Güney Afrikalı eski paralimpik koşucu Oscar Pistorius, kız arkadaşı Reeva Steenkamp’ı öldürdükten 11 yıl sonra hapisten çıkacak. Pistorius’un, Ocak ayında şartlı tahliye edileceği açıklandı.
37 yaşındaki Pistorius’un topluma yeniden uyum sağlamak için uygun olup olmadığını inceleyen Şartlı Tahliye Kurulu, süresi dolmadan hapisten çıkmasına karar verdi: “Pistorius cezasının geri kalanını toplum ıslahı sisteminde tamamlayacak ve cezası sona erene kadar şartlı tahliye koşullarına uygun olarak denetime tabi tutulacak”
Oscar Pistorius, 5 Ocak 2024’te serbest bırakılacak.
Steenkamp ailesinin sözcüsü, şartlı tahliye koşullarının bir parçası olarak eski sporcunun kamu hizmeti yapması, öfke ve cinsiyete dayalı şiddet sorunları için terapiye katılması gerekeceğini söyledi. Sözcü Rob Matthews, Pistorius’un izin almadan Pretoria şehrinin Waterkloof bölgesinden ayrılmasına da izin verilmeyeceğini açıkladı.
Pistorius, 2013 Sevgililer Günü’nde (14 Şubat), Pretoria’daki evinin banyo kapısından dört el ateş ederek Steenkamp’ı öldürdü.
Pistorius, uzun bir yargılama ve temyiz sürecinin ardından 2017 yılında cinayetten suçlu bulundu ve 13 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Steenkamp’ı hırsız sandığı için öldürdüğünü söyledi.
Steenkamp ailesi, Pistorius’un bu iddiasına inanmıyor. Anne June Steemkamp, kızın cinayetten saniyeler önce çığlık attığını söyledi.
June Steemkamp yine de eski atleti uzun zaman önce affettiğini söylüyor: “Öfkeme tutunmak zorunda kalırsam hayatta kalamayacağımı biliyorum.”
Rehabilitasyonunun bir parçası olarak Pistorius geçen sene Steenkamp’ın ailesiyle bir araya geldi.
Steenkamp’ın babası Barry bu yılın Eylül ayında 80 yaşında hayatını kaybetti. June Steenkamp eşinin, “Kırık bir kalp” yüzünden hayatını kaybettiğini söylüyor.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Güney Afrika’da suçlular, cezalarının yarısını çektikten sonra otomatik olarak şartlı tahliye değerlendirmesine hak kazanıyor. Islah hizmetleri ve toplum üyelerinden oluşan kurul, bir mahkumun hala toplum için tehlike oluşturup oluşturmadığını değerlendiriyor. Söz konusu değerlendirmelerde suçun ciddiyetinin yanı sıra Pistorius’un hapisteki davranışları da dikkate alınıyor.
Paralimpik efsanesinden, demir parmaklıkların ardına
2012 Londra Olimpiyatları. Londra Stadyumu’nu dolduran 80 bin sporsever, Oscar Pistorius’u alkışlıyordu. 400 metrede zafere koştu ve kariyerinin altıncı altın madalyasını kazandı. O artık tüm dünyanın bildiği bir isimdi. Ancak bu şöhreti, birkaç ay içinde yerini başka bir şeye bıraktı.
1986 yılında Johannesburg’da fibulaları (baldır kemikleri) olmadan doğan Pistorius’un ailesi, 11 aylıkken protez bacak takılabilmesi için bacaklarının diz altından kesilmesine karar verdi. Oscar bu sayede spor yapabildi.
Rugby oynarken dizini kırdı. İyileştikten sonra koşmaya odaklandı.
2011’de verdiği bir röportajda çocukluğunu şöyle anlattı: “Durumum hiçbir zaman bir sorun haline getirilmedi. Annem kardeşime ‘Ayakkabılarını giy, Oscar sen de bacaklarını giy, sonra benimle arabada buluş’ derdi”
Annesi o 15 yaşındayken hayatını kaybetti. Ölüm tarihi koluna dövme yaptırdı.
2004 yılında, ilk kez piste çıktıktan sadece sekiz ay sonra, Atina Paralimpik Oyunları’nda 200 metre dünya rekorunu kırdı.
Güney Afrikalı’nın 400 metre sprinti, tarihte ilk kez çift ampute bir kişinin Olimpiyat Oyunları’nda yarışması anlamına geliyordu. Pistorius için zorluklara karşı bir Olimpiyat zaferi oldu. Engelli bir çocuktan dünya çapında bir atlete uzanan yolculuğu, sportif çabanın ve insan ruhunun en iyisini temsil ediyor gibiydi.
Tarihin en büyük sporcu hikayelerinden birine sahip olabilecek Pistorius’un hikayesi, 14 Şubat 2013’te kız arkadı Reeva Steenkamp’ı öldürmesiyle tamamen değişti.
Kaynak: AFP