Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

TBMM’de Can Atalay krizi | Gökhan Günaydın: “Numan Kurtulmuş ‘Meclis’in konuyu çözebileceğine inansam toplantıya ben çağıracağım’ dedi”

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş, CHP’nin İYİ Parti dışındaki muhalefet partileriyle birlikte TİP milletvekili Can Atalay’la ilgili TBMM’nin olağanüstü toplanması başvurusunu reddetti. CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, Kurtulmuş’a “Mustafa Şentop hukuki ve fiili durum aynıyken 2 Ocak 2020’de TBMM’yi toplantıya çağırmıştı” diyerek tepki gösterdi. Günaydın, Numan Kurtulmuş’un olağanüstü toplantı çağrısını reddetmesiyle ilgili “TBMM’nin bu konuyu çözebileceğine binde bir inansam Meclis’i zaten toplantıya ben çağıracağım” dediğini aktardı.

CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşcıer, Ankara Milletvekilleri Aylin Yaman ve Aliye Timisi Ersever, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla TBMM’de Parlamento Muhabirleri Derneği’ni ziyaret etti. Günaydın, sekiz siyasi partinin TBMM’yi 9 Ocak’ta olağanüstü toplantıya çağırmasına ilişkin Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un verdiği olumsuz yanıtı değerlendirdi ve Kurtulmuş’la yaptıkları telefon görüşmesini gazetecilerle paylaştı.

TİP milletvekili Can Atalay’ın Anayasa Mahkemesi kararına rağmen cezaevinde tutulmasına tepki gösteren Günaydın, “Türkiye’de hangi tarafta olursanız olun Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi (AYM) arasında ortaya çıkan krizin bir yargı krizi olmaktan çıkıp adeta bir demokrasi krizine doğru evrildiğini kabul etmemiz gerekiyor. Çünkü, bir tarafta AYM’nin kapatılması gerektiğini söyleyenler, diğer tarafta AYM üyelerini milli ve yerli olmamakla suçlayanlar, yargısal aktivizmle suçlayanlar, terör örgütünün sözcülüğü olduğunu ima edecek açıklamalar doğru açıklamalar değil” diye konuştu.

“Can Atalay’ın Meclis’te değil Silivri’de olması hepimizin içini acıtmalı”

Gökhan Günaydın, Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay arasındaki Can Atalay krizini şu sözlerle değerlendirdi:

“AYM’nin Yargıtay’ın kararına yönelik iki kez Anayasa’nın 153. maddesi açıktır ve ‘benim kararımı uygulamak zorundasınız’ diyen kararı ortada. Üstelik de bu AYM üyelerinin önemli bir kısmı, mevcut iktidarın döneminde atanmış insanlar ve bunlar son kararlarında oy birliği ile AYM kararlarının uygulanması konusunda ‘bir tereddüde yer vermemek gerekmektedir’ dediler. Bu, meseleyi bir Can Atalay meselesi olmanın çok ötesine taşıdı. Kuşkusuz 14 Mayıs 2023’ten beri milletvekili olan bir arkadaşımızın Meclis’te değil de Silivri’de olması hepimizin içini acıtmalıdır. En çok da Meclis Başkanı’nın içini acıtmalıdır.”

Günaydın Ömer Faruk Gergerlioğlu ve Enis Berberoğlu’nun milletvekilliklerinin düşürülmesi ve sonrasında yaşanan gelişmeleri hatırlattı.

Kurtulmuş’la yaptığı telefon görüşmesini anlattı

Günaydın, toplantı çağrısının ardından 6 Ocak Cumartesi günü Meclis Başkanı Kurtulmuş’u telefonla aradığını belirterek şöyle konuştu:

“Dedim ki, ‘Sayın Başkan, talebimiz size ulaştı, hangi gün Meclis’i çağıracaksınız’. 6 Ocak tarihinde bana denildi ki; ‘Meclis Başkanı şu anda İstanbul’da size dönecek.’ Pazartesi günü, yani 8 Ocak, saat 10.30’da döndü bana Numan Bey. Şunu söylüyor: Ya Gökhan Bey, Meclis nasıl olsa 16 Ocak’ta toplanacak. Bu Meclis’e olağanüstü toplantıya çağırma meselesini rutin bir şeye dönüştürmemek lazım. Ben böyle hayretle dinledim. Ve dedi ki; ‘Meclis’in eğer bu konuyu çözebileceğine inansam, binde bir inansam, zaten o Meclis’i ben çağıracağım’. Dedim ki; Sayın Başkan, bir Meclis Başkanı Meclis’in herhangi bir konuda yararlı olamayacağını düşünüyor ve bunu ifade ediyor. Bu bir Meclis Başkanı açısından gerçekten talihsiz bir açıklama. Ayrıca, Meclis 16 Ocak’ta açılacakmış da, ben onu 9 Ocak’ta neden toplantıya çağırıyor muşum? Bu benim siyasi irademdir. 8 siyasal partinin ortaya koyduğu siyasi iradedir. Bunu denetleme yetkisi ve gücü Meclis Başkanı’nda değildir. Dolayısıyla ben bunu sizinle tartışmam bile.”

“2 Ocak 2020’de Mustafa Şentop Meclis’i topladı”

Günaydın, Meclis Başkanı’nın yanıtını, toplantı çağrısının olduğu 9 Ocak’ın akşam saatlerinde saat 18.30’da vermesine de tepki gösterdi. Kurtulmuş’un toplantı çağrısına olumsuz yanıt vermesini de eleştiren Günaydın, geçen yasama döneminde Meclis Başkanlığı yapan Mustafa Şentop’un 2 Ocak 2020’de TBMM’yi toplantıya çağırmasını örnek gösterdi. Günaydın, “ Bu danışma kurulu kararına dayanmıyormuş da danışma kurulu kararı olmadığı zaman bu bir ara verme olarak tanımlanamazmış da bu nedenle de talebimiz hukuki değilmiş. Hukuku dolanmaya kalkmayacaksınız. Meclis’i olağanüstü toplantıya çağırmamak için bahane üretmek, İçtüzük’te bulamadığı hükümlerin arkasına saklanmaya çalışmak Meclis Başkanı’na yakışmıyor. 2 Ocak 2020 günü Mustafa Şentop Meclis Başkanıyken hukuki ve fiili durum birebir aynı iken Türkiye Büyük Millet Meclisi toplantıya çağrılmıştır. O tarihte toplanan Meclis bugün niye toplanamıyor?” şeklinde konuştu.

Yarın darbe girişimi olsa, buna karşı Meclis’i olağanüstü çağırma talebimiz yine reddedilebilir

Gökhan Günaydın Meclis Başkanı’nı TBMM’yi keyfiyetle yönetmekle suçladı:

“Türkiye’de yarın, iktisadi olarak bir kriz ortamı olsa, siyasi olarak bir darbe girişimi olsa, uluslararası anlamda çok ciddi bir tehlike Türkiye’yi bekliyor olsa, biz yeter sayıda milletvekiliyle olağanüstü toplantıya çağırsak, o gün Meclis’i yönetecek arkadaş, ‘Biz 9 Ocak’ta bunu reddetmiştik, bugün de reddederiz, ara vermede değiliz’ diyebilir.”

“Yüz yüze görüşmek için talepte bulunduk”

CHP’li Günaydın TBMM Başkanı’na sekiz siyasi partinin temsilcileri olarak yüz yüze görüşmek için yazılı talepte bulunduklarını şu sözlerle açıkladı:

“Meclis Başkanlığı’na dedik ki, ‘10 Ocak günü mesainiz hangi saatte uygun ise bu 8 partinin temsilcileri olarak yanınıza gelmek ve Türkiye’nin bu çok önemli siyasi gündemini sizinle sözlü olarak müzakere etmek üzere randevuyu arz ve talep ediyoruz.’ Sayın Numan Kurtulmuş’un bu arz ve talebe karşı nasıl bir yanıt vereceğini bekleyeceğiz” diye konuştu. Kurtulmuş’un TBMM’yi tarafsız yöneten bir Meclis Başkanı niteliğine dönüşmesini dilediklerini kaydeden Günaydın Meclis başkanıyla görüştükten sonra 8 siyasi parti olarak ortak bildiri yayınlayacaklarını da bildirdi. Sorunun tutuklu milletvekili olma boyutunu aştığını belirten Günaydın, “Can Atalay konusu önemli bir konudur ama bu Türkiye’de herkesin kişi güvenliğinin ihlali ve anayasa yargısının ortadan kaldırılması, Meclis İçtüzüğü’nün uygulanmasının fiilen ortadan kaldırılması sürecidir.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.