Hamas’ın 7 Ekim’de kaçırdığı yaklaşık 240 kişiden 105’i ateşkes sırasında serbest bırakıldı. Aralarında çocuklar da vardı. Aileleri, özellikle çocuklarının yaklaşık 50 günlük esarette yaşadıklarını anlattı.
12 yaşındaki Noam ve annesi Şaron Avigdori, Hamas tarafından 7 Ekim’de Be’eri kibutzundan kaçırıldı. Diğer akrabalarıyla birlikte 49 gün boyunca bir odada tutuldular.
Noam’ın babası Hen Avigdori, ateşkesin ikinci gününde eşi ve çocuğuna kavuştu. Şu an durumlarının hem duygusal hem fiziksel olarak iyi olduğunu söyledi: “12 yaşındaki kızım Noam evden çıkmama izin vermiyor. Ona çöpü aşağı indirebilir miyim diye sordum, izin vermedi. Bu yüzden bana çok sıkı sarılıyor. Gece boyunca bazen çığlık atarak uyandığı oluyor ama genel olarak iyi durumdalar. Her şeyi sindirmeye çalışıyor. O çok zeki, parlak bir genç kadın.”
Noam Avigdori gibi Hamas’a esir düşen çocuklardan biri de Emilia Aloni. 5 yaşındaki Emilia ve annesi Danielle, Nir Oz’dan kaçırılmıştı. Onlar da 49 gün boyunca esir tutuldu.
Aloni’nin kız kardeşi 34 yaşındaki Şaron Aloni Cunio da üç yaşındaki ikiz kızları Emma ve Yuli ile birlikte kaçırılmış ve 27 Kasım’da serbest bırakılmıştı. Aloni, kardeşi Şaron’un yaşadıklarını anlattı: “Kız kardeşimin kızları Emma ve Yuli ağlayarak uyanıyorlar, çoğu gece uyuyamıyorlar. Neyse ki ara sıra gülümseyebiliyorlar.”
Aloni, Hamas’ın aileleri parçaladığını, Şaron Aloni Cunio’nun kocası David’i, kendisi ve ikizleri serbest bırakılmadan önce yeni bir yere götürdüğünü söyledi. Ailenin “Çok, çok küçük bir odada, ondan fazla kişiyle birlikte korkunç koşullarda tutulduğunu” söyledi.
Danielle ve Emilia esaretleri boyuncu ayrı ayrı tutuldular ve fısıldayarak konuşmak durumunda kaldılar. Aloni, “Bulundukları farklı bir yerde yemek verilmiyordu. Ne zaman ya da ne kadar yemek verileceğinden emin değillerdi. Rehineler arasında su konusunda tartışmalar olduğunu anladım” diye yaşananları anlatıyor.
Schneider Çocuk Tıp Merkezi’nde serbest bırakılan çocuklarla ilgilenen Dr. Yael Mozer Glassberg, tüm rehinelerin vücut ağırlıklarının yüzde 10-15’ini kaybettiğini söyledi. Rehinelerin yiyeceklerin ne kadar az olduğunu ve düzensiz olarak verildiğini anlattıklarını söyledi. Bir ailenin kendilerine sabah 10’da bir fincan çay ve bisküvi, akşam 5’te ise bir porsiyon pirinç verildiğini söylediğini ekledi.
Glassberg, bazı çocukların yedi hafta boyunca duş alamadığını ve deri döküntüsü, bitlenme gibi sorunlar yaşadıklarını anlattı: “Hayatımda hiç bu kadar çok bit görmemiştim ve vücudun her yerinde bit ısırıkları vardı. Hayatımda bir doktor olarak çocuklara bit tedavisi yapacağımı hiç hayal etmemiştim ve bunu sevgiyle yaptım. Ağladım. Günlerce dezenfekte edilmeyen yaralarımız vardı, bu yüzden enfekte olmuşlardı.”
Hamas’ın çocuklar üzerinde “psikolojik terör” de uyguladığını söyledi: “Konuştuğumuz her aile, ‘Kimse sizi umursamıyor’ denilerek psikolojik olarak korkunç bir şekilde istismar ediliyordu. Kimse sizi arayıp sormayacak’. Gençlerden birine her gün, günde birkaç kez ‘endişelenme, geri dönersen en az bir yıl burada kalacaksın’ demişler. Ve bir genç olarak aileniz olmadan yalnız kaldığınızda buna inanıyorsunuz.”
Hamas’ın 7 Ekim’de kaçırdığı 105 rehine, ateşkes sırasında İsrail’e geri verildi. Grubun elinde hala 137 rehine olduğu düşünülüyor.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Kaynak: Guardian