Milton Friedman, enflasyon için boşuna “yasasız vergilendirme” tanımını yapmadı. Hükümetler zorda kaldıkları zaman, enflasyonu da bir vergi aracı olarak kullanabiliyor. Enflasyon vergisi nedir, böyle bir vergi türü gerçekten var mı, hükümetler bu yönteme ne zaman başvuruyor?

Arjantin’in çiçeği burnunda başkanı Javier Milei‘nin en çok ilgi çeken vaatlerinden biri de ülkenin merkez bankası Banco Central de la Republica Argentina’yı (BCRA) kapatma sözü. Milei, bu sözünden asla geri adım atmayacağını söylüyor. Seçim kampanyası boyunca BCRA’yı eleştiren Milei, merkez bankalarını politikacıların halka “enflasyon vergisi” dayatmasının bir aracı olarak tanımladı. Milei’nin bahsettiği “enflasyon vergisi” nedir, serinin bu bölümünde kısaca buna bakalım.
Enflasyon vergisi nedir?
Bu isimde gerçek, resmî bir vergi yok ama hükümetler tarafından kolaylıkla uygulanabilen bir vergi türü bu. Enflasyon vergisi, aslında bir para transfer yöntemidir. Hükümetler, kendi borçlarını ödeyemeyecek duruma geldiğinde para basar. Bu şekilde yerli para cinsinden borçlarının reel seviyesini enflasyonla beraber azaltır. Bunun karşılığında ise halkın satın alma gücü düşer. Böylece halk, satın alma gücünü, hükümetin borçlarına vermiş olur. Bu şekilde de devlete dolaylı bir vergi geliri sağlanır.
Enflasyon vergisi doğrusal bir şekilde artmaz. Enflasyon en çok dar gelirli kesimi vurur. Dar gelirliler bu süreçte daha da fakirleşir. Ancak zenginler, enflasyonun neden olduğu yüksek döviz fiyatları ve faizlerle kazançlarını katlayabilir. Böylece eşitsizlik artar.
Hükümetler neden böyle bir yol izliyor?
Enflasyon vergisi nedir, anlattık.
Peki hükümetler neden enflasyon vergisi yöntemine başvurur? Hükümetlerin çok çeşitli harcamaları var. Kamu borçlarının yanı sıra afetler gibi beklenmeyen olaylar da hükümetlerin elini zora sokuyor. Bu tür durumlarda borçların ödenemeyecek seviyeye gelmesiyle beraber, hükümetler para ihtiyacını “senyoraj” yöntemiyle karşılar.
Senyorajı kısaca şöyle tanımlayabiliriz: Para basma yetkisini elinde bulunduran kurumun, para basarak elde ettiği gelir.
Bir banknot, üzerinde yazan değerin çok altına mâl edilmekte. Bu sebeple basılan paralarla devlete bir kaynak oluşturur ancak merkez bankalarının yaptığı para basma işlemi enflasyon yaratır. Bu da halkın satın alma gücünü düşürür ve tasarruflarını harcamak zorunda kalır. Bu şekilde de halkın satın alma gücü, devlete transfer edilir ve devlet, yerli para cinsinden borçlarını daha kolay yönetebilir.
Devletin enflasyon vergisi yoluyla sağladığı kaynak, yerli paranın değer kaybetmesine yol açar. bu yüzden döviz ve altın cinsinden borçların katlanarak artmasına yol açabilir. O yüzden bu yöntem dış borçların ödenmesi için kullanışlı değildir.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.