“Prof. kâbus” soruşturması | Taraflar birbirini suçluyor, çocuklar hâlâ mağdur

Prof. Dr. Süleyman Salih Zoroğlu’nun çocuk hastalarına önce çoklu kişilik bozukluğu teşhisi koyup ardından “ketamin tedavisi” uygulayıp manipüle ederek yönlendirdiği iddiası tartışmalara yol açtı. İddialar çocukların aileleri tarafından cinsel istismara maruz kaldıklarına inandırılarak ebeveynlerini suçlamaları için yönlendirilmeleri ile sınırlı değil; Zoroğlu’nun tedavi adı altındaki çocuk hastalarını kendisine ait bir eve götürmesi, hatta yurtdışına götürmek için aileleri ikna etmeye çalışması da tartışmanın bir başka boyutu. Olayın açığa çıkmasının ardından konu yargıya taşındı. Bütün bu iddiaları olayın taraflarına sorduk.

Eski İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Psikiyatrisi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Süleyman Salih Zoroğlu, çocuk hastalarına uyuşturucu ilaç verip manipüle ederek ailelerini cinsel istismarla suçlattığı iddiasıyla tutuklandı. İddiaya göre Prof. Dr. Salih Zoroğlu, Bakırköy’deki özel kliniğine getirilen onlarca çocuğa disosiyatif (çoklu kişilik bozukluğu) teşhisi koydu.

BirGün’den Timur Soykan’ın haberine göre, ünlü psikiyatrist Süleyman Salih Zoroğlu, çocuk hastalarını ilaçlarla manipüle edip anne ve babalarını cinsel istismarla suçlattı.

Bu olay, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan birden fazla “aile içi cinsel istismar” hakkındaki suç duyurularının ardından ortaya çıktı. Savcılık, üst üste gelen birden fazla aile içi cinsel istismar suç duyurularıyla karşılaşınca, iddiaların neden arttığını araştırdı. Araştırmalar sonucu bu raporları düzenleyen kişinin Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliğinden Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen bir isim olduğu belirlendi: Prof. Süleyman Salih Zoroğlu.

Bütün bu iddiaları, Salih Zoroğlu’nun avukatı Enes Malik ve mağdur çocuklardan birinin avukatı Yaşar Bayraktar‘a sorduk.

Salih Zoroğlu’nun avukatı Enes Malik, aile içerisinde hasta mahremiyetinin ihlal edilmediğini ve çocukların sağlığı için gereken tedavi yöntemlerinin uygulandığını belirtirken, mağdur ailenin avukatı Yaşar Bayraktar ise bu sürecin etik olmadığını, mağdur ailelerin korkmadan suç duyurusunda bulunması gerektiğini söyledi.

***

“Doktorun savunmasıyla mesajları birbirini tutmuyor”

Timur Soykan’ın haberde Elif ismiyle kodladığı çocuğun avukatı Yaşar Bayraktar, bir doktorun hastasıyla kurduğu iletişimin sınırlı olması gerektiğini belirtti, Süleyman Salih Zoroğlu’nun çocukları evine götürmesini eleştirdi:

“Etik olarak sağlıkçılar dışarıda bile hastasıyla görüşmüyor, hastalarını evine, özel yaşantısına almıyor. Ancak bahsedilen doktor hastasıyla kendi hayatını iç içe sokmuş. Savunmasıyla mesajları birbirini tutmuyor.”

“Çocuklar hasta mı, yoksa tedaviden sonra mı hasta oldu?”

Ailenin de doktor tarafından manipüle edildiğini söyleyen Bayraktar, “Doktor kişilik bozukluğunun cinsel istismara dayandığını söylüyor, aile de bunun kim olduğunu öğrenmek istiyor” dedi.

“Doktor sosyal açıdan her ne kadar kendini haklı gibi görse de yaptığı işe kendini inandırmış gözüküyor” diyen Bayraktar, şöyle devam etti:

“Çocukların gerçekten hasta olup olmadığına bakmadan teşhis koyuyor. Bu çocuk bana geldiyse kişilik bozukluğu vardır diye düşünüyor. Biz de şunu soruyoruz, çocuk gerçekten hasta mı, yoksa bunlardan dolayı mı hasta oldu?”

“Doktorun çıkarı yoksa neden ailelerden mal varlıklarını istiyor?”

Doktorun, geçmiş çalışmalarında istismar ettiği çocukların net sayısına ulaşılmasının zor olduğunu söyleyen Bayraktar, çocukların psikolojisinin bozulduğunu belirtti:

“Doktorun bu işten çıkarı yok deniyor, peki neden ailelerden mal varlıklarını istiyor, mal varlığınızı çocuğunuzun üzerine yapın diyor? Çocuklara ‘Sizi yurtdışına üniversiteye göndereceğim’ diyor. İfadesinde bunları kabul ediyor. Doktorun geçmiş meslek yaşantısı var, o dönemlerdeki vakaları, kaç ailenin mağdur olduğunu nasıl tespit edeceğiz?”

“Çocuğunuz ve aileniz zarar gördüyse gelin”

Doktor ve ailesinin kendilerini aklamaya çalıştıklarını belirten Bayraktar, doktorun suçlu olup olmadığına mahkemenin karar vereceğini söyledi:

“Doktorun suçlu veya suçsuz olduğuna biz karar veremeyiz. Biz suç işlendiği düşüncesi ile şikâyetçi olduk. Bunun kararını mahkeme verecek. Ancak mağdur aileler bu süreçten çok yıprandı. Bu nedenle vaka sayıları tam olarak tespit edilemiyor. İnsanlar kendi mahallesindeki komşularının yüzüne bakamayacakları durumdan kaçınmak için bu olayı açıklamak istemiyorlar. Biz bu aileleri teşvik etmeye çalışıyoruz. Eğer çocuğunuz ve aileniz zarar gördüyse gelin diyoruz, bizim temel amacımız bu.”

“Onlar istedikleri kadar iddialı gelsinler ortada bir suç var”

Doktorun suçlu olduğunu iddia eden Bayraktar, tedavi amaçlı uygulamaların aile yapısını bozduğunu söyledi:

“Onlar istedikleri kadar iddialı ve bilimsel gelsinler, ortada bir suç var ve bunun suç teşkil etmediğine mahkeme karar verecek. Ama biz suç olduğunu düşündüğümüz için buradayız. İnsanların yaşananları çarpıtmaması gerekiyor çünkü burada bir mağduriyet var. Doktor suçsuzum diyebilir ama attığı mesajlar tam tersini söylüyor. Karşı taraf kendini haklı görerek hareket edecek ama biz yapmış olduğu eylemin çocukların akıl sağlığını ve Türk aile yapısını bozduğu düşüncesindeyiz.”

“Mağdur aileler korkmasın, suç duyurusunda bulunsun”

Avukat Yaşar Bayraktar, mağdurların rahat konuşabilmesi için ortam açılması gerektiğini vurgulayarak, başka mağdurların da gidip suç duyurusunda bulunmasını talep etti:

“Doktorun yaptıklarına katılmıyoruz, çocuklara ve aile yapılarına zarar verdiği kanaatindeyiz. Ama bunun kararını mahkeme verecek. Sadece mağdur aileler korkmasın, suç duyurusunda bulunsun, hem çocukları için hem de kendi hayatları için.”

***

Eski İstanbul Çapa Tıp Fakültesi Çocuk Psikiyatrisi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Süleyman Salih Zoroğlu’nun avukatı Enes Malik de sorduğumuz sorulara yanıt verdi. Malik, dosyada gizlilik kararı olduğunu söyledi, “Taraf olarak bize dahi tam bilgi aktarımı yapılmıyorken sosyal medyada ve haberlerde gerçeğe aykırı çok fazla dosya detayı ile ilgili bilgi yer alıyor” dedi.

“Salih Zoroğlu’nun evinde kalması çocuğun sağlığı için yapıldı”

Avukat Malik, Timur Soykan’ın haberde Ayşe ismiyle kodladığı kişinin, Salih Zoroğlu’nun evinde kaldığını ancak ailesinin rızası olduğunu söyledi:

“15 yaşındaki Ayşe, Salih Zoroğlu’nun evinde kalmış ama bunun nedeni ailenin istismara maruz bırakması. Aileden izin alınmadan çocuğun eve götürülmesi gibi bir durum kesinlikle söz konusu değil. Bu çocuğun sağlığı için yapıldı. Zaten dosya kapsamında da çocuğu zorla evde misafir etti ya da alıkoydu diye bir iddia yok.”

“Aile içerisinde hasta mahremiyetinin ihlal edildiği gibi bir durum yok”

Salih Zoroğlu’nun kızının yeni mezun pratisyen hekim olduğunu ve klinik çalışmalarına yardımcı olduğunu vurgulayan Malik, aile içerisinde hasta mahremiyetinin ihlal edilmediğini iddia etti:

“Salih Zoroğlu’nun üç kızı da Ayşe’ye ablalık yapmış. Eşi de Ayşe’nin tıbbi gerekçelerle evde misafir edilmek zorunda kalmasından sonra hastalığın detaylarına hâkim olmuştur. Burada aile içerisinde hasta mahremiyetinin ihlal edildiği gibi bir durum yok. Ayşe ismiyle kodlanan hasta kendi öz ebeveynlerin de rızasıyla Salih Zoroğlu’nun evinde kaldı. Bu süreçte de ailenin diğer bireyleri çocuğun bu durumunu öğrendi.”

“Salih Zoroğlu çocuklara yardım ederken hiçbir çıkarı olmamış”

Avukat Malik, Salih Zoroğlu ile cezaevindeki görüşmesini anlattı:

“Salih Zoroğlu diyor ki, ‘Özel klinikte çalışmaya başladıktan sonra mesainin önemli bir kısmını ensest, istismar mağduru çocuklara yardımcı olmaya çalışarak geçirdim’. Zoroğlu, bu çocuklara yeri gelmiş piyasanın çok altında ücret söylemiş, kendinden, zamanından fedakârlık yapmış. ‘Hafta sonları uyuyamaz oldum, psikolojim alt üst oldu’ diyor. Belki normal gelmiyor ama Salih Zoroğlu bunları yaparken hiçbir çıkarı olmamış.”

“Çocuk psikiyatrisi alanında uzman doktorlar ketaminle ilgili açıklama yapsın”

“Ketamin, Salih Zoroğlu’nun hekim kapasitesiyle uygun bir şekilde reçetelendirerek hastalarına yine bir hekim olarak uyguladığı bir ilaçtır” diyen avukat Malik, şöyle devam etti:

“Ketaminin Türkiye’de yasak olduğuna dair bir iddia yok. Birçok hekim de ‘Bu tarz tedavilerde kullanılabilir’ diyor. Bazı hekimler arasında görüş ayrılıkları var ama bu avukatlar arasındaki görüş ayrılığından farklı değil. Her hekimin tedavide kendince uygun gördüğü metotlar var. Bunları genellikle okumalarına ve kendi deneyimlerine dayanıyor. Salih Zoroğlu’nun ricası da çocuk psikiyatrisi alanında uzman, çoklu kişilik bozukluğu alanında da çalışmaları olan doktorların ketamin ile ilgili açıklama yapmasıdır.”

“Zoroğlu aklanacağından yüzde 100 emin”

Salih Zoroğlu ile görüşmesini anlatan avukat Malik, moralinin yüksek olduğunu sadece çocuklara gelebilecek zararlar için endişelendiğini söyledi:

“Salih Zoroğlu aklanacağından yüzde 100 emin. Bana sadece şunu söyledi, ‘Mesele benim özgürlüğümden mahrum kalmam değil, bu iddiaların kamuoyunda bu şekilde tartışılarak mağdurlara daha fazla zarar verecek olması.’ Cezaevinde yaptığımız konuşmanın çoğunda çocuklar için olan endişelerini dile getirdi, kendi dosyası için ‘Ceza alır mıyım, yargılanır mıyım?’ şeklinde endişeleri yoktu. Çünkü o konuda kendine güveni tam ama kendisi aklanana kadar geçecek sürede çocuklara gelecek zararlardan endişeleniyor.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.