Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından yayınlanan “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” adlı müfredat taslağına tepkiler sürüyor. Türk Eğitim Derneği’nin düşünce kuruluşu TEDMEM’in hazırladığı rapora göre, felsefe dersinde Tanrı’nın varlığının kanıtlanmasına odaklanıldı. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük dersinde Milli Mücadele ve Atatürk Dönemi ile ilgili sadeleşmeye gidildi. Bu ders için “Demokratikleşme Çabaları”, “Atatürk Dönemi Türk Dış Politikası”, “Atatürk’ün Ölümü ve Sonrası” üniteleri 2024 öğretim programında yer almadı.
MEB tarafından 26 Nisan’da duyurulan tüm öğretim kademelerindeki derslere ait “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” yeni müfredat taslağı yayınlandı. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, yeni programda sadeleşmeye gidildiğini vurgulayarak “yerli ve milli” müfredat hazırlandığını dile getirdi. Geribildirimler için 10 gün süre tanınan öğretim programlarına yönelik sert eleştiriler yapıldı. Görüş ve öneriler için bir haftanın yetersiz olduğunu savunan eğitim uzmanları ve sivil toplum kuruluşlarının bu konudaki talepleri de istenildiği düzeyde karşılanmadı.
Yeni müfredat taslağına yönelik Türk Eğitim Derneği’nin düşünce kuruluşu TEDMEM “‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ Ortak Metni ve Taslak Öğretim Programlarına İlişkin Değerlendirmeler” başlıklı rapor yayınladı. Kurum, yapılan çalışmanın ihtiyaç analizinin, kimler tarafından geliştirildiğinin, hangi paydaşların bu komisyonlarda görev aldığının, müfredatı hazırlayanların uzmanlık alanlarının şeffaf olarak kamuoyu ile paylaşılması gerektiğine vurgu yaptı.
“Atatürk milliyetçiliğine bağlı bireyler yetiştirilmesi yönünde ifade yok”
Milli Eğitim Temel Kanunu’nda yer alan hedeflerin tamamının karşılanmadığı belirtilen raporda, “‘Atatürk inkılap ve ilkelerine ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 2. Maddesi ile açıkça ifade edilen Atatürk milliyetçiliğine bağlı’ bireylerin yetiştirilmesi ve ‘toplumun mutluluğuna katkıda bulunacak bir meslek sahibi olmalarının sağlanması’na ilişkin herhangi bir ifadeye rastlanmamaktadır” denildi.
Raporda öne çıkan bulgular özetle şöyle:
“Fen Bilimleri öğretim programında öğrencilerin maddenin ölçülebilir özelliklerini öğrenmeden maddenin hallerini öğrenmelerine, ısı kavramını görmeden hal değişimlerini öğrenmelerine yer verildi.
Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Hayatta en hakiki mürşit ilimdir’ sözüne vurgu yapılamasına rağmen öğretme öğrenme uygulamalarında bu sözü destekleyecek süreç önerilerine yer verilmedi. Bazı ifadeler fen bilimlerine yönelik kavram yanılgılarına sebep olabilir.
Okul öncesi öğretim programında öğretme, öğrenme yaşantılarında işe koşulması gerektiği belirtilen bazı beceriler gelişimsel olarak okul öncesi çocuklar için uygun değil. Oyun temelli öğrenme yaşantıları yerini beceri öğretimine dayalı öğrenmeya bırakacak. Velilerin yönetim ve karar alma süreçlerinde aktif rol alması kontrol edilemez durumlara neden olabilecek.
Hayat Bilgisi dersi müfredatında bazı ifadeler ölçme ve değerlendirme açısından muğlak. Birtakım öğrenme çıktıları öğrencilerin gelişim düzeyinin üstünde.”
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük dersinde milli mücade tırpanlandı
“İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük dersi öğretim programında, “değerler” başlığı altında yer alan bazı değerlerin (sağlıklı yaşam, tasarruf gibi) gerçekten bir değeri temsil edip etmediği açık değil.”
“İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük dersi müfredatına yönelik, 2018 öğretim programında yer alan IV. ünitenin ‘Atatürkçülük ve Çağdaşlaşan Türkiye’ adı 2024 öğretim programında ‘Türkiye Cumhuriyeti’nin Kuruluşu ve İnkılaplar’ oldu ve sadeleşmeye gidildi. Benzer biçimde 2018’de son üç ünitenin ‘Demokratikleşme Çabaları’, ‘Atatürk Dönemi Türk Dış Politikası’, ‘Atatürk’ün Ölümü ve Sonrası’ 2024 öğretim programında yer almadığı görüldü. Bu ders için yeni müfredat içeriği incelendiğinde sadeleşmeye gidilen konuların genellikle Millî Mücadele ve Atatürk Dönemi ile ilgili olduğu dikkati çekti.
Felsefede dini kavramların ne için kullanılacağı belli değil
“Felsefe dersinde 10. sınıf düzeyinde birbirini kapsayan ya da konunun derinleşmesine fırsat sağlayan üniteler yok. Öğretim programında yer verilen ‘iman, ibadet, vahiy’ kavramlarının ünite kapsamında hangi amaçla kullanılacağı anlaşılmıyor. Konu kapsamında temel kabul olarak insanların farklı din ve inançlarına vurgu yapıldı, özellikle Tanrı’nın varlığının kanıtlanmasına odaklanıldı.”