Kamuoyunda “Prof. kâbus” olarak bilinen Prof. Dr. Süleyman Salih Zoroğlu hakkındaki suçlamalara yönelik iddianame hazırlandı. Prof. Dr. Süleyman Salih Zoroğlu ve kliniğinde psikolog olarak çalışan Ahmet Aktaş’ın “uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama”, “eziyet”, “iftira”, “şantaj”, “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma“, “uyuşturucu madde kullanımını özendirme”, “kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme” ve “özel hayatın gizliliğini ihlal etme” suçlarından cezalandırılması istendi.
Çocuk hastalarına uyuşturucu ilaç verip manipüle ederek ailelerini cinsel istismarla suçlattığı iddiasıyla tutuklanan eski İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Psikiyatrisi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Süleyman Salih Zoroğlu hakkında iddianame hazırlandı. Altı kişi hakkında ceza istenen iddianame mahkeme tarafından kabul edildi. Sanıklar önümüzdeki günlerde hakim karşısına çıkacak.
Habertürk’ün haberine göre Zoroğlu’nun ketamin maddesini sulandırarak çocuklara verdiği ve onları uyuşturucu maddeye bağımlı hale getirdiği iddia edildi.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı Aile İçi ve Kadına Yönelik Şiddet Suçları Soruşturma Bürosu tarafından hazırlanan iddianamede Zoroğlu, Zoroğlu’nun kliniğinde psikolog olarak çalışan Ahmet Aktaş, Asistan Dr. Zeynep Akgül, Zoroğlu’nun eşi Özgül Zoroğlu, klinik sekreteri İnci Arslan ve kamuda görev yapan Hüsna Ağca şüpheli olarak yer aldı.
21 çocuk mağdur
İddianamede 7-18 yaşlarında altısı erkek, 21 çocuk mağdur, toplam 20 aile de müşteki sıfatıyla yer aldı. 151 sayfadan oluşan iddianamede beş bölüm var.
İddianamenin ilk bölümünde 21 mağdur çocuğun ve ebeveynlerinin Çocuk İzlem Merkezi (ÇİM) ve Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nda alınan beyanları, Süleyman Salih Zoroğlu’nun çocuklarla yaptığı seans kayıtları ve ailelere gönderilen mesajlar bulunuyor.
İddianamede adı geçen çocuklar ifadelerinde Zoroğlu’nun seans sırasında kendilerine cinsel içerikli sorular yönelttiğini ve ailelerini suçlamaya yönlendirdiğini söylüyor.
Çocukların ebeveynleri suç duyurularında Zoroğlu’nun “çoklu kişilik bozukluğu” teşhisini çocuklarda nadiren görünmesine rağmen çok hızlı koyduğunu belirtti ve çocuklarına seans esnasında ketamin verildiğini söyledi. İddianamede Zoroğlu’nun “çoklu kişilik bozukluğu” konusunda Türkiye’de değil tüm dünyada en başarılı isim olarak sürekli kendini lanse ettiği kaydedildi.
İddianameye göre Zoroğlu, çoklu kişilik bozukluğu hastalığının yüzde 99,5 gibi yüksek bir oranda net bir sebep-sonuç ilişkisi kurarak küçük yaşta yaşanmış cinsel istismara bağlıyor, bu rahatsızlığın Türkiye’de yüzde 18 civarında olduğunu iddia ediyor. Ancak iddianamede yer alan 2 No’lu bilirkişi heyet raporuna göre bu oran Türkiye’de sadece yüzde 1,1.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
İddiaya göre çocuklar bu maddenin etkisi altında Zoroğlu’nun yönlendirmesiyle ailelerini suçluyor. Dosyada yer alan bir başka iddia ise Zoroğlu’nun çocukları kendi tutacağı bir eve yerleştirmeye ve yurtdışına göndermeye çalışması.
İddianame: Çocukları ailelerinden ayırıp “bacıhane” isimli bir eve yerleştirecekti
Zoroğlu’nun telefon yazışmalarından kliniğin üst katındaki bir daireye çocukların kalması için hazırladığı da tespit edildi. İddiaya göre Zoroğlu, ailesinden ayırdığı çocukları bu eve yerleştirerek başlarına bir psikolog koyacak ve çocuklara dini sohbetler verecekti. İddianamede Zoroğlu’nun evin güvenliğini FETÖ’den ihraç edilmiş bir kadın polisin sağlamasını planladığı belirtiliyor. Evin ismini “bacıhane” olarak planlayan Zoroğlu’nun mağdur çocukların çoğunu okullarını bırakmaya, ailelerinden ayırarak oluşturacağı bu evlerde kalmaya, pasaport çıkartıp başta Belçika olmak üzere yurtdışına gitmeye ikna etmeye çalıştığı da tespit edildi.
Savcı: Aileler ketamini bilse bile profesör unvanına güvenirdi
Zoroğlu’nun tanımadığı insanlara bile çoklu kişilik bozukluğu teşhisi koyduğu söylenen iddianamede ketaminin çocuklara “vitamin” adı altında verildiği belirtildi. Savcı, kurumların izni olmadan ketamin maddesinin kullanılmamasına rağmen, Zoroğlu’nun mağdur çocuklara bu maddeyi sıklıkla verdiğini ve ailelerine söylememeleri için çocukları sürekli uyardığını vurguladı.
Savcı, ailelerin ketamin kullanıldığını bilse bile unvanı nedeniyle Zoroğlu’nu denetleyebilecek durumda olmadıklarını kaydetti.
- “Prof. kâbus” olayı güven sarstı | “Zoroğlu’nun uygulamaları bütün çocuk psikiyatrisi camiasına mâl edilmemeli”
Ayrıca Zoroğlu’nun mağdur çocukların bir kısmını zehirleyici maddelerle ebeveynlerini öldürme tavsiyesinde bulunduğu da iddia ediliyor. İddiaya göre söz konusu maddelerle ailelerini zehirlemeleri durumunda bunun otopside tespit edilemeyeceğini söyleyen Zoroğlu, kendisinin de bir ölüm listesi olduğunu, bazı ebeveynleri bu listeye dahil ettiğini çocuklara söyledi.
Altı kişi için ceza istendi
Prof. Dr. Süleyman Salih Zoroğlu hakkındaki suçlamalara yönelik iddianame hazırlandı. Prof. Dr. Süleyman Salih Zoroğlu ve kliniğinde psikolog olarak çalışan Ahmet Aktaş’ın 21 kez “uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama”, 21 kez “eziyet”, dört kez “iftira”, iki kez “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma”, iki kez “şantaj”, iki kez “uyuşturucu madde kullanımını özendirme”, bir kez “kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme”, bir kez “özel hayatın gizliliğini ihlal etme” suçları sebebiyle cezalandırılması istendi.
Zoroğlu’nun kliniğinde bir süre bulunan Dr. Hüsna Ağca’nın ise “kısmen suça iştirak eden kısmen de yardım eden” olarak üç kez “uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama”, üç kez “eziyet”, iki kez “iftira” suçları sebebiyle cezalandırılması talep edildi.
Klinik sekreteri İnci Arslan’ın ise suça yardım eden olarak 20 kez “uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama”, 20 kez “eziyet”, dört kez “iftira”, iki kez “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçlarından ceza talep edildi.
Şüphelinin eşi ve klinik idaresini takip eden Dr. Özgül Zoroğlu’nun kısmen yardım eden olarak 21 kez “uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama”, 21 kez “eziyet”, dört kez “iftira”, iki kez “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçları sebebiyle cezalandırılması istendi.
Klinik psikologlarından şüpheli Zeynep Akgül’ün de 17 kez “uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama”, 17 kez “eziyet”, iki kez “iftira”, iki kez “şantaj” suçları sebebiyle cezalandırılması talep edildi. Mahkeme iddianameyi kabul etti. Sanıklar önümüzdeki günlerde hakim karşısına çıkacak.