İsias Otel davası başladı: Aileler, sorumluların “olası kast” ile yargılanmasını istiyor

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde 72 kişinin hayatını kaybettiği Adıyaman’daki İsias Otel’e ilişkin davada 5’i tutuklu 11 sanık ilk kez hâkim karşısına çıktı. Duruşma öncesi konuşan aileler, sorumluların “olası kast” ile yargılanması gerektiğini vurguladı. Otelin sahibi Ahmet Bozkurt, daha önceki depremlerde otelinde bir sıva çatlağı bile olmadığını, hiçbir masraftan kaçmadığını ve işini doğru yaptığını söyledi. Duruşma yarına ertelenirken sanıkların tutukluluk haline devam kararı verildi.

Kahramanmaraş merkezli depremlerde 72 kişinin yaşamını yitirdiği Adıyaman’daki Grand İsias Otel’in çökmesiyle ilgili iddianame kabul edildi. Davanın ilk duruşması bugün (3 Ocak 2024) Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılıyor. Dava kapsamında hazırlanan iddianamede yer alan 5i tutuklu 11 şüpheli, “bilinçli taksirle birden fazla insanın ölümüne ve yaralanmasına neden olmakla” suçlanıyor. Adıyaman’a voleybol turnuvası için giden Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) kız ve erkek voleybol takımı oyuncularının aileleri ve avukatları iddianameyi eksik bulduklarını belirterek yargılamanın “olası kast” suçlaması üzerine kurulması gerektiğini savunuyor.

5’i tutuklu 11 sanık hakkında “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçundan 2 yıl 8’er aydan 22 yıl 6’şar aya kadar hapis cezası talep edilen iddianame 2 Aralık 2023’te kabul edildi.

6 Şubat’tan bu yana adalet isteyen aileler, süreci yakından takip edeceklerini söyleyerek davayı izlemek üzere Adıyaman’a geldi. İsias Otel’de hayatını kaybeden Şampiyon Melekler’in aileleri ve arkadaşlarının yanı sıra, KKTC Meclisi’nde bu konuda oluşturulan araştırma komitesi üyeleri, milletvekilleri ve Kıbrıs’taki avukat ekibi, Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan ve beraberindeki avukatlardan oluşacak kalabalık bir heyet Adıyaman’da davayı izliyor.

Turist Rehberleri Birliği Başkanı A. Hakan Eğinlioğlu sorumluların olası kast ile yargılanmasını talep etti:

“Bir eğitim gezisi esnasında, İsias Otel’de 40 kişilik kafilemiz depreme yakalandı. 32 arkadaşımız bu otelde hayatını kaybettiler. Bu dava, bozuk plan ve projelerle yapılan evlerde, otellerde ölen insanların davası. Burada çıkacak olan karar emsal bir sonuç olacaktır. Biz sorumluların olası kast ile yargılanmasını istiyoruz. Bu bizim ülkemiz için de önemli. Bundan sonra yapılacak olan binalarda insanlar 50 defa düşünmek zorunda kalmalı.”

https://twitter.com/medyascope/status/1742446796767629634

Depremde Grand İsias Otel’de hayatını kaybeden Selin Karakaya’nın annesi Ruşen Karakaya, adalet arayışlarının bütün deprem mağdurları için süreceğini söyledi, “35 yanımızı bizlerden koparan ve adeta bizleri bu şehre gömen bu ahlaksız zihniyet, maalesef bu coğrafyada 10 binlerce can almış, 100 binlerce kişi yuvasız bırakmıştır” dedi.

Karakaya, depremin Türkiye’nin bir gerçeği olduğuna değindi ve deprem sanıklarının cinayetle yargılanması gerektiğini söyledi:

“Grand İsias Otel’i yaratan her birey suçludur. Deprem sanıklarının tümü cinayet ile yargılanmalıdır. Hukuk, bu haysiyet yoksunu sorumsuz ve insafsız katil zihniyetlerini üstünlüğünü gösterdiği gün, Türkiye’de adalet sağlanacaktır ve gelecek nesiller, daha güvenli alanlarda yaşayacaktır.”

Daha sonra duruşma salonuna geçildi. Duruşma, İsias Otel’in sahibi Ahmet Bozkurt’un ifadesinin alınmasıyla başladı. 

1992 yılında ticari konut inşasına müsaade edildiğini, belediyeye imar planını öğrenmek için başvurduğunu anlatan Bozkurt, “Bana ‘9 kata kadar izin veriyoruz, ileri tarihte 12 kadar çıkaracağız, planınızı buna göre ayarlayın’ dediler” diye konuştu.

Kendisinin müteahhit olmadığını söyleyen Bozkurt, şöyle devam etti:

“O zamanlar da müteahhit gibi bir firma yok. Herkes kendi işini yapıyor. Ben de uzman olmadığım için yakınlarımdan bu işi en iyi yapacak ustalar kimler diye bilgi aldım ve isimleri alarak kendileri ile görüştüm. 9 katın betonu döküldü, her şey uygunca yapıldı ve mühendisler sürekli inşaatı kontrol ediyorlardı. Hepsi derdi ki ‘Projeye birebir uyulmuş.’ Yakınlarım beni uyardı, ‘Niye bu kadar çok demir kullandınız’ diye. İş kazası olunca inşaatı durdurdum. Kolonları sıvattırdım ve projeden çekildim.”

Bozkurt, otelin yapımına 2001’de yeniden başladıklarını, 2003’te de bitirdiklerini söyledi.

Daha önceki depremlerde otelinde sıva çatlağı bile olmadığını, hiçbir masraftan kaçınmadığını, İsias’ta ailesinin de yaşadığını söyleyen Bozkurt, kendisinin de enkazdan çıktığını belirtti:

“Yakın çevrelerde deprem olduğunda etrafımdakilere, ‘Gidin otele sığının, en sağlam otel orası’ derdim. Benim otelimde eski depremlerde bir sıva çatlağı bile olmadı, ben bu kadar hassasiyet gösterdim, hiçbir masraftan da kaçmadım. Kendime bir otel yaptım çünkü ailem, herkes orada yaşıyor. Evlatlarıma miras bırakmak için yaptım o oteli. Yapıp satmak kurtulmak için değil. Mimarlar, mühendisler de hassasiyeti gösterdi. Bu şiddette bir deprem olmasaydı, normal bir deprem olsaydı, otelim yine ayakta kalırdı, hiçbir şey olmazdı. Ama depremin şiddeti çok fazlaydı. Ben de enkazın altından çıktım. Ben otelimi en sağlam şekilde yaptım, ailem orada yaşayacak diye yaptım. Bütün iftiraları reddediyorum. Bana atılan iftiraların bir tanesi doğru olsaydı şu an huzurunuzda olmazdım. Giderdim, enkazın başından kendimi vururdum. Mimarlarım, mühendislerim de işini doğru yaptı, ben de işimi doğru yaptım. Çocuklarımın hiçbir yetkisi yoktur.”

“Hiç mi başkasının suçu yok?” diye soran Bozkurt, “Oradaki acı hepimizin acısı, ülkenin acısı. Ailemden ve akrabalarımdan 300 tane kaybım var. Bana atılan iftiralar var, hep ben suçlu gözüküyorum. Hiç mi başkasının suçu yok? Devlet tarafından denetleniyor” dedi.

Ahmet Bozkurt’un kızı Bilge Açık: “Ben otelin kaç katlı olduğunu bile bilmiyorum”

Ahmet Bozkurt’un kızı Bilge Açık da otelin yüzde 5 hissesinin kendisine ait olduğunu söyledi, “Daha sonra hisseyi devrettim. Oteldeki her konuyla babam ilgilendi, bizim hükmümüz yoktur, imza atma yetkim de yok. Ben otelin kaç katlı olduğunu bile bilmiyorum, fazladan kat yapıldığına dair bilgim yok. Suçlamaları kesinlikle kabul etmiyorum” dedi.

Efe Bozkurt: “Benim oteldeki herhangi bir personelden bir farkım yoktu”

İfadesine başlarken “Devlete inancımız tam olduğumu söyleyerek başlamak istiyorum” diyen Efe Bozkurt, otel inşaatının kendisi bebekken başladığını ve 2011’de yapılan katla ilgili bilgisi olmadığını söyledi. “Ben otelin eksikliklerini babama aktarır onun vereceği talimatları yapardım” diyen Bozkurt, “Babamın talimatı olmadan en ufak bir konuda hareket edilmezdi. Duvardaki çivi için bile babamın talimatıyla yapılırdı. Otelin bütün sorumluluğu babamın üzerindedir” diye konuştu.

2022 yılında ben oteli gördüğüm gibi kabul ettim ve sorgulamadım” diyen Bozkurt şöyle devam etti:

Ben inşaattan, çelikten, betondan anlamıyorum bu sorunun muhatabı babamdır. Babamın bana verdiği emir doğrultusunda herhangi bir soru sormadım hisse sahibi olurken. Babamdan gelen talimat doğrultusunda otelin işleyişini öğrenmek için Adıyaman’a gidip geldim. Benim oteldeki herhangi bir personelden bir farkım yoktu.

Mimar Erdem Yıldız: “Ben mimarim ince işleri yaparım”

Duruşmada ifade veren mimar Erdem Yıldız ise şunları söyledi:

Ben bitmiş binada ince işlerle ilgili sorumluluk aldım. İlerleyen zamanlarda benim yaptığım işlerle ilgili hiçbir iş kalmamış zaten.
Ben statikci değilim mühendis değilim ben mimarim bu işi kontrol eden belediyedir. Benim onaylı projelerin uygulanması ile ilgili sorumluluğum var, ben mimarim ince işleri yaparım. Ben 3600 metre inşaata başladım 3600 metre olarak da teslim ettim.

Duruşma 4 Ocak’ta devam edecek. Sanıkların tutukluluk haline devam kararı verildi.

Ne oldu?

Grand İsias Otel, turist rehberlerinin de çok sık tercih ettiği konaklama merkeziydi. 3 Şubat’ta KKTC Gazimağusa Türk Maarif Koleji kız ve erkek voleybol takımında yer alan öğrenciler, hocalar ve aileler de Adıyaman’a gelerek İsias Otel’de konaklıyordu. 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerde Adıyaman’ın “en iyi otellerinden” biri olarak görülen Grand İsias Otel çöktü. 6 Şubat’ta Turist Rehberleri Birliği’nden yaklaşık 40 kişilik kafile de oteldeydi. KKTC’den gelenler ile rehberlerin de aralarında bulunduğu 72 kişi hayatını kaybetti. Hayatını kaybeden 35 KKTC’linin cenazeleri Gazimağusa’da defnedildi. Gazimağusalıların 1974’teki savaştan sonra en büyük toplu kaybı olarak anılan bu olay sonrası halk tarafından hayatını kaybeden çocuklara “Şampiyon Melekler” ismi verildi. Selin Karakaya’nın annesinin öncülüğünde Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği kuruldu. Dernek, davayla ilgili büyük bir kampanya başlattı. Aileler her gün sosyal medya hesaplarından #isiasortakdavamız etiketiyle suçluların ceza alması için kamuoyu oluşturmaya çalışıyor.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.