2025 sezonu ile birlikte Ferrari adına yarışacak olan Mercedes pilotu Lewis Hamilton eski günlerini arıyor. Medyascope Spor’dan Deniz Su Özköylü Britanyalı pilotun Japonya Grand Prix’sindeki düşündürücü performansı üzerine yazdı.
Ferrari’sini arayan bilge: Lewis Hamilton’ın zorlu sınavı
Bir önceki yarış olan Avustralya’da ilk Lewis Hamilton’ın motor arızası yaşaması, ardından George Russell’ın bir kez daha Carlos Sainz’ın birinci bitirdiği bir yarışın son turunda kaza yapmasıyla iki otomobili de yarış dışı kalan Mercedes, 62 yarışlık puan serisine veda etmişti. Alman takımın şansı Suzuka’da da yaver gitmedi. Haftanın galibi Max Verstappen’ın 45 saniyenin de üstünde gerisinde kalan George Russell ve Lewis Hamilton, yarışı sırasıyla 7 ve 9. olarak bitirdi. Pistteki ancak 5. en hızlı otomobil olan Mercedes, bu sonuçla yalnızca Red Bull değil, aynı zamanda Ferrari, Mclaren ve Aston Martin’e de mağlup oldu.

Mercedes, kısmen iyi bir hafta sonuna başlamıştı. Öyle ki sıralama sonuçlarına baktığımızda Red Bull ile aralarındaki fark aynı pistte altı ay öncesinde alınan sonuçlara göre azalmıştı. Ancak aynı durum Ferrari, Aston Martin ve McLaren için de geçerliydi. Nitekim yarış ortasında terk edilen tek pit stop stratejisiyle umutlar suya düştü. Bu sırada Ferrari cephesinde, yarışa 8. sıradan başlayan Charles Leclerc için aynı plan sorunsuz işledi. Monakolu pilot, tek pit stop ile Suzuka’dan 4. olarak ayrıldı. Benzer şekilde, diğer Ferrari koltuğunda olan Carlos Sainz son turlarında sert hamurla “uçtuğunu” belirtirken Mercedes aynı lastiklerle boğuşur durumdaydı. Sonuç olarak Alman takım için ikinci bir pit stop kaçınılmaz hale geldi. İki otomobilin de en başta taktığı orta hamura dönmek zorunda kalmasıyla bir yarış daha hayal kırıklığıyla son buldu.
2025’te Maranello yolcusu olan Lewis Hamilton için ilginç günler olsa gerek.
Acaba dedirten düzgün antrenman seansları sonrasında hayal kırıklığına uğratan sıralama sonuçları ve devamında ise en iyi ihtimalle vasat bir yarış performansı… Mercedes için şimdiye kadar her hafta sonu aynı kısır döngünün içinde. Öbür tarafta Red Bull’un arkasında sezon öncesi vaat ettiği %95’lik değişimin hakkını veren bir Ferrari. Bu gelecek sene kırmızılar içinde göreceğimiz Hamilton’ın 11 sene sonra bir kez daha doğru transferi yaptığının ilk işaretleri. Fakat geride bıraktığı takımı neler bekliyor kestirmek zor.
İlk dört yarışın ardından sadece 34 puan toplayabilen Bracley merkezli takım, tarihindeki en kötü 2. başlangıcını yaparak takım patronu Toto Wolff’un, yeni kurallar altında iyi bir performans sergileyecek otomobili üretmekte zorlandıklarını kabul etmesine neden oldu. Melbourne’de yapılan testlerin ardından, takımın fark ettiği bir şey vardı: W15’in 2023 aracına kıyasla çok daha iyi bir yere basma kuvvetine olmasına rağmen bu aerodinamik verimlilik pistte karşılık bulmuyordu. Simülasyonlar ile pist üstü performans arasındaki uçurum karşısında, Mercedes’in yeni odağı, otomobilin mekanik tarafını bu aerodinamik verimliliğe uygun hale getirmek.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
Yine de Wolff, Japonya’daki bu beklenmedik lastik kargaşasının otomobilin gerçek potansiyelinin önüne geçtiğini düşünüyor. Fakat hafta sonuna nispeten pozitif bir başlangıç yapan Lewis Hamilton’a göre bütün stratejinin doğru ilerlediği bir senaryoda dahi rakip takımların karşısında W15 podyuma oldukça uzak. Yarış sırasında, bir yerlerde Nico Rosberg’in gözlerini yaşartacak şekilde takım arkadaşı George Russell’ın kendisini geçmesini teklif eden Hamilton’ın için Suzuka’da Mercedes’i ön sıraya taşıyabilecek bir strateji yoktu.

Özetle Mercedes’in elindeki otomobili anlamakta çektiği zorluklar sürüyor ve 2022’den bu yana yaşanan sorunların birçoğu da şaşırtıcı şekilde devam ediyor. Öyle ki bazı noktalarda bir önceki sezonun zıplayan hoplayan ama en azından podyuma çıkmayı başaran W14’nü arar olduk. Bir yandan da garajda ilginç bir sürücü dinamiği gelişmekte. George Russell Avustralya’yı çıkardığımızda son üç yarışı Lewis Hamilton’nın önünde bitirdi. Bir önceki yılın ilk dört yarışına baktığımızda bu durum tam tersiydi. Takımdaki son yılında Hamilton’ın bu öngörülemeyen otomobille kendi adına yapabileceği en mantıklı şey genç takım arkadaşının önüne geçmek diyebiliriz. Fakat o kendinden pek de beklenmedik yolları seçmekte ısrarcı. Yeni kurulum denemeleri için aracını feda etmek ve takımın nihai iyiliği adına kendini geri planda tutmak gibi.
Şimdilik 7 ve 9. sıralara sıkışmış Alman takım ön sıralara dönmek için 2026’daki bir sonraki büyük çaplı regülasyon değişikliğini beklemek istemiyor. Fakat takımın bu yeni kural çağını, Lewis Hamilton’ın da muhtemelen umduğu üzere, Red Bull’un rakibi olarak kapaması olası görünmüyor. Bir sonraki durak olan, en son 2019’da takvimde yer alan ve bu yıl geri dönen Çin Grand Prix’si. Uzun düzlükleriyle Mercedes’in yüzünü güldürecek pist muhtemelen burası değil. Ama bana kalırsa Mercedes konusunda heyecan veren şey bu yıl içerisinde varacakları noktadan çok Hamilton olmadan başlayacakları 2025 ve devamında kartların yeniden dağıtılacağı 2026’ya nasıl girecekleri.
Editör: Doğa Üründül








