İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu, İYİ Parti Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır’ın tedbirli ve kesin ihraç istemiyle disiplin kuruluna sevk edildiğini açıkladı. Zorlu, Akşener’in “otel sahibi polisler” açıklamasına ve Erdoğan’ın “50+1” çıkışına da değindi.
İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu, Genel İdare Kurulu (GİK) üyeleri, milletvekilleri, belediye başkanlarıyla yapılan istişare toplantısının ardından konuştu.
Zorlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in yakınlarının hesaplarını incelettiği iddia edilen İYİ Parti Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır’ın tedbirli ve kesin ihraç istemiyle disiplin kuruluna sevk edildiğini açıkladı.
“Yürekli iseniz, esas olan milletvekilliğinden de istifa etmektir”
İstişare toplantısından “tam bir birlik ve mutabakatla yol yürüme” kararlılığıyla ayrıldıklarını söyleyen Zorlu, son zamanlarda gündem olan istifalara da değindi:
“Farklı saiklerle içimize sızan ve çıkarları gerçekleşmediğinde yalan ve iftiraya başvuran siyaset kalpazanlarına ve bozgunculara karşı milletini sesi olma sorumluluğundan asla vazgeçmeyeceğiz.”
Ümit Dikbayır’la ilgili iddiaların sorulması üzerine Zorlu, Genel Başkan Meral Akşener’in imzasıyla, tedbirli ve kesin ihraç istemiyle Dikbayır’ın disipline sevk edildiğini duyurdu. Disipline sevk gerekçesi hakkında detay paylaşmayan Zorlu, şöyle konuştu:
“Elbette eleştirilere açığız, yorumlar bizim için çok kıymetli ancak iş, gerçekdışı beyanlara geldiği zaman bu başka bir şey. İYİ Parti’nin kuruluş felsefesini kullanarak içimize gelen, daha sonra da kendi çıkarları gerçekleşmediğinde bunu bir başla öyküyle millete sunmak isteyenlere dikkat edilmesi lazım. Milletimizin vicdanı bunu çok iyi biliyor. Bir başka partiye de geçebilirsiniz. Eğer bunu yapıyorsanız, yürekli iseniz esas olan milletvekilliğinden de istifa etmektir.”
Zorlu’dan “otel sahibi polisler” açıklaması
Akşener, 18 Kasım’da partisinin istişare toplantısının açılış konuşmasında, eski içişleri bakanı olarak özellikle takip ettiği bir konu olduğunu söylemiş ve “Oteli olan polis müdürleri var. O otellerde, fuhuşun ötesi, öksüz kızlar çalıştırılıyor” dedi. Zorlu, Akşener’in iddialarıyla ilgili bir adım atılıp atılmadığı sorusuna cevap verdi:
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
“Genel başkanımızın görüş ve açıklamalarının bu anlamda iyi irdelenmesi ve takip edilmesi gerektiğini tavsiye ediyorum. Genel başkanımız konu ile ilgili bilgi ve detayları İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ile paylaşmıştır, bunun altını çizeyim ve bu konudaki hassasiyeti konuyu sonuçlandırma konusundaki kararlılığı içinde buradan bir kez daha partimiz adına Yerlikaya’ya teşekkürlerimizi sunuyorum.”
22 Kasım Çarşamba günü yapacağı grup toplantısında Akşener’in, konuya ilişkin detayları paylaşması bekleniyor. Edinilen bilgiye göre Akşener’in işaret ettiği kişiler hakkında henüz suç duyurusunda bulunulmadı ancak “Yerlikaya’nın ilgisiyle somut bulgular” elde edildi. İlgililer hakkında, bakanlıkça soruşturma açılabilir.
Erdoğan’a 50+1 cevabı: “Siz de altılı masaydınız”
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Almanya ziyareti sonrası uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlarken, “Mevcutta 50+1 mecburiyeti partileri yanlış yollara sevk ediyor. Kimin eli, kimin cebinde belli değil. Yok altılı, yok onaltılı masa” dedi. Erdoğan’ın açıklamaları sorulan Zorlu, Akşener’in 26 Ağustos’ta seçimlere ayrı ayrı girme çağrısını hatırlatarak cevap verdi:
“50+1 sisteminin taşınması mümkün değil. Böylesine bir kutuplaşma ile ülkenin yönetilmesi, ekonomik problemlerin çözülmesi mümkün değil. İYİ Parti açısından sistem tartışmalarının geldiği nokta çok kıymetli olmakla birlikte, bizim uyarılarımız geçmişten bugüne ortadadır. Bu tartışmalar uzar gider ama esas olan şudur; İYİ Parti’nin çağrısının ne kadar haklı olduğunu göreceksiniz.”
Erdoğan’ı yerel seçimlerde samimi olmaya çağıran Zorlu, “Orada ‘Altılı Masa’ diyor. ‘Kimin eli kimin cebinde’ diyor. Şu gerçeği de biz hatırlatmak zorundayız, siz de altılı masaydınız, ittifak içindeydiniz. Cumhur İttifakı da altı üyeden oluşuyordu” dedi.
Dikbayır’ı disipline götüren süreç
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, kendisinin ve ailesinin hesaplarının inceletildiğini öne sürdü. Akşener, “Benim ve ailemin belediyelerde işi, gücü yok. İspat ederlerse politikayı bırakırım” dedi.
Gazeteci İsmail Saymaz, Dikbayır’ın, disiplin kuruluna dilekçe vererek konunun araştırılmasını istediğini duyurdu. Dikbayır, “Genel başkan gerçeği ortaya çıkarmazsa, iddiaların araştırılması için savcılığa başvuracağım. Hakkımdaki iddiaların birisi bile kanıtlanırsa milletvekilliğinden istifa edeceğim” diye konuştu.
Dikbayır için süreç nasıl işleyecek?
Ümit Dikbayır’a ilişkin ihraç istemi, Müşterek Disiplin Kurulu’nda görüşülüp karara bağlanacak. Müşterek Disiplin Kurulu, Merkez Disiplin Kurulu (MDK) ile Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Grup Disiplin Kurulu’nun bir araya gelmesiyle oluşacak ve kurula MDK Başkanı Süleyman Çetin başkanlık edecek.
İYİ Parti’de yetkili isimler “sürecin hassas” olduğunu söyleyerek, disiplin soruşturmasının gerekçesini paylaşmadı. Dikbayır’ın İYİ Parti tüzüğünün hangi maddesi uyarınca disipline sevk edildiği, disiplin kurulu Dikbayır’a soruşturmayı tebliğ ederek savunmaya çağırdığında açığa çıkacak.
İYİ Parti Tüzüğü’ne göre disiplin cezaları ve cezaları gerekli kılan haller, 76. maddede düzenleniyor. Kesin çıkarma cezasına gerekçe olan halleden bazıları şöyle:
“Partiden şahsi menfaat sağlamak, partinin itibar ve nüfuzunu diğer kurum ve kuruluşlar üzerinde yetkisiz bir şekilde kullanmak ve istismar etmek, partinin gelir sağlayıcı kaynaklarını özel işlerinde kullanmak. Parti evrak, liste ve kayıtları üzerinde sahtecilik veya hileli işlem yapmak veya saklanması gerekli belgeleri ortadan kaldırmak. Genel Başkan, Başkanlık Divanı, Genel İdare Kurulu, Merkez Disiplin Kurulu, Merkez Danışma ve Yüksek İstişare Kurulu üyeleri ile İYİ Parti milletvekilleri ve belediye başkanları aleyhinde sosyal medyadan, yazılı veya görsel basın yolu ile asılsız iddialarda bulunmak ve bunları tekrarlamak. Seçimlerde parti aleyhine çalışmalarda bulunmak.”