Düşenler ve çıkanlar: Formula 1 İtalya-Monza GP analizi

Formula 1’de 2023 sezonunun 15. yarışı İtalya-Monza GP, geçen pazar günü (3 Eylül) koşuldu. Medyascope Spor yazarı Muhammed Kaya, yılın 15. yarışında hayal kırıklığı yaratan ve beklentilerin ötesinde performans gösterenleri yazdı.

Düşenler ve Çıkanlar: İtalya GP

Sonuca baktığınızda ‘Yine mi?’ diyebileceğiniz Red Bull dublesi gördüğümüz bir yarış olsa da Monza sezonun en keyifli yarışlarından birine sahne oldu. Ferrari’lerin yarışı daha ilginç hale getirmek için elinden geleni yapması da yarışa tat verdi. Gelin, kimler bu yarışta düştü kimler çıktı hep beraber bakalım…

Düşenler

Oscar Piastri

Oscar Piastri, bu listede hiç olmayabilirdi. Hatta yarış sonucunda dahi olmayabilirdi. Yarışta girdiği iki mücadelenin sonunda aracını vinçlerin kaldırdığını izleyebilirdik. İlki, pitten çıkan Lando Norris ile ilk virajda girdiği mücadeleydi. Burada neyse ki her iki pilot da hasar almadan kurtuldu, ikisi için de dram olabilirdi.

İkincisinde ise Lewis Hamilton ile mücadelesinde yaşadığı temasla kanadını kırdı. Hamilton, alan bırakmadığı için ceza aldı doğru ancak Piastri de bu topa böyle girmeyebilirdi. Olan Piastri’nin puanlarına oldu. Daha sonrasında ilk 10’a yükselmeye çalışırken de pist sınırlarını ihlal ettiği için 5 saniye de ceza aldı. Piastri için her şey ters gitti.

Mercedes

Hiçbir zaman Red Bull’lara veya Ferrari’lere meydan okuyacak tempoya sahip olmayan ve bunun yerine orta sahada yarışırken birkaç beceriksiz cezadan sonra toparlanmak zorunda kalan Mercedes için oldukça karmaşık bir yarıştı. 

George Russell, 1. virajda pitten çıkıp Esteban Ocon’u pist dışına çıkarınca; Lewis Hamilton da Oscar Piastri ile girdiği mücadelede yeterli alan bırakmayınca 5 saniye ceza aldı. Diğer taraftan ana rakip olarak görülen Ferrari’lerin (çok deneseler de) hiç hata yapmaması bu cezaların çok daha fazla can yakmasına sebep oldu.

Tüm bunlara rağmen her iki pilotun da 5. ve 6. olarak yarışı tamamlaması önemliydi ancak yeterli değildi. Lewis Hamilton yükselebileceği kadar yükseldi. Red Bull dışında değerlendirdiğimizde Ferrari, Red Bull’a kafa tutarken Mercedes’in yaklaşamaması onlar adına acı verici olmalı. 

Bireysel performanslara baktığımızda da Lewis Hamilton’un ilk stintleri sert hamurlu lastikler ile olduğu için pek etkileyici olmadı. George Russell ile zaman zaman benzer tempolar atan Lewis Hamilton, takım arkadaşından 0,37 saniye daha yavaş yarış temposu tutturdu.   

Logan Sargeant

Alex Albon, Williams’ı takımlar şampiyonasında tek başına yedinci sırada tutmak için elinden geleni yapıyor ancak arkasındaki üç takım daha iyi bir iş çıkarıyorsa, e biraz yardıma ihtiyacı olacak tabii. Logan Sargeant özellikle bu noktada Albon’u yalnız bırakıyor.

Tecrübesizlik tabii ki önemli bir etken ancak Nyck De Vries’in bir sezon önce burada puan alması da Sargeant’ı köşeye sıkıştırıyor, üstelik daha kötü bir araç ile. Alex Albon’un ve Williams’ın hızının yanında oldukça sönük kalan Sargeant için iyi günler pek yakın görünmüyor. Yarışın ilk çeyreğinde fena durmayan Sargeant, yarış temposunda takım arkadaşından yarım saniye gerideydi.

Alpine

Motorların dondurulmasına itiraz edecek olan Alpine, Monza performansını bu dosyanın başına ekleyebilir. Güç gerektiren bir pistte ne kadar güçsüz olduklarını gösterdiler.

Gerçekten iyi bir düzlük hızına ihtiyaç duyduğunuz bir pistte, Pierre Gasly’nin Alpine için kullandığı “tüm hafta sonu tempolarımızın 2 saniye gerisindeydi” değerlendirmesi biraz fazla abartı idi ancak yarış sırasında kesinlikle öyle anlar da oldu. Zaten aşağıda verilen yarış tempolarında da Alpine, pistte yürüyen HAAS’ın çok da önünde değil. Alpine için motorların dondurulma olayı Formula 1 serüvenlerinin devamı açısından oldukça kritik.

Çıkanlar

Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.

Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.

Ferrari ve “özellikle” Carlos Sainz

Birinci ve üçüncü başladıktan sonra üçüncü ve dördüncü olmak ve (tekrar) Red Bull’a yenilmek normal şartlarda bir mağlubiyet olarak değerlendirilebilir ancak bu, F1’in dominant takımına kıyasla Ferrari’nin sezonun en rekabetçi yarışıydı.

Ferrari, aerodinamik verimlilik seçenekleri ve her iki pilot için de yeni güç üniteleri ile bu yarışta her şeyi ortaya koydu. Carlos Sainz, Max Verstappen’i 12 saniye gerisinde yarışı tamamladı; bu, Charles Leclerc’in Azerbaycan, Avusturya ve Belçika’daki (Ferrari’nin bu sezon diğer podyumunun yerleri) olduğundan daha yakın bir damalı bayrak verisi. Sonda yaşanan Ferrari çekişmesi olmasa belki daha iyi bir sonuç görebilirdik, istatistik bağlamında.

Carlos Sainz ayrıca yarışı 14 tur boyunca meşru bir şekilde lider kalmayı başardı (bu sezon şu ana kadar herhangi bir yarışta Red Bull dışındaki bir pilot tarafından yakalanan en yüksek tur sayısı) ve Max Verstappen ile Sergio Perez’e karşı iki çok sert savunma yaptı. Carlos Sainz adına tarafımca beklenmeyen refleksler izledik.

Ferrari için Red Bull’un bu pistteki nihai üstünlüğünü kabul etmek ve mümkün olan en iyi (3-4) sonucu elde etmeye odaklanmak kolay olurdu, ancak takımın takdirine göre, kendi araçları arasında bile gerçek bir yarış istemiş görünüyordu. Neredeyse felaket gelecekti ancak olmadı. Ferrari en iyi performansını sergilediğinde (Bakü, Red Bull Ring, hatta Spa) Charles Leclerc takım arkadaşını gölgede bırakma eğilimindeysdi. Ancak Monza’da, takım reflekslerine karşı gösterdiği güçlü bağlılık, Austin 2022’den bu yana ilk F1 pole pozisyonunu elde etmesine yardımcı olan Carlos Sainz için işlerin belki de yoluna girdiğinin işaretiydi. Charles Leclerc-Carlos Sainz dengesinde neredeyse herkesin fikrinde bir oynama yaratan yarışı geride bıraktık.

Alex Albon

Williams bir gün eski günlerine dönerse sanki Alex Albon ile dönecekmiş gibi bir his yaratıyor. Yedincilik, Albon’un Williams kariyerindeki en iyi sonucu. FW45’in üstün düzlük hızına bir de kendi performansını ekleyince orataya iyi bir sonuç çıktı. Ascari ve Parabolica haricinde neredeyse tüm kısımlarda mücadele ettiği pilotlardan hızlıydı.

Yeni orta hamurlu lastikler ile gelen Lewis Hamilton’a geçilse de hem McLaren hem de Aston Martin’i arkada tutamayı başarması gerecekten şahane bir işti. Albon’un aldığı altı puan, Williams’ın takımlar şampiyonasında yedinci olma yolunda büyük bir adım daha atmasına yardımcı oldu. 21 puan alan Williams’ın tüm puanlarını alan Alex Albon, tek başına HAAS, Alfa Romeo ve AlphaTauri’den daha fazla puan toplamış durumda. Yarış temposunda da Red Bull, Ferrari ve Mercedes pilotlarının hemen arkasında bulunan Alex Albon’un önünde 0,02 saniye fark ile yalnızca Fernando Alonso bulunuyor.

Liam Lawson

Önündeki hemen herkesin tek pit-stop yaptığını düşündüğümüzde iki pit-stop ile yarışı puan barajının hemen arkasında tamamlamak ikinci yarışı için Liam Lawson’u vitrine çıkarıyor. Daniel Ricciardo’nun sakatlığının ardından gelen bu şansta puan almayı başaramasa da performansı ile kesinlikle bir yerlere not edildi. 

Yuki Tsunoda’nın formasyon turlarında arıza ile yolda kalmasının ardından (bir de motor arızası ile) pek de bir şey beklenmiyordu ancak sessiz sedasız yine çok iyi bir yarış çıkardı. Nyck De Vries gibi çarpıcı puanlar almaması belki de taşların daha iyi oturmasını sağlayacaktır.

Max Verstappen

Buraya bazen neler yazacağımı bulamıyorum, özellikle de Verstappen’e sıra gelince. Bu yarışta bizi şaşırtan şey muhtemelen liderliğin 15 tur civarında başka bir pilotun elinde kalması oldu ancak bu süreçte belki de bir pilotun ne denli olgunlaştığını (belki de araca çok güveniyordu) gördük. Son turlarda sorun yaşasa da damalı bayrağı ilk sırada görmeyi başardı. 

Üçüncü dünya şampiyonluğunu birkaç hafta sonra kazanacak olan Verstappen’in üst üste 10 galibiyet alarak yeni bir rekor kırması da uzun süre konuşulacak. Belki de devamı da gelecek çünkü pek yenilecekler gibi durmuyor. 

Yazan: Muhammed Kaya

Editör: Doğa Üründül