Formula 1’i 2017’de bünyesine katan ABD’li şirket Liberty Media, yaptığı “Drive to Survive” projeleriyle izleyici kitlesini genişletmişti. Liberty Media son olarak da 3,6 milyar sterlinlik bir anlaşmayla MotoGP’yi satın aldı. Medyascope Spor’dan Muhammed Kaya bu anlaşmanın geleceğini yazdı.
MotoGP de Formula 1 gibi Liberty Medya’ya kazandıracak mı?
Formula 1’in haklarının sahibi Liberty Media yakın zamanda MotoGP’yi de ağına ekledi. Bu gelişme ister istemez Formula 1‘in eleştirilen yanlarını MotoGP’ye eklerler mi gibi soruları gündeme getirdi.
Diğer taraftan hem MotoGP hem de Formula 1, motor sporları organizasyonu olduğundan rekabete aykırı işlemler olur mu diye de işin profesyonel tarafı konuşuluyor. Gelin tüm bu durumların ışığında bu gelişmeyi değerlendirelim…
İşin hukukî kısmı
Liberty Media uzun süredir MotoGP’nin peşindeydi ancak özellikle işin hukuki boyutu ile ilgili endişeler mevcuttu. Hem MotoGP hem de Formula 1 aynı kategoride sporlar olduğu için Avrupa Birliği’nin katı ekonomik rekabet-tekelleşme kurallarına karşı önlemler de alınıyordu.
2006 yılında CVC-Capital Partners Formula 1’in haklarını devraldığında “etkili rekabeti engellediği” yönündeki ciddi iddialar nedeniyle işin hukuki boyutunu düşünerek MotoGP’deki haklarını devretmişti. Hatta bu şüpheler Avrupa Rekabet Komiseri Neelie Kroes tarafından imzalanan, CVC’nin F1’i devralma onayını verme kararında resmi olarak belirtildi. Komisyon o dönem için Formula 1 ve MotoGP arasındaki faaliyet pazarları açısından motor sporları düzenleyicileri, reklam verenler ve katılımcı takımlar/üreticiler açısından anlamlı bir örtüşme olmadığını değerlendirmişti. Durum şimdi de kısmen aynı; Liberty de bu karara güveniyor.
O dönem için ortak pist yalnızca Barselona idi. Bugün ise hem Barselona hem de Red Bull Ring. Bu açıdan sorun olabileceği düşünülse de muhtemelen en büyük problem TV hakları ile ilgili olacak. Hem MotoGP, hem de Formula 1’i içeren paket anlaşmaların rekabete aykırı olduğu hükmedilebilir. Bunu da önümüzdeki dönemde göreceğiz ancak Liberty Media’nın 20 yıl önceki durumları çalıştığını ve daha güçlü olduğunu düşünüyorum. Yakın zamanda ortak projeler de görebiliriz.
Neler değişir?
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
4.2 milyar dolar gibi bir anlaşmanın ardından muhtemelen herkes neler değişecek diye merak ediyor. Yüzde 65’i nakit, yüzde 21’i özsermayeyle finanse edilen anlaşma, MotoGP’nin büyüme potansiyeline olan güveni ve Liberty’nin portföyüne yönelik stratejik değeri yansıtıyor.
Amerika açılımı kaçınılmaz: Bu satın alma, Liberty’nin Formula 1’de elde ettiği başarıyı tekrarlama çabası olarak görülüyor ve MotoGP’nin özellikle Amerika’daki izleyici kitlesini genişletmeyi hedefliyor. Liberty Media Genel Müdürü Greg Maffei, MotoGP’nin Kıta Avrupa’sındaki geleneksel hayran kitlesinin ötesinde büyüme potansiyelini, serinin küresel çekiciliğini ve onu yeni pazarlara tanıtma fırsatını vurguladı. Yani MotoGP için de bir Drive to Survive mı? Neden olmasın.
Bu yıl dünya çapında 21 yarış düzenleyecek olan MotoGP, Formula 1’den farklı olarak neredeyse tüm kıtalara yayılmış durumda. Tayland, Endonezya ve Hindistan gibi motosiklet üreticileri için önemli ülkeleri de içeren zengin bir yarış haritasına sahip. Küresel ayak izine rağmen MotoGP’nin, Liberty Media’nın geliştirmeye istekli olduğu ABD ve Latin Amerika’da sınırlı bir etkiye sahip.
Anlaşmanın mali ayrıntılarına da dikkat ettiğimizde Liberty Media’nın cebinden para vererek girdiği bu işte özellikle işin eğlence ve medya işini büyüteceği aşikâr. Formula 1’e göre daha muhafazakar kalan MotoGP serisini yakın zamanda bir şova dönüşebileceği fikri dahi kemik izleyiciler için rahatsız edici çünkü bu “şov” kısmı Formula 1’i izlemeyecek MotoGP izleyicileri için en büyük izlememe nedeniydi. Yakın zamanda ortak projeler ve belki de ortak yayınlar görebileceğimiz bu iki seri Avrupa Birliği’nin rekabet kurallarına takılmaz ise kardeşten öte olacaktır.
Yazan: Muhammed Kaya
Editör: Doğa Üründül