Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2 Temmuz 1993’te 33 kişinin yakılarak katledilmesine ilişkin Sivas Katliamı davasında “İdam cezası alan, idam cezası kaldırılınca cezası “Ağırlaştırılmış müebbet” hapse dönüştürülen “asli fail” Hayrettin Gül’ün cezasını “sürekli hastalık” gerekçesiyle kaldırdı. Erdoğan daha önce de Madımak katliamı hükümlülerinden Ahmet Turan Kılıç’ın cezasını affetmişti.
Sivas’ta 1993 yılında Madımak Oteli yakılmış ve 33 sanatçı, aydın ile iki otel görevlisi öldürülmüştü. Olayda oteli yakanlardan iki kişi de yanarak ölmüştü.
Erdoğan, Anayasa’da cumhurbaşkanına tanınan “Af yetkisi”ni üç yıl önce de yine Madımak katliamından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Ahmet Turan Kılıç için kullanmıştı. Turan’ın tahliyesi Sivas’ta yayınlanan gazetelerde “Hoşgeldin Ahmet dede” manşetiyle haberleştirilmişti.
- Sivas Katliamı’nın 30. yılı | Binlerce kişi 33 aydının öldürüldüğü Madımak Oteli’ne yürüdü
- Sivas’ta on binlerce yurttaş, Madımak’ta katledilen 33 aydını andı: “Güçbirliği içinde olmazsak, yeni Sivaslar yaşatacaklar”
- Sivas Katliamı’nın 30. yılı | Madımak tanıkları anlatıyor
Madımak katliamı sanıklarına ikinci af
Erdoğan’ın müebbet hapis cezasını “hastalık” gerekçesiyle kaldırdığı Hayrettin Gül, katliamın “asli faillerinden” biri olarak “Anayasal düzeni zorla bozmaya kalkışmak” suçundan yargılanmış, idam cezasına çarptırılmış ve idam cezasının kaldırılmasının ardından da cezası ağırlaştırılmış müebbet hapse çevrilmişti. Yargılama sırasında takliye edilen Gül Almanya’ya kaçmış ancak 2003’te Almanya’dan sınır dışı edilmişti. Sınır dışı edilen Gül 2003 yılında cezaevine koyuldu ve 20 yıl cezaevinde kalmış oldu.
- Madımak Katliamı’nın üzerinden 30 yıl geçti | “Sekiz saat kapana kıstırıp yakarak yok etmenin politik beklentisi nedir?”
- Madımak Anıtı’ndan saldırganların isimleri kaldırıldı – “Bilseydik o gün oraya gider kamuoyu oluştururduk”
İdamdan tahliyeye
Erdoğan’ın cezasını affettiği Gül, ilk olarak 7 Temmuz 1993’te tutuklandı. Yargılama sürerken 26 Aralık 1994’te tahliye edildi. Sivas’ta 2 Temmuz 1993’te Madımak Oteli’ni yakarak 37 kişinin ölümüne neden olan olaylara ilişkin görülen davada “yak, yak” diye bağırdığı iddianamede yer alan, Gül hakkında, Ankara 1 Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesi’nce idam kararı verilmişti. Anayasada yapılan değişiklikle idam kararının kaldırılmasının ardından Gül’ün cezası ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çevrildi. Hüküm giyen Gül hakkında 14 Mayıs 1997’de hakkında gıyabi tutuklama kararı çıkarıldı.
Ömür boyu cezaevinde kalması gerekiyordu, 20 yılda tahliye oldu
Yargılama sürerken tahliye edilen ve yurt dışına kaçan Gül, Almanya’ya iltica başvurusu yaptı. Aynı davada yargılanırken Almanya’ya kaçan ve iltica başvurusu yapan bazı kişilerin başvuruları kabul edilirken, iltica başvurusu reddedilen Gül, 2003’te sınır dışı edildi. Sınır dışı edilen ve Türkiye’ye teslim edilen Gül, 2003’te cezaevine koyuldu ve 20 yıldır cezaevindeydi.
28 Şubat davasında “mağdur”
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Refah Partisi ile Doğru Yol Partisi arasında kurulan Refah-Yol koalisyon hükümetinde Başbakan Necmettin Erbakan, başbakanlık konutunda tarikatların önde gelenlerine iftar yemeği vermiş ve bu konu Milli Güvenlik Kurulu’nun 28 Şubat 1997’de yaptığı toplantıda tartışmalara yol açmıştı. Bu toplantıda alınan kararlar, “28 Şubat Kararları” olarak anılmış ve dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel hükümetin istifasını sağlamıştı.
Bu süreçte açılan davalar olmuş ve Hayrettin Gül tutuklu olarak yargılanmıştı. Gül, mahkeme savcısına, “28 Şubat döneminde yargıya verilen brifingler nedeniyle cezalandırıldığını ve mağdur olduğunu” bildiren bir mektup yollamıştı.
Af kararı Resmi Gazete’de
Resmi Gazete’de bugün yayınlanan Cumhurbaşkanı Kararı’nda, Gül’ün, 2018 ve 2019’da Sivas’taki asliye ceza mahkemelerinde yargılandığı iki ayrı hakaret suçundan 10’ar ay hapis cezası aldığı ve bu cezaların ana cezası ile birleştirildiği bilgisi de yer aldı. Gül hakkında Resmi Gazete’de yayınlanan Cumhurbaşkanlığı kararı aynen şöyle:
“Ankara 1 Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesinin 16/6/2000 tarihli ve E:1999/5, K:2000/87 sayılı kararıyla Anayasal düzeni zorla bozmaya kalkışmak suçundan idam cezasına çarptırılan, anılan Mahkemenin 17/10/2002 tarihli ek kararı ile 4771 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunun 1 inci maddesinin (A) fıkrası uyarınca cezası müebbet ağır hapis cezasına dönüştürülen, Ankara (Kapatılan) 11 inci Ağır Ceza Mahkemesinin (5190 sayılı Yasa ile görevli ve CMK 250 nci maddesi ile yetkili) 22/5/2005 tarihli ve 2005/869 D.İş sayılı kararıyla 5218 sayılı Ölüm Cezalarının Kaldırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunun 1’inci ve 2’nci maddeleri ile geçici 11’inci maddesi gereğince cezası ağırlaştırılmış müebbet ağır hapis cezasına çevrilen, yine aynı Mahkemenin 23/6/2005 tarihli ek kararı ile cezası ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası olarak düzeltilen, Sivas 5’inci Asliye Ceza Mahkemesinin 27/11/2018 tarihli ve E:2018/180, K:2018/767 sayılı kararıyla hakaret suçundan 10 ay hapis ve yine Sivas 2’nci Asliye Ceza Mahkemesinin 12/2/2019 tarihli ve E:2018/653, K:2019/121 sayılı kararıyla hakaret suçundan 10 ay hapis cezaları ile cezalandırılmasına hükmedilen ve bu cezalarının Ankara 11’inci Ağır Ceza Mahkemesinin 26/3/2019 tarihli ve 2019/385 D.İş sayılı kararıyla içtimaına karar verilen, Sivas Ili, Merkez İlçesi, Köklüce Mahallesi/Köyü, Cilt No:152, Hane No:4, Birey Sıra No:25 nüfusuna kayıtlı olup, Mahmut ve Mevlude’den olma, 15/4/1948 doğumlu, 32407717854 T.C. kimlik numaralı Hayrettin GÜL’ün kalan cezası, Adalet Bakanlığının 21/6/2023 tarihli ve E-35601974- 102[102-0593-2023]-1553/67537 sayılı yazısı ekinde gönderilen ve adı geçenin sürekli hastalık hali kapsamında bulunduğunu belirten Adli Tıp Kurumu 3 üncü Adli Tıp İhtisas Kurulunun 31/5/2023 tarihli ve 69365276-101.01.02-2023/72039/12925-12385 sayılı raporu sebebiyle, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 104 üncü maddesinin on altıncı fıkrası gereğince kaldırılmıştır.”
