2020 ABD Başkanlığı seçimlerinde sonucu lehine çevirmeye çalışmakla yargılanan Donald Trump, Georgia eyaletinde teslim olmuş, 200 bin dolar kefalet bedeliyle serbest kalmıştı. Trump’ın yargılanması için “Amerika’da yargı bağımsızlığı var. Trump’ı ABD demokrasisi yargılıyor” yorumları ne kadar gerçekçi? Yargılama demokrasinin sonucu mu, yoksa demokrasinin krizi mi? Nuray Mert yorumladı.
Popülist liderlerin tüm dünyada demokrasi krizine neden olduğunu söyleyen Nuray Mert, bu liderlere olan desteği yargı yoluyla engellemeye çalışmanın da başka bir krize yol açtığını düşünüyor.
Mert’e göre, Trump’ın yargılanması ABD demokrasisinin veya yargı bağımsızlığının sonucu değil. Aslında amaç, Trump’ın aday olmasını yasaları kullanarak engellemek:
“Seçimli otoriterlik ne kadar kötüyse, seçilmiş otoriter liderleri yargı yoluyla adam etmeye çalışmak da bir o kadar antidemokratik savrulmadır. Mesele, toplumların bu insanları destekleyecek noktaya nasıl geldiği. Seçimle geleni yargı yoluyla adam etmeye çalışmak, kutuplaşmayı daha da artırdı. Trump’ı resmen seçimlere sokmamak için yargılıyorlar. Bu da desteğini daha da artırmasına sebep oldu.”
Trump’ın yargılanmasını AKP’nin 2008’deki kapatma davasıyla benzeten Mert, bunun tortularının hâlâ devam ettiğini belirtti:
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
“Hâlâ o kafada olanlar var. Trump davasını ‘Keşke bizde de yargı çalışsa’ diye izleyenler ellerini ovuşturuyor. Seçmen de bunu anlıyor, hissediyor. Sonra seçmenin neden Erdoğan’ı desteklediğini sorgulamaya kalkıyorlar. İnsanlar anlıyor. İçten içe bir müdahale olması için bekleyenler olduğunu hissediyor seçmen. ABD’de de yargı hayrına işlemiyor. Demokrasi adına bu tip müdahalelerin sonuçları istendiği gibi olmuyor.”