Uzmanlar anlatıyor: Uyuz nasıl geri döndü, SGK ilaçları neden karşılamıyor?

Dermatoloji uzmanları Türkiye genelinde uyuz hastalığı vakalarının arttığını söylüyor. Medyascope’a konuşan ve yaptığı bilimsel açıklamalar sebebiyle mobbinge maruz bırakılacağı endişesiyle ismini gizlemek zorunda bırakılmış hekimler vakaların Şubat ayında yaşanan Kahramanmaraş depremleriyle arttığını belirterek “10 milyon vatandaşı etkileyen bu depremle hijyen şartlarının kötü olması, insanların çadırlarda veya akrabalarında kalması bu durumu arttırdı” diye konuştu. Uyuz hastalığı neden geri döndü? Hangi uyuz ilacı daha etkili ? Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ilaçları karşılıyor mu? Uzmanlar Medyascope’a anlattı.


Türkiye’de son altı ayda uyuz hastalığı vakalarının arttığı iddiası tartışılıyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, endişeye sebep olabilecek bir artışın olmadığını söylerken sosyal medyada sesini duyurmaya çalışan yurttaşlar uyuz hastalığının tedavisinde kullanılan ilaçların Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından karşılanmadığından şikayetçi.

Sağlık Bakanı Koca: “Kısmi bir artış tespit ettik” 

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 1 Kasım 2023’te kabine toplantısı sonrasında gazetecilerin uyuz hastalığı vakalarının artmasına ilişkin soruları üzerine “Endişeye sebep olabilecek bir artış yok” demişti. Koca, “kısmi bir artış” tespit ettiklerini şu sözlerle anlatmıştı:

“Çok yakın takip ettiğimiz bir durum. Erken uyarı sistemlerimiz gayet iyi çalışıyor. Bu sayede olağan dışı gelişmelere erken müdahale şansımız oluyor. Uyuz özelinde konuya bakacak olursak, Türkiye genelinde uyuz vakalarında prevalans geçen yıl 2,03 iken; bu yılın ilk dokuz ayında 2,17. Geçen yıla göre yaklaşık yüzde yedi oranında bir artış gerçekleşmiş. Deprem bölgesinde ise bu artış yaklaşık yüzde 13 oranında oldu. Deprem bölgesi için beklenenin altında. Dolayısıyla ciddi bir artış olmadı. Bir salgın durumundan bahsedilmesi söz konusu değil. Son yıllarda özellikle Karadeniz ve Doğu Akdeniz bölgelerinde artışın biraz daha fazla olduğunu söyleyebiliriz.”

Uyuz hastalığı neden tekrar ortaya çıktı?

Hatay’da çalışan, bilimsel açıklamaları sebebiyle mobbinge maruz bırakılacağı endişesi taşıdığı için ismini vermek istemeyen bir aile hekimi ile bir dermatolog ve Tüm Eczacı İşverenler Sendikası (TEİS) Genel Başkanı Nurten Saydan, uyuz hastalığının yaygınlığını, 6 Şubat 2023’te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin hastalığın tekrar ortaya çıkmasındaki etkisini ve uyuz ilaçlarıyla ilgili iddiaları Medyascope‘a değerlendirdi.

Rapor: “Çadırkentlerde uyuz hastalığı görüldü, Adıyaman’daki vakalar dirençli

Türk Tabipler Birliği, Ağustos 2023 tarihinde yayımladığı VI. Ay Deprem Raporu’nda ziyaret edilen konteyner ve çadırlarda yaşam koşulları nedeniyle bit, uyuz ve ishal şikayetlerinin azalmış olsa da devam ettiğini kaydetti. Raporun bulaşıcı hastalıklar kısmında, özellikle kötü barınma ve hijyen koşullarına sahip kalabalık ailelerin kaldığı çadırkentler ile mültecilere ait çadırkentlerde uyuz hastalığının görüldüğü belirtildi. Adıyaman’da ise dirençli bir uyuz salgını olabileceği kaydedildi.

“Koronavirüs, savaşlar ve depremler uyuz hastalığı vakalarını artırdı”

Dermatolog hekim uyuz vakalarının arttığını vurgulayarak nedenlerini şöyle açıkladı:

“Aslında ilk başta hem Türkiye’de hem Avrupa’da, Suriye savaşından gelen göçmenlerle uyuz vakaları arttı. Daha sonrasında Covid-19 dönemindeki içe kapanmalar, kişilerin Covid-19 kapma korkuları nedeniyle doktor başvurularını ertelemesi, salgın döneminde insanların daha çok iç içe yaşaması aile içi bulaşları arttırdığı için salgını döneminde de artış oldu. Son olarak ülkemizde 10 milyon vatandaşı etkileyen bu depremle hijyen şartlarının kötü olması, insanların çadırlarda, arabalarda veya akrabalarında kalması yine bu durumu arttırdı. Mesela Ankara’da akrabası olan insanlar Hatay’dan, Gaziantep’ten buraya geldiler, akrabalarında kalıyorlar. Bu böyle Türkiye’nin her yerine yayıldı. Dolayısıyla bu depremden sonra vakalar çok daha fazla arttı.”

“10 yıl önce yılda bir kaç tane uyuz hastası görürdük, şimdi günde bir iki uyuz hastası görüyorum”

Kendisinin yaklaşık 10 yıldır bu mesleği yaptığını belirten dermatolog hekim “Asistanlığa ilk başladığımız yıllarda uyuz hastalığını çok sık görmüyorduk. Gördüğümüz zaman yan odadan meslektaşımızı ‘Bak uyuz hastası bulduk’ diye çağırıyorduk. 10 yıl önce biz yılda bir kaç tane uyuz hastası görürdük ama şimdi ben poliklinikte aşağı yukarı her gün bir kaç tane uyuz hastalığı görüyorum” diye konuştu.

“Uyuz hastalığına karşı korunmak için kişisel temizliğe dikkat edilmeli”

Hijyenik koşullara dikkat etmenin uyuz hastalığına karşı korunmak ve bulaşı önlemek adına önemli olduğunu vurgulayan dermatolog, “Birincisi kişilerin havlu, nevresim, çarşaf gibi kişisel kıyafetlerini temiz bir şekilde ve kendisinin kullanması önemli. Toplu taşımalarda, spor salonlarında, bazen de kalınan otellerde hijyenik koşullar yeterince sağlanmıyor. Bu açıdan özellikle kişisel temizliğe çok dikkat etmek lazım” diye konuştu. 

Uyuz hastalığı için kullanılan ilaç bin lira

Dermatolog hekim, hastalığın tedavisine ilişkin şunları söyledi:

“Tedavi için bize başvuran hastalara, çeşitli majistral ilaçlar da dediğimiz özel karışım ilaçlar yaptırıyoruz. Hastalar bunları çeşitli sürelerde vücuduna sürüp, bekletiyor ve yıkıyor. Bu uygulamayı birkaç gün üst üste yapıyorlar. Bunun yanı sıra yaklaşık bir yıldır bunun bir hap şeklinde ilacı da geldi. Daha önce Avrupa’yla bağlantısı olan hastalar bu ilacı getirebiliyorlardı. Uygun hasta grubunda hap tedavisine de başlıyoruz ancak yaklaşık bir yıldır Türkiye’de olan tablet geri ödemek kapsamında değil ve fiyatı yaklaşık bin lira.”

Tedavi doğru uygulanamazsa iyileşme süreci uzayarak kısır döngüye girebilir

Dermatolog hekim, uyuz hastalığında doğru tedavi kullanan hastalarda ortalama 20-25 günde tam iyileşmenin sağlandığını ancak hasta tedaviyi doğru kullanamadığında ya da ailedeki/hanedeki herkes tam olarak tedavi olmadığında tedavi süresinin uzayabildiğini söyledi. 

“Bir çadırın içinde ya da konteynerin içinde 10-15 kişi kaldığı oldu ve yakın temas arttıkça uyuz vakaları arttı”

Hatay’da ismini vermek istemeyen aile hekimi, deprem bölgesinde görülen uyuz hastalığıyla ilgili Medyascope’a konuştu. Aile hekimi, uyuz vakalarının tüm Türkiye çapında depremden önce de olduğuna değinerek “Yakın temas, beraber uyuma, aynı yatağı, çarşafı ve elbiseleri paylaşmayla uyuz bulaşır. Depremden sonra bir çadırın ya da konteynerin içinde 10-15 kişi kaldığı oldu ve yakın temas arttıkça uyuz vakaları arttı” diye konuştu.

“Bakanlık vakaları biliyor”

İki ay önce Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın uyuz hastalığına ilişkin “Deprem bölgesinde uyuz vakalarında bir miktar artış olduğu” açıklamasını hatırlatan hekim “Aile Sağlık Merkezi’ne de bununla ilgili ilaçlar gönderildi, Bakanlık da vakaların arttığını bunu biliyor” dedi. 

Aile hekimi, yaz ayları boyunca uyuz vakalarıyla mücadele ettiklerine dikkat çekerek “Hatta o yüzden kaşınan yerlere başka mikroplar da girdi. Bu sefer deri hastalıklarıyla da uğraştık” diye konuştu.

“Kışın soğuk havalar ve elektrik kesintileri deprem bölgesinde uyuz vakalarını artıracak”

Kışın uyuzun biraz daha yaygınlaşmasını beklediklerini söyleyen aile hekimi, nedenlerini şöyle sıraladı:

“Birincisi havalar soğuk, insanlar ısınmak için daha çok bir arada kalacak, daha çok birbirlerine sokulacak. İkincisi ise elektrik kesintilerinin uyuz hastalığını arttırıcı etkilerini göreceğiz. İlginç bir şey, ben de ilk defa buna denk geliyorum. Elektrik kesintilerinde insanlar hem ısınmak için aynı yatakta yatmaya başladılar hem de korkudan dolayı birbirine yakın çadırlar ya da komşu konteynerlerin çocukları bir araya geliyorlar. Zaten güvensiz bir ortam, elektrik kesintisi ve yağış depremi hatırlatıyor. Bu yüzden bunların bir araya gelmesi ve korkan çocukların beraber yatmalarıyla da uyuz hastalığının biraz daha artmasını bekliyoruz.”

“Uyuz hastalığı belirtileri 2-6 hafta sonra ortaya çıkıyor”

Uyuz için hijyenin önemli olduğunu söyleyen aile hekimi, “Aynı yatakta yatmamak önemli. Büyük bir aileyi bir konteynerin içine sıkıştırırsanız ne olur? Bu çok zor” dedi. 

Hatay’da bazen hastaların “Bende kaşıntı var” diyerek geldiğini ancak aile üyelerinde de uyuz hastalığının olabileceğini belirten hekim şöyle devam etti:

“Israr ediyoruz, ‘Ailede var mı’ diye soruyoruz, ‘Yok’ diyorlar. Biz tüm aileye tedavi veriyoruz ama hemen ortaya çıkmadığı ve ailenin diğer bireylerinde olmadığını düşündükleri için onları tedavi etmiyorlar. Dolayısıyla bir kısır döngüye giriyor. Uyuz hastalığı belirtileri 2-6 hafta sonra ortaya çıkıyor. Bu yüzden ailenin diğer bireylerinde uyuz olduğunu düşünmüyorlar.”

“Çok etkili bir ilaç ama o ilacı temin edemedikleri için diğer ilaçlarla tedaviye devam ediyoruz”

Uyuz hastalığı tedavisinde kullanılan tablet olarak satılan ve SGK kapsamına alınmayan ilaca ilişkin aile hekimi, “Bir ara Bakanlık bize gönderdi ama şu an parayla satılıyor. Bir ailenin hepsinin yeterli tedavi edilmesi için çok büyük bir para. Tabii bizim için çok etkili bir ilaç ama o ilacı temin edemedikleri için biz diğer ilaçlarla tedaviye devam ediyoruz. Bu da yeterli tedavi olmamasının bir etkeni” diye konuştu.

“Hâlâ uyuz ilaçlarına ihtiyaç var”

Aile hekimi, depremin ardından hem Sağlık Bakanlığı’nın, hem de Türkiye Eczacılar Birliği’nin (TEB) uyuz ilaçları gönderdiğini belirterek şunları dedi:

“Bize bunları ilk gönderen Türkiye Eczacılar Birliği oldu. Sağlık Bakanlığı da ilk aylarda bölgeye yoğun miktarda göndermişti, sonra azaldı. Hiçbir yerden gelmemeye başladı. Geçtiğimiz aylarda Bakan’ın açıklamasından sonra Sağlık Ocaklarına ve Aile Sağlığı Merkezlerine bir miktar ilaç gönderildi. Şu an ise hâlâ uyuz ilaçlarına ihtiyaç var.”

“Bakanlık verileri alıyor ancak sadece muayene olan hastaların verileri yansıyor”

Sağlık Bakanlığı’nın her gün deprem bölgesindeki aile hekimlerinden verileri aldığını söyleyen Hatay’da görevli aile hekimi, “Bir ailede sekiz kişi varsa, bize gelen iki kişidir. O zaman verilere iki olarak yansıyor. Anlatabiliyor muyum? Biz sadece muayene ettiğimiz hasta sayısını kayda geçiriyoruz” diye konuştu.

Saydan: “Uyuz hastalığında kullanılan yeni ilacın SGK ödemesi kapsamına alınması bekleniyor”

Medyascope’un sorularını yanıtlayan Tüm Eczacı İşverenler Sendikası (TEİS) Genel Başkanı Nurten Saydan, uyuz ilaçlarının SGK kapsamında olmadığını doğrulayarak uyuz hastalığında en yaygın tedavi yolunun reçeteli ilaçlar olduğunu söyledi. 

Uyuz hastalığı ilaçlarının başında krem ve losyonların geldiğini belirten Saydan, “Krem ve losyonlar kurum tarafından ödeniyor ancak uyuz hastalığının tedavisinde ağızdan alınarak kullanılan bir ilaç da piyasaya çıktı ve bu SGK ödemesi kapsamında değil. Bu ilacın SGK tarafından ödeme kapsamına alınması bekleniyor” dedi.

“Tek ilacın fiyatı 273 TL”

Saydan, SGK tarafından ödenen kremlerin fiyatının 90 ile 150 TL arasında değiştiğine değinerek “Eczanelerimiz tarafından hazırlanan ve etkisi kanıtlanmış majistral ilaçlarımız için ise Kurum tarafından ancak maliyetinin yarısı kadar ödeme yapılmaktadır. Kurumun ödemeye almadığı Avrupa’da da kullanılan ağızdan alınan tek ilacın fiyatı ise 273 Türk Lirası’dır” diye konuştu.

“Bugün bu maliyeti üstlenmemek, yarın daha fazla tedavi ve ilaç maliyetine neden olacaktır”

Uyuz hastalığında aile boyu tedavi olunması gerektiği için masrafın daha da arttığını vurgulayan Saydan, şöyle devam etti:

“Şu aşamada gerek meslektaşlarımızdan, gerekse sahadaki hekimlerimizden gelen bildirimler uyuz hastalığının yoğunluğunu ortaya koymaktadır. Dermatoloji polikliniklerine başvuran hastaların yüzde 20’si kadarının uyuz tanılı olması da hastalığın ne kadar yaygın ve inatçı olduğunu göstermektedir. SGK maliyeti karşılamak adına bu kaynağı ayırmalıdır. Şu aşamada krem ve pomatlarla tedavi olmayan hastalar tekrar tekrar muayeneye gitmekte ve tedavi maliyetlerini daha da fazla arttırmaktadır. Bugün bu maliyeti üstlenmemek, yarın daha fazla tedavi ve ilaç maliyetine neden olacaktır. SGK’nın geri ödemelerden sorumlu biriminin bu ilaca fiyatlandırma yapması ve ödeme listesine dahil etmesi gerekmektedir.”

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) listesinde yer alan “ivermektin” etken maddeli oral tabletin güncel fiyatları ise şöyle:

4 tablet – 273,67 TL
10 tablet – 591,18 TL
12 tablet – 591,18 TL
20 tablet – 1018,50 TL

Aynı etken maddeyi içeren farklı bir ilacın fiyatı ise:

4 tablet –  187,49 TL
10 tablet – 376,41 TL
20 tablet –  619,59 TL

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.