Heinrich Böll Stiftung Derneği Türkiye Temsilciliği, “Göçmen Mahallerinde Yaşam: Türkiye’de 2010 Sonrası Göçler ve Göçmenlerin Toplumsal Katılımı” başlıklı araştırmanın sonuçlarını yayımladı. Araştırmaya göre 18-24 yaş aralığındaki Türkiyeli gençlerin yüzde 20,5’i “kesinlikle başka bir ülkede yaşamak istediklerini” söylerken, aynı yaş grubundaki Suriyelilerin yüzde 41,2’si “Bundan sonra Türkiye’de yaşamaya devam edebilirim” cevabını verdi.
Heinrich Böll Stiftung Derneği Türkiye Temsilciliği tarafından yapılan “Göçmen Mahallerinde Yaşam: Türkiye’de 2010 Sonrası Göçler ve Göçmenlerin Toplumsal Katılımı” başlıklı araştırmanın sonuçları yayımlandı. 2010 sonrasında Türkiye’ye gelen Suriyeli ve diğer göçmenler odağında yürütülen araştırma, Heinrich Böll Stiftung Derneği Türkiye Temsilciliği Proje Koordinatörü Cem Bico koordinatörlüğünde, Prof. Dr. Deniz Yükseker, Prof. Dr. Hatice Kurtuluş, Prof. Dr. Uğur Tekin ve Dr. Esra Kaya Erdoğan’ın akademik liderliğinde 2022 Haziran-Ekim aylarında Suriyelilerin yoğun olarak yaşadığı 16 il ile Van’da, 18-49 yaş arasında Türkiyeli kadın ve erkek, Suriyeli ve diğer göçmenlerden oluşan toplam 3 bin 866 haneden birer kişiyle yüz yüze yapılan görüşmelerle gerçekleştirildi.
Ankete katılanların yüzde 49,6‘sını Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak doğanlar oluşturdu. Ankete katılan diğer toplulukların dağılımı ise şöyle:
- Suriye vatandaşları: Yüzde 36,9
- Son 12 yıl içinde diğer ülkelerden gelen göçmenler: Yüzde 13,1
- Sonradan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı edinenler: Yüzde 0,4
Çalışmaya göçmenlerin yaşadıkları mahallelerdeki Türkiyeliler de dâhil edildi. Araştırma kapsamında sivil toplum kuruluşlarının çalışanları, yerel yöneticiler, muhtarlar, sağlık çalışanları, öğretmenler, sendikalar ile işveren ve meslek örgütlerinin temsilcileri gibi yetkililerle mülakatlar yapıldı.
Basın toplantısıyla duyurulan araştırmanın sonuçları arasında öne çıkan bulgular şöyle:
Türkiye dünyada en yüksek sayıda sığınmacıya ev sahipliği yapan ülke durumunda. 3,3 milyondan fazla geçici koruma statüsünde Suriyeli, başka ülkelerden 300 binden fazla sığınmacı ve bunun yanında 1,3 milyondan fazla ikâmet izinli yabancı ve birkaç yüz bin kişi oldukları tahmin edilen düzensiz göçmen Türkiye’de yaşıyor. Vatandaşlık almış en az 224 bin Suriyeli de dâhil edildiğinde Türkiye’de 5,5-6 milyon göçmen ve sığınmacı bulunuyor.
Suriyeli gençler Türkiye’de yaşamak istiyor
“Geleceğinizi düşündüğünüzde Türkiye’de yaşamaya devam etme isteğiniz konusunda ne düşünüyorsunuz?” sorusuna Türkiyelilerin yüzde 21,1’i “Bundan sonra Türkiye’de yaşamaya devam edebilirim” derken, yüzde 27’si “Bundan sonraki yaşamımda kesinlikle Türkiye’de yaşamak istiyorum” cevabını verdi.
Suriyelilerin ise yüzde 37,6’sı Türkiye’de yaşamaya devam edebileceğini söylerken, bu oran “Bundan sonraki yaşamımda kesinlikle Türkiye’de yaşamak istiyorum” için yüzde 13,1 oldu.
Araştırmada “Kesinlikle başka bir ülkede yaşamak istiyorum” diyen 18-24 yaş aralığında Türkiyeli gençlerin oranı yüzde 20,5 olarak belirtilirken, bu oran aynı yaş aralığında “Başka bir ülkede yaşamayı düşünebilirim” ifadesi için yüzde 23,3 olarak kayıtlara geçiyor. “Bundan sonraki yaşamımda kesinlikle Türkiye’de yaşamak istiyorum” diyenlerin oranı ise, yüzde 25,5.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
18-24 yaş grubundaki Suriyelilerin ise yüzde 41,2’si “Bundan sonra Türkiye’de yaşamaya devam edebilirim” derken, yüzde 20,2’si “Bundan sonraki yaşamımda kesinlikle Türkiye’de yaşamak istiyorum” cevabını verdi.
Türkiyeli gençlerin büyük bölümü ülkede yaşamaktan memnun değil
Çalışma kapsamında “Türkiye’de yaşamaktan ne kadar memnunsunuz?” sorusuna Türkiyeli katılımcıların yüzde 35,7’si “memnun değilim” yanıtını verdi. Suriyelilerde bu oran yüzde 14,2, diğer göçmenlerde ise yüzde 18,8.
Öte yandan, Suriyeli göçmenlerin yüzde 52’si, diğer göçmenlerin yüzde 64’ü, Türkiyeli katılımcıların ise yüzde 42’si Türkiye’de yaşamaktan “memnun” olduğunu söyledi.
Yaş grupları ile Türkiye’de yaşamaktan duyulan memnuniyet arasındaki dağılıma bakıldığında ise “Memnun değilim” diyenler arasındaki en büyük grubu 18-24 yaş arasındaki Türkiyeli genç katılımcılar oluşturuyor. Buna göre Türkiyeli gençlerin yüzde 48,8’i Türkiye’de yaşamaktan memnun değil.
Türkiyelilerin yüzde 58,6’sı, Suriyelilerin yüzde 35,1’i ekonomik durumlarından memnun değil
Çalışmaya göre Türkiyeli katılımcıların yüzde 58,6’sı, Suriyelilerin yüzde 35,1, diğer göçmenlerin yüzde 38,1’i ekonomik durumlarından memnun olmadıklarını belirtiyor. “Şu andaki ekonomik durumunuzdan memnun musunuz?” sorusuna Türkiyelilerin yüzde 16,7’si, Suriyelilerin yüzde 25,7’si, diğer göçmenlerin ise yüzde 36,4’ü memnun oldukları cevabını verdi.
Suriyeli göçmenlerin yüzde 75,3’ü lise seviyesinden düşük eğitime sahip
Araştırmaya katılan Suriyeli göçmenlerin yüzde 75,3’ü liseye gitmedi, yerli nüfusta ise bu oran yüzde 36. Suriyeli göçmenlerin yüzde 8’i, diğer göçmenlerin yüzde 5,5’i yükseköğrenim mezunu ya da yükseköğrenimine devam ederken, yerli nüfusta bu oran yüzde 25,8’e kadar yükseliyor.
Çocuk işçiliği ve çocuk yaşta evlilik yaygın
Suriyeli çocukların üçte birinin okula kayıtlı olmadığının vurgulandığı raporda, erkek çocukların ailelerinin yaşadığı ekonomik zorluklar nedeniyle erken yaşta çalışmak zorunda kaldığı, bazı kız çocuklarının küçük yaşta evlendirilmelerinin okul terkine yol açtığı tespiti yapıldı.
Sığınmacı ve göçmen çocuklarının okula devam etmeme nedenleri arasında aile dili Türkçe olmayanlar için destek mekanizmalarının yetersiz olması, öğretmenlerin yabancı öğrencilerin eğitimi konusunda yeterli eğitim almamış olmaları, eğitim sistemindeki yapısal sorunlar, salgın, akran zorbalığı, yoksul mahallelerde sınıfların kalabalık olması, okul yöneticilerinin kimi zaman Suriyelileri kaydetmek istememesi yer alıyor.
Suriyelilerin yüzde 71,6’sı dört ila sekiz senedir Türkiye’de
Çalışmaya göre Türkiye’ye en yoğun gelişler 2014-2018’de oldu, 2019’dan itibaren ise göç hızı düştü. Araştırmaya göre Suriyelilerin yüzde 71,6’sı dört ila sekiz, yüzde 7,1’i ise üç yıl veya daha az bir süredir Türkiye’de yaşıyor. Dokuz yıldan uzun süredir Türkiye’de yaşayan Suriyelilerin oranı ise yüzde 21,2. Diğer göçmenlerin Türkiye’de yaşama sürelerinin ise ağırlıklı olarak beş yıldan az.
Araştırmaya katılan Türkiyelilerin yüzde 63,9’u, Suriyeli göçmenlerin yüzde 58’i, diğer göçmenlerin ise yüzde 68’i çalışıyor. Çalışma durumunun cinsiyete bağlı dağılımına bakıldığında Suriyelilerde erkek katılımcıların yüzde 87,3’ü çalışırken, bu oran kadınlarda yüzde 16,7’ye kadar düşüyor. Ankete katılan diğer göçmenlerde ise kadın çalışma oranı 37,9.
Suriyeliler ve Afganlar işgücü olarak üretimin yapısal unsuru oldu
Araştırma, toplumdaki yaygın algının tersine göçmenler ve mültecilerin büyük bir bölümünün sosyal yardım almadığını, çalışma yaşamına girmelerindeki engelleri aşabildikleri ölçüde sahip oldukları farklı sermayelere bağlı olarak geçimlerini sağlayabildiklerini ortaya koyuyor. Göçmenlerin ve mültecilerin çalışma yaşamına yüksek oranda katılabilmelerini sağlayan en önemli unsur, Türkiye ekonomisindeki vasıfsız, yarı vasıflı işgücü ve ara eleman eksikliği.
Araştırma kapsamında görüşülen işveren, işçi örgütleri ve meslek odaları temsilcileri, özellikle sanayi üretimi ve tarımda Suriyelilerin ve Afganların işgücü olarak üretimin yapısal unsurlardan biri olduğunu belirtiyor. Göçmenler, istihdama yoğun olarak katılıyor ancak, çoğunlukla kayıtdışı çalışıyor.
En az Suriyeliler ev sahibi oluyor
Ankete katılan Türkiyelilerin yüzde 84,1’inin evinde bulaşık makinesi varken, bu oran diğer göçmenlerde yüzde 39,3’e, Suriyelilerde ise yüzde 25,5’e geriliyor.
Otomobil sahipliği yerli haneler içinde yüzde 44,1, Suriyelilerde yüzde 4,3 ve diğer göçmenlerde yüzde 5,5 düzeyinde kalıyor. Araştırmaya katılan Türkiyelilerin yüzde 51,1’i, Suriyeli göçmenlerin yüzde 0,8’i, diğer göçmenlerin ise yüzde 3’ü yaşadığı evin sahibi olduğunu belirtiyor.
Mülteciler kendilerini ne kadar güvende hissediyor?
“Oturduğunuz mahallede kendinizi ne kadar güvende hissediyorsunuz?” sorusuna Türkiyeli katılımcıların yüzde 43,8’i güvende hissetmediklerini, yüzde 56,2’si ise güvende hissettikleri cevabını veriyor.
Suriyelilerin yüzde 71,6’sı, diğer göçmenlerin ise yüzde 65,8’i “güvende hissediyorum” cevabını veriyor. Çalışmaya göre, Türkiyeliler en çok ekonomik durum, cinsiyet ve etnik kimlik nedeniyle haksızlığa uğradıklarını beyan ederlerken, Suriyelilerin yanıtlarında dil, milliyet ve ekonomik durum, diğer göçmenlerde ise yabancı olmak, milliyet, etnik kimlik ve dil cevapları öne çıkıyor.