Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Sırrı Süreyya Önder: Kobani iddianamesi AKP’yi yargılamak isteyenler bakımından bir ön iddianame niteliğindedir

TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder, iktidarın içinde bir insanın ölmesine dönük kanlı bir savaşın yürütüldüğünü belirterek, Kobani Davası’nın “AKP’yi ileride yargılamak isteyenler bakımından bir ön iddianame niteliğinde” olduğunu söyledi. 

TBMM Başkanvekili ve Yeşil Sol Parti İstanbul milletvekili Sırrı Süreyya Önder, HDP Hukuk Komisyonu Sözcüsü Nuray Özdoğan ile Kobani davası avukatları, Kobani Davası’na ilişkin Meclis’te basın açıklaması yaptı. Önder, “Kobani iddianamesi AKP’yi ileride yargılamak isteyenler bakımından bir ön iddianamedir” diye konuştu. 

“Kobani iddianamesi AKP’yi ileride yargılamak isteyenler bakımından bir ön iddianame niteliğindedir”

Önder, kolluk kuvvetlerinin bir siyasi parti gibi davrandığını, mevcut iktidarda bir iç savaş yaşandığını vurgulayarak Önder, durumu şöyle anlattı:

“Kobani iddianamesi AKP’yi ileride yargılamak isteyenler bakımından bir ön iddianame niteliğindedir. Bunu bütün inancım ve tecrübemle söylüyorum. AKP içi iç iktidar kavgalarında çözüm sürecine muhalif olan kesim, bu iddianameyle onları yargılamanın tasfiye etmenin ilk adımını atıyorlar. İddianameyi okuyun, başta ben olmak üzere birçoğumuzla ilgili çözüm süreci faaliyetleri kriminalize ediliyor ve bir suç delili olarak değerlendiriliyor.”

“İktidarda, bir insan ömrünün sona ermesine dönük, kanlı bir savaş yürütülüyor”

“Ne sayesinde oluyor bu? Orada bir iç iktidar ve kirli bir iktidar savaşı var. Birincisi, orada bir insan ömrünün sona ermesine dönük kanlı bir savaş yürütülüyor fakat demokrat kamuoyu da bunun bizim üzerimizden yürütülmesine yeterli tepki ve duyarlılığı göstermiyor. Demokrat kamuoyunun anlamadığı, yeni yeni anladığı şu, bu çember gittikçe daralıyor. Herkesi içine alacak kadar daralıyor.”

“Kürt düşmanlığı üzerinden gözleri kararmış kendi iplerini yağlamakla meşguller”

“Eğer mahkeme uyarsa (iddianameye), bununla ilgili dönemin muhatabımız olan bütün bakanları, Bekir Bozdağ, Sadullah Ergin, Efkan Ala, Başbakan, Recep Tayyip Erdoğan, ilgili bürokratlar Kamu Güvenliği Müsteşarı’ndan başlayarak bunların hepsi bu davada esas fail olarak yargılanacaklar çünkü kamusal gücü, otoriteyi elinde tutanlar bunlar. Öfke ve kin siyaseti üzerinden, Kürt düşmanlığı üzerinden, gözleri kararmış, kendi iplerini yağlamakla meşguller.”

“Kriminalize ettiğiniz alan kriminal bir alan değildir”

Çözüm sürecinin muhattaplarının o dönemin Başbakanı ve bakanlarının da olduğunu hatırlatan Önder, “Kriminalize ettiğiniz alan kriminal bir alan değildir, izin iç iktidar çatışmalarınızı bir enstrümanı haline getirmeye çalışıyorsunuz” dedi.

“Çözüm sürecine ilişkin Ahmet Davutoğlu,  Efkan Alâ, Kamu Güvenliği Müsteşarı bunları tanık olarak çağırın”

Önder, 6-8 Ekim protestoları zamanında dönemin İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın ne kadar çaba sarf ettiğinin tanığı olduğunu belirterek şunları anlattı:

“6-8 Ekim’de başta Selahattin Demirtaş olmak üzere çözüm süreci heyetinin nasıl çaba gösterdiğinin birinci elden tanığı olarak, o iki günü İçişleri Bakanının (Efgan Ala) odasında geçirdik.  O bir yandan biz bir yandan gelmekte olanı, sürüklenmek istenen yeri biliyorduk. Engellemek için iki gün mesai yürüttük. Çıkıp ‘yalan söylüyor’ demesine gerek yok. Çıkıp ‘Ya tam da onun anlattığı gibi olmadı’ desin ben bütün bu sözlerimi yalayıp yutacağım, özür dileyeceğim kamuoyundan. Mahkemede istediği cezayı versin. Çözüm sürecine ilişkin Ahmet Davutoğlu,  Efkan Alâ, -hadi Cumhurbaşkanı’nı çağıramıyorsunuz- Kamu Güvenliği Müsteşarı bunları tanık olarak çağırın. Ben bu şekilde iddialarda bulunuyorum.  Çağıramıyorsanız, dışarıdan demeç versinler. Mahkemeye açık çağrı yaptım iki kez yaptım. ‘Olanların biraz sırasını karıştırmış’, ‘Sırrı yanlış anlamış’, ‘Tam da onun anlattığı gibi olmayabilir’ desinler, ben savunma hakkımdan vazgeçiyorum, ne ceza verirseniz verin. Öyle kasabın bıçağına her zaman Kürdü ve onun siyasi iradesini yatırmak kolay bir iş değil.”

Kobani davasında yargılanan TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder: “Siz bana fantezi olsun diye savunma yaptıramazsınız”

Önder, Türkiye’nin uzun zamandır bölgesel bir güç olmaya çalıştığını belirterek, “Biliyoruz test edilemeyen güç, güç değildir. İktidarın iddiası bölgede kabul görmeyince, bu söz karşılık bulmayınca askeri müdahale bulma çabasıdır” dedi. Ülkede ne zaman seçime gidilse beka sözünün dolaşıma sokulduğunu belirten Önder, bu durumun yüzlerce kez denendiğini ancak çatışmalı durumu derinleştirmekten öteye gidemediğini belirtti. 

HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu Sözcüsü Nuray Özdoğan, dosyanın takvimi ve gelinen sürece ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Özdoğan, ‘kumpas’ sürecinin nasıl örüldüğünü, dosyaya atanan özel savcının dosyaya atanma şeklini ve görevli olarak görevlendirilen savcının yaptığı işlemlerini anlattı. 

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.