Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın 4 Kasım, Sebahat Tuncel’in ise bugün (6 Kasım) itibarıyla azami tutukluluk süreleri doldu. Kobani davasının 40’ncı duruşmasında mahkemenin sözlü tahliye taleplerini reddettiğini söyleyen avukatlar yazılı başvuru hazırlığında.
Eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) eş genel başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş’ın 4 Kasım ve Sebahat Tuncel’in ise 6 Kasım itibarıyla azamî tutukluluk süreleri doldu. Tuncel’in avukatları Sevda Çelik ile Cemile Turhallı Balsak ve Figen Yüksekdağ’ın avukatı Ezgi Gündördü, Kobani davasının 40’ncı duruşmasında tutuklu müvekkilleri için tahliye talebinde bulunduklarını ancak mahkemenin sözlü taleplerini almadığına ve mikrofonlarını kapattığına dikkat çekti.
Tuncel’in avukatı Balsak, tutukluluk incelemesinin 10 Kasım’da yapılabileceğini söyledi. Yüksekdağ’ın avukatı Ezgi Gündördü ise tutuklulukta azamî süre aşıldığı için yazılı tahliye talebinde bulunduklarını söyledi, “Ancak mahkeme sözlü taleplerimizi almadı ve avukatların mikrofonunu kapattı. Tutuk incelemede değerlendirmesini bekliyoruz” diye konuştu.
Çelik: “Mahkeme mikrofonumu kapattı”
Sebahat Tuncel’in avukatı Sevda Çelik, Demirtaş’ın avukatlarının da tevkif salonunda olduğunu ancak söz almak istediklerinde mahkemenin söz hakkı vermediğini belirtti. Sadece kendisinin söz hakkı alabildiğini ancak bir süre sonra mahkemenin kendisinin de mikrofonunu kapatarak müdahale ettiğini vurgulayan Çelik, yaşananları şöyle anlattı:
“Ben, Sebahat Hanım için tahliye talebinde bulunmak üzere söz aldım. 4 Kasım 2016’da gözaltına alınmıştı ve 6 Kasım 2016’dan beri tutukluluğu devam ediyor. Müvekkillerimiz yasada üst sınırı belirlenen yedi yıllık süreci de aşan bir tutuklulukla karşı karşıya. Bugün mahkemede bizzat talepte bulunmak üzere söz aldığımızda mahkeme, keyfî bir şekilde mikrofonlarımızı kapatarak talebimizi ve bütün beyanlarımızı kayda geçmeksizin reddeden bir ara karar kurdu. Akabinde Kobani yargılamasında aynı şekilde diğer yedi yıllık tutukluluk süresi aşılan kişilerin müvekkillerine ve avukatlarına da söz hakkı vermeyerek çok ciddi bir hukuksuzluk örneği daha karşınıza çıkardı. İtirazlarımızı yaptık ancak bu dosyada ilk karşılaştığımız hukuksuzluk değil.”
“Siyasi saiklerle oluşturulan bir dosya”
Avukatların sürece dair gerekli başvuruları tekrarlayacağını belirten Çelik, “Mahkemenin tutumu bir yargılama yapılması pratiğine açıkçası aykırıdır. Kanunun emrettiği bir fiil alenen ihlâl edilmiştir. Biz mahkemenin de kanuna uygun davranması zorunluluğuyla karşı karşıya olduğunu belirtmek istiyoruz. Kobani davasında tamamen siyasi faaliyetlerinden dolayı yargılanan müvekkillerden, siyasi saiklerle oluşturulan bir dosyadan ve akabinde de bir keyfiyetten bahsediyoruz” diye konuştu.
“Yedi yıldır tutuklu bulunan birinin durumu her ay değerlendirilmeli”
Çelik, 10 Kasım’da yapılacak Kobani davası duruşmasında tutukluluk değerlendirilmesinin gerekliliğini şu sözlerle anlattı:
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
“Ayda bir tutukluluk durumu değerlendiriliyor ama bizim bahsettiğimiz yedi yıllık süreç, asgari süreç. Yedi yıllık süreç içerisinde her ay düzenli tutukluluk durumunun değerlendirilmesi bir zorunluluktur.”
Ne olmuştu?
Kocaeli 1 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde bulunan ve Kobani davasında yargılanan eski Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Gültan Kışanak, yedi yılını doldurarak “uzun tutukluluk süresi”ni aşmış ancak tahliye edilmemişti. Eski HDP eş genel başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş’ın azamî tutukluluk süreleri 4 Kasım, Sebahat Tuncel’in ise 6 Kasım itibarıyla doldu. Medyascope’a konuşan Yüksekdağ, Tuncel ve Demirtaş’ın avukatları sürece ilişkin neler yapılacağını anlatmış, bir hafta içerisinde azami süresi yedi yılı aşan siyasetçilerin tutukluluk incelemelerinin değerlendirileceği ve olumsuz bir karar çıkması durumunda ilk önce Anayasa Mahkemesi (AYM) daha sonra da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvuracaklarını belirtmişlerdi.