İmamoğlu’ndan Erdoğan’a: “Bizi izlemeye devam etsin”

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, AKP İstanbul ilçe belediye başkan adayları tanıtım toplantısında kendisine yönelik sözlerine yanıt verdi. İmamoğlu, “Sayın Cumhurbaşkanı’nın tek derdi, İstanbul’u yine kendi kişisel hakkı ve hukuku çerçevesinde ele alan cümleler kuracak. Biz de diyoruz ki artık o devir kapandı. Yeni bir devir açıldı. Bu devir de 16 milyon insanın şehri yönettiği bir devir. Bizi izlemeye devam etsin” dedi.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Harbiye’deki Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda düzenlenen Enstitü İstanbul İSMEK Eğitmenler Zirvesi’ne katıldı. İmamoğlu daha sonra gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 20 Ocak Cumartesi günü partisinin İstanbul ilçe belediye başkan adaylarını tanıttığı sırada Ekrem İmamoğlu’nun “poşet” göndermesini eleştirdi. Erdoğan, “İstanbul’un yönetimini devralanlar, temel atmama töreniyle başladılar. Atmadıkları temel Silahtarağa Arıtma Tesisi projesiydi. Arıtma yapılmayan sular Haliç’e boca edilince, burası yeniden ölmeye, kokmaya başladı. Hatalarından ders çıkarmak yerine vizyonsuzluklarını İstanbul’un dikey bahçelerini yok ederek devam ettirdiler. Aynı zihniyet poşet göndermesiyle arzı endam ediyor” dedi.

İmamoğlu da Erdoğan’ın bu sözlerine cevap verdi. Bir devrin kapandığını, yeni bir devrin başladığını, 16 milyon İstanbul’un kentin sahibi olduğunu söyledi, “Sayın Cumhurbaşkanı’nın benimle ilgili bu ilgisini, bu alakasını ve bu sürekli dile getirme tutkusunu anlayabiliyorum. Çünkü kendisine ait olduğunu ve tümden kendi kişisel olarak kendisinin yönetme hakkı olduğunu düşündüğü ve yanıldığı bir şehri, gerçek sahibi 16 milyon İstanbulluya kazandıralı 5 yıla yakın bir zaman oldu. Bu böyle devam edecek” dedi.

Erdoğan’a “Bizi izlemeye devam etsin” diyen İmamoğlu, şöyle devam etti:

“Bizi izlemeye devam etsin”

“Bu şaşkınlık, bu yanılgı hâlâ devam ediyor ve bunu bir türlü aşamadılar. Hep söylüyorum. Bu sorulara ve bu tür beni muhatap alan duygularına cevap verirsem ben, kampanya döneminde sadece kendisine cevap vermekle geçer günlerim. Çünkü eminim ki bu seçimdeki tek emeli, tek derdi Sayın Cumhurbaşkanı’nın, İstanbul’u yine kendi kişisel hakkı ve hukuku çerçevesinde ele alan cümleler kuracak. Biz de diyoruz ki artık o devir kapandı. Yeni bir devir açıldı. Bu devir de 16 milyon insanın şehri yönettiği bir devir. Bizi izlemeye devam etsin diyerek cevap vereyim.”

İmamoğlu gazetecilerin sorularını yanıtlamadan hemen önce Enstitü İstanbul İSMEK 2. Eğitmenler Zirvesi’nde konuştu.

Eğitimcilerin, toplumun aydınlanması noktasında önemli bir misyona sahip olduğunun altını çizen İmamoğlu, “Karalamak, kötülemek, aşağılamak veya olmayan şeyleri olmuş gibi göstermek ne toplum kültürümüze uygun, ne insani düşüncelere ya da mantığa uygun, ne evrensel değerlere uygun, ne inancımıza uygun. Akla, bilime, tekniğe, eğitime ihtiyacı olanları da Enstitü İstanbul İSMEK’e davet ediyorum” dedi.

Görev süreleri boyunca İSMEK’leri daha nitelikli hale getirmek için gayret ettiklerini belirten İmamoğlu, “Gelecek vizyonu içerisinde, belki en önemli karakterin insan olduğunun da farkındayız. Yani İstanbul’da insana yapılan her yatırımın, buradaki her şeyi kaliteli hale getireceğinin farkındayız. Onun için kreş açıyoruz. Onun için öğrencilerimizi daha fazla destekliyoruz, burs veriyoruz. Onun için öğrenci yurtlarımızı, hiç yokken, büyütüyoruz. İnşallah on binleri telaffuz edeceğimiz günleri, yılları hep birlikte yakalarız. Onun için Enstitü İstanbul İSMEK kurumumuzu daha nitelikli hale getiriyoruz” diye konuştu.

Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun İBB’de çalışanlara “terör örgütleriyle iltisaklı” yorumunda bulunmasıyla konuşan İmamoğlu, şöyle devam etti:

“Beş yılı aşkın İstanbul ölçeğindeki mücadelemde, iftiralarla, birtakım yalan ifadelerle… Hatta kurum çalışanlarıyla konuşuyorum şu anda. Tam huzurumda bine yakın kurum çalışanımız var. Kurum çalışanlarına bile, zamanı geldiğinde ‘terörist’ diyen, ‘Terör örgütleriyle iltisaklı’ diye suçlayan aklın, aradan bir-bir buçuk yıl geçtikten sonra, ‘Sadece o zaman siyasi bir yorum yaptım’ diye bunu mahkemede ifadeye dönüştürmesini bile, ‘Ne kadar acı bir durum’ diye nitelendiriyorum. O dönem çok öfkelenmiştim. Çünkü beni ve çalıştırdığımız, işe aldığımız insanları, böyle ‘iltisaklı’ şeklinde suçlayan, hakkımızda suç duyurusunda bulunan, onlarca müfettişi kurumumuza yollayan akıl, bu kurumdan bir tane dahi bir terörist bulamadan geri dönmüş, şimdi de onu, ‘O dönemdeki siyasi irademle, siyasi görüşümle beyanda bulundum’ diye mahkemede ifade verebiliyor. Bakın, bunu bile her vatandaşımızın vicdanında sorgulaması gerektiğini düşünüyorum.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.