Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Çorlu tren kazası davası 23 Kasım’a ertelendi

Yedisi çocuk 25 kişinin hayatını kaybettiği, 300’den fazla insanın yaralandığı Çorlu tren kazası davasının 15. duruşması bugün (1 Eylül) yapıldı. Mahkeme heyeti, üst düzey yetkililer hakkında suç duyurusunda bulunulması talebini reddetti, duruşma 23 Kasım’a ertelendi.

Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde 8 Temmuz 2018’de meydana gelen ve 7’si çocuk, 25 kişinin hayatını kaybettiği, en az 300 kişinin yaralandığı tren kazası davasının 15. duruşması Çorlu Halk Eğitim Merkezi’nde yapıldı.

Davadan önce Santral Parkı’nda bir araya gelen aileler “Hak, hukuk, adalet”, “Kaza değil cinayet”, “Susma, sustukça sıra sana gelecek”, “Katiller halka hesap verecek” sloganlarıyla davanın görüldüğü Çorlu Halk Eğitim Merkezi’ne yürüdü.

“Kazadan önce hava durumunu takip etmiyorduk”

15. duruşmada tanık Gürel Yaprak dinlendi. Yaprak, kazadan önce hava durumunu takip etmediklerini söyledi:

“Nöbetçi ekip sadece uzun süreli bayram dönemlerinde kurulurdu. Nöbette mıntıkamızı turne yapıyorduk, hava durumunu takip ediyorduk. Olaydan önce hava durumunu takip etmiyorduk. Nöbetçi ekip turne yapıyordu, mıntıkamızın sonuna kadar gidip geri dönüyorduk. Trenlerin durumunu, hava durumunu takip ediyoruz. Hafta sonları vs. nöbetçi ekip kurulmuyordu. Kendi kısım şefimizle nöbetçi ekip iletişim kuruyordu bölgeyle doğrudan irtibatımız yok. Kazadan sonra hava durumunu telefonumuza indirdiğimiz radar programı ile takip etmeye başladık. Telefona indirdiğimiz radar programını takip etmemiz ile ilgili yazılı-sözlü bir emir verilmiyor, ben kendim istersem kontrol ediyorum.”

Yaprak, kazanın olduğu mıntıkada sadece üst yapının değiştiğini ve platform genişliğinin yapılmadığını ekledi.

Avukat Onur Şahinkaya, tanık Gürel Yaprak’a, “Kazanın olduğu gün nöbetçi olsaydınız, yağışı ve sel akışını turnenizde görseydiniz ne yapardınız?” diye sordu. Tanık Gürel Yaprak ise “Hattı durdururdum” cevabını verdi.

TCDD Servis Bakım Müdür Vekili Mümin Karasu’nun etkili olduğunu ve kendisinden emirler aldıklarını söyleyen Yaprak, avukat Şahinkaya’nın “Mümin Karasu lokal yağışların geleceğini ani ve yol güzergahını etkileyecek yağışlar olacağını, yolların kontrol altında tutulması gerektiğini söylemiş. Bu konuda bilgilendirildiniz mi?” sorusuna, “Hayır, bilgilendirilmedim” dedi.

Tren kazasında hayatını kaybedenlerin ailelerinin avukatı Akçay Taşçı, “Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) Genel Müdürlüğü nezdinde ismi dışında her şeyi ortaya konulmuş kişiler hakkında suç duyurusunda bulunmanızı talep ederiz” dedi. Mahkeme heyeti ise dosyanın esas hakkında mütalaanın hazırlanması için savcılığa gönderilmesine ve üst düzey yetkililer hakkında suç duyurusunda bulunulması talebini reddetti.

Duruşma 23 Kasım’a ertelendi.

Ne oldu?

İstanbul Halkalı’dan Edirne Uzunköprü’ye giden “hızlandırılmış” tren, 8 Temmuz 2018’de Tekirdağ’ın Çorlu ilçesine bağlı Sarılar’da devrildi. Kazada 25 kişi yaşamını yitirdi, en az 300 kişi yaralandı. Kazanın yaşandığı alanda iki yıl sonra, 16 Temmuz 2020’de bilirkişi heyeti keşif yaptı.

Kazaya ilişkin davada TCDD 1. Bölge Müdürlüğü’nde görev yapan Demiryolu Bakım Müdürü Turgut Kurt, Yol Bakım ve Onarım Şefi Özkan Polat, Köprüler Şefi Çetin Yıldırım ve Hat Bakım ve Onarım Memuru Celaleddin Çabuk yargılanıyor. Dört sanığın, “taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olmak” suçundan 2’şer yıldan 15’er yıla kadar hapsi isteniyor.

Kazada yakınlarını kaybedenler, dönemin Ulaştırma Bakanı Ahmet Aslan, TCDD Genel Müdürü İsa Apaydın, TCDD Genel Müdür Yardımcısı Ali İhsan Uygun, TCDD Servis Bakım Müdür Vekili Mümin Karasu’nun fotoğraflarını taşıdı ve gerçek sorumluların yargılanmasını talep ediyor.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.