İstihbarat teşkilatı Mossad’ın eski başkanı Tamir Pardo, İsrail’in Filistinliler’e karşı bir tür apartheid (sistemsel ayrımcılık) rejimi uyguladığını söyledi. Böylece Pardo da Batı Şeria’nın işgalini Güney Afrika’nın yıkılan ırksal ayrımcılık sistemiyle karşılaştıran İsrailliler arasına eklendi.
Associated Press’e konuşan Tamir Pardo, işgal altındaki topraklardaki Filistinliler’in askeri yasalar altında yaşadığına ve Filistinliler’in hareketlerinin kısıtlandığına dikkat çekerek, “Burada bir apartheid devleti var. Bir bölgede iki ayrı halk, iki ayrı yasal sistemle yargılanıyorsa; bu bir apartheid devleti” diye konuştu.
70 yaşındaki Pardo, 2011’de dönemin İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu tarafından Mossad’ın başına getirilmişti. Pardo’nun sözlerinden sonra Likud, açıklamalarından utanması gerektiğini vurgulayarak, “Pardo, İsrail’i ve İsrail ordusunu savunmak yerine İsrail’e iftira atıyor” dedi.
“İsrail ne istediğine karar vermeli”
Batı Şeria’da yaşananlar hakkındaki görüşlerinin radikal olmadığını, gerçek bir olgudan bahsettiğini vurgulayan Pardo, “‘Sonsuz işgal’ olan bu sistem İsrail’in de varlığını tehdit ediyor. İsrail ne istediğine karar vermeli. Sınırı olmayan bir ülkenin sınırları da olmaz” ifadelerini kullandı.
İsrail’in eski başsavcısı Michael Ben-Yair geçen yıl yaptığı açıklamada, ülkesinin “siyasi ve ahlaki derinliklere battığını” vurgulayarak, “Artık bir apartheid rejimi” demişti. Eski İsrail Parlamentosu Başkanı Avraham Burg ve ünlü İsrailli tarihçi Benny Morris de “Filistinlilerin bir apartheid rejimi altında yaşadığını” belirten kamuoyu açıklamasına imza atan 2 bin kişi arasında yer almışlardı.
Tamir Pardo’nun görüşlerinin ülkede çok etki yaratmayacağı düşünülüyor. Çünkü İsrail’de Mossad’a çok büyük bir saygı duyuluyor. Öte yandan bu açıklama, hükümetin aşırı sağcı üyeleri de bağımsız bir Filistin devleti ihtimalini ortadan kaldırmak için harekete geçmiş durumda.
Af Örgütü de açıklamıştı
Uluslararası Af Örgütü, İsrail’in “yayımlamayın” çağrısına rağmen, İsrail devletinin Filistinliler’e yönelik işledikleri suçun apartheid rejimi olduğunu ve insanlığa karşı suç olduğunun altını çizdiği bir rapor yayımlamıştı.
Af Örgütü’nün “İsrail’in Apartheid Rejimi: Filistinlilere Yönelik Irksal Ayrımcılık ve İnsanlığa Karşı İşlenen Suçlar” başlıklı 280 sayfalık raporunda, Filistinlilerin topraklarına ve mülklerine kitlesel boyutta el koyma, zorla yerinden etme, hukuka aykırı öldürmeler, aşırı sert dolaşım kısıtlamaları ve Filistinlileri uyruk ve vatandaşlıktan yoksun bırakmanın, uluslararası hukuk gereğince apartheid kapsamına giren bir sistemin unsurları belgelenmekteydi.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Agnès Callamard rapor hakkındaki açıklamasında, “Raporumuz, İsrail’in apartheid rejiminin gerçek boyutlarını ortaya koyuyor. Filistinliler ister Gazze’de, ister Doğu Kudüs’te yaşasınlar, ister El Halil’de, isterse de İsrail’de, yaşadıkları her yerde aşağı bir ırksal grup muamelesi görüyor ve haklarından sistematik olarak yoksun bırakılıyorlar. İsrail’in, kontrolü altındaki tüm bölgelerde açıkça apartheid kapsamına giren; mekansal ayrıştırma, mülksüzleştirme ve dışlama politikaları uyguladığını tespit ettik. Uluslararası toplum harekete geçmekle yükümlüdür” demişti.
Kaynak: Guardian
