levent şöyle devam etti:

“İnsanların gelirleri yükselince geçtiğimiz 25-30 yıl içerisinde ev talep etmeye başladılar. Geleceğe dönük beklentileri çok olumlu bir hale gelmeye başladı. Devlet, bankalarla kredi kanallarını da açtı. Dolayısıyla insanlar borçlandılar. Ne yaptılar? Araba almaya başladılar, ev almaya başladılar. Şimdi öyle bir an geldi ki, Çin’de toplam konut piyasasının değeri, bütün Amerika’daki şirketlerin yarattığı değerin çok üstüne çıktı.”

“Bu süreç işsizlik ortaya çıkarıyor”

Daha sonra borçlanan kişilerin yüksek faizli kredileri ödeyemediğini belirten Levent, alınan evlerin hızla satılmaya başladığını söyledi:

“Dolayısıyla o da satışa sunulan konut miktarının talepten daha hızlı yükselmesine neden olur ve fiyatlarda birdenbire düşüş başlar. Bu düşüş öyle bir düşüş ki, servetlerde azalma başlar. Servette azalma başlayınca borç stoku aynı kaldığından, o borç stokunu karşılayabilecek servet gücü olmadığı için insanların kredibilitesi azalır. Hem evi satamıyorsun, hem yeni krediye ulaşamıyorsun. Öteki tarafta şirketler, özellikle konut şirketleri başta olmak üzere, batmaya başlıyorlar.”

Bu sürecin işsizlik ortaya çıkardığını söyleyen Levent, “İşsizlik ortaya çıkınca, serveti azalan insanların bir de gelirleri yok olmaya başladığında iyice ödeme problemi ortaya çıkmaya başlıyor. Bu sefer finansal sektör sıkıntıya girmeye başlıyor. Bu sefer ne olur, küçülmeye gitmek isterler. Kötü kredileri atıp, küçülmeye giderler. Maliyetleri kısmak isterler. Maliyetleri kısmak isteyen eleman çıkarır. Eleman çıkarınca işsizlik büyür. İşsizlik büyüyünce sorun büyür. Bu sefer diğer sektörü de sarmaya başlar” dedi.

“Çin’deki durum, dünya piyasalarının olumsuz etkilenmesine neden oluyor”

Bu sürecin dünyayı da etkileyeceğini söyleyen Levent, “Çin, diğer ülkelerin üretim için talep ettiği malları ucuza sağlayan bir ülke. Onlarda bir tedarik problemi ortaya çıkmaya başlıyor. Onların da talepleri var. Bunların hepsi Çin ekonomisi tarafından karşılanmıyor. Dolayısıyla hem maliyet yönünden olumsuz etkide bulunuyor. Hem de talep yönünden olumsuz etkide bulunuyor ve bu da dünya piyasalarının olumsuz etkilenmesine neden oluyor” dedi.

Çin hükümetinin ülke içinde canlılığı sağlamak için ithalata kısıtlama getirebileceğini söyleyen Levent, sözlerini şöyle bitirdi:

“Çin’in ithalatının düşmesi, diğer ülkelerde satış imkanlarının hızla daralması demek. Mesela bir ülke ihracatının yüzde 30-35’ini bakırdan yapıyordur. Çin’in bakır talebi durduğunda, bir anda ihracatının üçte biri gider. Bunlar da yayılarak dünya ekonomisini durgunluğa, deflasyonist bir ortama doğru götürür.” 

“Çin’de yaşanılanlar önümüzdeki dönem yaşayacaklarımızın karşılığı”

Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi, ekonomist Mehmet Şevket Sayılgan, konuyla ilgili “Çin’de yaşanılanlar bizim önümüzdeki dönem yaşayacaklarımızın karşılığı” yorumunu yaptı.

Çin’in sanayi üretiminde ve perakende satışlarda yaşadığı düşüşün gündelik hayatı etkilediğini söyleyen Sayılgan, “Bunları göz önüne alırsak ‘Çin dünyaya bir deflasyon mu ihraç ediyor?’ da diyebiliriz” dedi.

Çin’in 2023’ün sonu ve 2024’te global piyasalardaki en büyük risk olacağını söyleyen Sayılgan şöyle devam etti:

“Çin’de yaşanacak bir problem, emtia fiyatlarını ve üretici ülkelerde yaşanacak sorunlardan başlayarak gelişmiş ekonomilerin de üretim ve cirosal performanslarını da etkileyecek bir nihai noktaya gidecektir.”

Deflasyon nedir?

Deflasyon, piyasada fiyatların belirli bir zaman aralığında sürekli düşmesidir. Enflasyon, sürekli fiyat artışı anlamına gelirken, deflasyon bu durum tersidir. Deflasyonun üretim ve istihdam üzerinde olumsuz etkileri olur.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.