Formula 1’de 2023 sezonunun 14. yarışı Hollanda GP, geçen pazar günü (27 Ağustos) koşuldu. Medyascope Spor yazarı Muhammed Kaya, yılın 14. yarışında hayal kırıklığı yaratan ve beklentilerin ötesinde performans gösterenleri yazdı.
Düşenler ve çıkanlar: Formula 1 Hollanda GP analizi
Yaz arasından sonraki ilk yarışta yağmur gördük, kuru zemin gördük, podyumda farklılıklar gördük ancak bir şey aynıydı: Max Verstappen’in performansı.
Lastiklerin ve yağmurlu havalarda yarışma durumunun yine tartışıldığı bir haftada Verstappen yine galip geldi. Pierre Gasly sürpriz yaparak podyuma çıktı. Fernando Alonso da Aston Martin’in ötesinde performans göstermeye devam etti. Gelin, Hollanda yarışının düşenlerine ve çıkanlarına beraber bakalım…
Düşenler
McLaren
SPA’da ve daha öncesinde iyi performans gösteren McLaren’in bir gelişim sürecinde olduğu aşikâr ancak Hollanda’da özellikle yarışta çuvalladılar. Altı puanlık bir performans gelişim sürecinde bir takım için hiç de fena görünmese de sıralama turlarında 2. ve 8. sırayı aldıktan sonra yalnızca bu puanlar ile dönmek pek de keyif vermemiştir.
Özellikle ilk yağmur esnasında takımın stratejiye karar verememesi ekibe oldukça pahalıya patladı. Lando Norris de bu duruma telsiz mesajı ile isyan etti. Oscar Piastri’nin performansı da pek tatmin edici olmayınca olası puanları kaybetmek kaçınılmaz oldu. Lando Norris yarış içerisinde iyi işler çıkaran Alex Albon ile sık sık karşılaştı. Lando Norris, Albon’u arkasında tutmayı başardı ancak Piastri başaramadı. Yarış temposunda da Albon Piastri’den 0,33 saniye daha hızlı idi.
Tüm bunlara hatta Alpine’in podyumuna rağmen McLaren daha hızlı görünüyor. McLaren gelişmeye devam edecek ancak stratejilerini daha doğru tabir ile kararlarını hızlı almalılar. Hepsi bu…
HAAS, Alfa Romeo ve AlphaTauri
Böyle yarışlarda özellikle alt sıralardaki takımlar için şans doğar, tıpkı eskiden olduğu gibi ancak ne HAAS ne Alfa Romeo ne de AlphaTauri bu şansı kullanamadı. Williams bunu kısmen de olsa Alex Albon ile (kötü strateji ile onlar da Albon’a yazık edecekti, neyse ki olmadı) başardı. Çünkü, Williams burada Ferrari’den daha iyi göründü, abartısız bir şekilde.
HAAS, Alfa Romeo ve AlphaTauri şu anda açık ara en kötü üç araç ve böylesine kaotik bir yarışla karşı karşıya kaldıklarında bundan hiçbir şey alamamaları gerçekten endişe verici çünkü doğru strateji ile podyum alan Alpine de aslında podyum alacak güçte bir takım değil. Bu kadar basit esasında.
Aslında her takım hedefe kısmen yaklaştı ancak başaramadı. Zhou ile Alfa Romeo; Magnussen ile HAAS ve Tsunoda ile AlphaTauri. Hepsi de bireysel hatadan veya strateji hatasından yarışın sonunda puan almayı başaramadı. Bireysel performanslar takım içerisinde değerlendirilecektir elbet ancak Tsunoda ve bireysel hatası olmasa Zhou gibi iyi performans gösteren pilotlar bu yarışta da puan almazlarsa ne zaman alacak? Zor.
Charles Leclerc
Williams’ın Ferrari’den daha iyi olduğu yıllar olmuştu elbet ancak son dönemlerde bunu pek yaşamamıştık. Zandvoort’ta Charles Leclerc Alex Albon’dan daha etkisiz bir performans sergiledi. Bu tabii ki yalnızca Leclerc’in suçu değil ancak performansı ile Aston Martin’i yukarıya taşıyan Alonso da gözümüzün önünde.
Charles Leclerc’e Daniel Ricciardo yerine yarışan Liam Lawson seni bu yarışta geçecek deseler muhtemelen inanmazdı ancak öyle oldu. Oscar Piastri ile temasından sonra zeminde oluşan sorun sonrasında araç gitgide performans kaybetse de özellikle takıma karşı olan refleksleri bana göre yumuşak kalıyor. Bu nedenle Ferrari’yi ileriye taşıyacak gücü takıma gösteremiyor. Red Bull, Max Verstappen’in içerisinde olduğu herhangi bir durumda hata yapamaz. Verstappen yaptırmaz, Leclerc’in de bu refleksleri göstermesi gerekiyor yoksa Williams’ın gelişimini uzaktan uzağa izler durur.
George Russell
George Russell gerçekten bu hafta fazlasını hak etmişti ancak bir dizi şanssızlık peşini bırakmadı. Sıralama turlarında açık ara Lewis Hamilton’dan daha iyi olması ve yağmur stratejilerini (yanlış tercihlere rağmen) iyi değerlendirmesi belki de onu üst sıralara taşıyacaktı ancak olmadı.
Takım stratejileri pek de doğru seçmedi, konsantrasyon kaybı yaşayan Russell da bir ara çakıllara da girince yarış psikolojik açıdan kopmuş oldu. Kırmızı bayrak sonrasında da önce Tsunoda sonrasında Norris ile yaşanan temaslarla da fiziksel hasar alınca Hollanda’dan puansız döndü.
Logan Sargeant
Logan Sargeant, sıralama turlarında gösterdiği performans sonrasında (kaza yapsa da) yarışta da beklentileri yükseltmişti. Geleceği adına önemli olabilecek bir yarıştan maalesef eli boş döndü. Maalesef diyorum çünkü daha öncesinde çokça dalga geçilen kazalarının aksine direksiyonundaki hidrolik arıza nedeniyle kaza gerçekleşmiş.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
Tabii ki nedeni ne olursa olsun çaylak bir pilot için art arda bu tip kazalar takıma bir maliyet doğurur, üstelik bu takım bağımsız bir takım olan Williams ise. Tüm bunları bir araya getirdiğimizde elindeki büyük fırsatı kaçıran Sargeant için Williams koltuğu gittikçe uzaklaşıyor. Diğer yarışlarda da bu denli performans gösterirse işinin zor olduğunu söylemek zor değil.
Çıkanlar
Pierre Gasly
Esteban Ocon’un hakimiyet sürdüğü Alpine takımına ardından aracına alışması uzun sürse de Pierre Gasly bence şu anda takımın liderliğini eline almış durumda.
Gasly için haftanın pek de parlak başladığını söyleyemeyiz ancak tüm şans yarışta geldi. Sıralama turlarını 12. sırada tamamladıktan sonra muhtemelen kimse bu sonucu beklemiyordu ancak doğru strateji ardından üzerine Sergio Perez’e ceza gelince podyum da geldi. Pierre Gasly de pit yolunda hata yaparak ceza aldı ancak Ferrari’lerin, McLaren’lerin ve kısmen Mercedes’lerin kaybettiği haftada aradan sıyrılmak hem takım içerisindeki konumu hem de Alpine için önemliydi.
Esteban Ocon’un ancak 10. olabildiği bu yarışta podyuma çıkmak, Fransız bir takımda Fransızların mücadelesinin yakında bir taht kavgasına dönüşebileceğini hissettiriyor.
Fernando Alonso
Nerdeyse iki ay aradan sonra Aston Martin, Fernando Alonso ile podyuma çıkmayı başardı. Kanada’dan alınan ikinciliğin ardından bariz bir şekilde düşüş yaşayan takım için bu bir teselli olmuştur ancak takım performansına baktığımızda Aston Martin pek de iç açıcı görünmüyor. En azından Lance Stroll’ün de performansını baz aldığımızda.
Fernando Alonso, yıllardır gittiği takımlarda takımı yukarı çeken bir performans sergiliyor. Aston Martin gibi bir araca rağmen Sergio Perez ile arasındaki fark 0,20 saniye dolaylarında. Görece daha iyi takımlar olarak lanse ettiğimiz Mercedes ve McLaren’in de önünde. Strateji olarak mükemmel sayılmayan bir plana rağmen Albon, Russell ve Zhou geçişleri bu podyumu ayak sesleri oldu. Diğer yarışlarda Aston Martin neler yapacak göreceğiz ancak Alonso’nun fazlasını yapacağı aşikâr.
Max Verstappen
Art arda 9 yarış kazanarak Sebastian Vettel’in rekoruna ortak olan Verstappen’in bu rekoru kırması pek de zor değil. Yarışta pite ilk giren Sergio Perez’i birkaç tur sonrasında yakalaması zaten herkes için yarış bitti moduydu ancak sonrasında yaşanan kaotik durumlarda da önde kalmayı bildi.
İlk yağmur lastikleri stintinde 1,1 saniye daha hızlı turlar atan Verstappen, Perez’i her yeni lastik tercihinde performans olarak geride bıraktı. Genel tempoda da takım arkadaşından 0,6 saniye daha hızlı idi. Kusursuz.
Liam Lawson
Rüya gibi bir başlangıç mı? Tam olarak değil ama göze çarpan bir performans! AlphaTauri de muhtemelen bu kaotik yarışta bu çaylaktan böyle bir performans beklemiyordu. Kendisi röportajında performansından pek de memnun olmadığını söylese de detaylı incelendiğinde Yuki Tsunoda ile arasında yalnızca 0,9 saniye bir tempo farkı olduğu görülüyor.
Puan alamasa da bu kaotik yarışta sakin kalmak, hata yapmamak ve doğru geçişler yaparak ayağını yere sağlam basmak önemli işlerdi. AlphaTauri’nin bu sezon performansı göz önüne alındığında performansı ilk kez yarışan bir pilot için iyi sayılır. Umarım sonu Nyck De Vries gibi olmaz. Belki de puan alamaması bu açıdan iyi oldu.
Yazan: Muhammed Kaya
Editör: Doğa Üründül
