Mülkiye’nin İnek Bayramı ikinci kez yargılanıyor | “Düsturumuz geleceği yaşatmak için geleneği yaşatmak”

Mülkiye’nin 85 yıllık geleneği ikinci kez yargılanıyor. İmam mizanseni canlandırılan İnek Bayramı’nda görev alan öğrenciler için “dini değerleri aşağılama” ve “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla açılan davanın ikinci duruşması 14 Mayıs’ta yapılacak. Medyascope’a konuşan öğrenciler, davanın kendilerini değil Mülkiye’nin geleneğini hedef aldığını söyledi.

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi-Mülkiye’nin (SBF) 1930’lardan bu yana süren geleneği, İnek Bayramı ikinci kez yargılanıyor. İnek Bayramı’nın açılışında sahnelenen imam mizanseni ve dua ritüeli daha önce de hedef gösterilmiş ve 2016’da imam rolünü alan öğrenci yargılanmıştı ancak beraat etti. 

Beraat kararının istinafta kesinleşmesinin ardından öğrenciler 12 Mayıs 2022’de yeniden imamı sahneledi. Bu defa Kazgan Dergi ekibinde yer alan dokuz öğrenci için dava açıldı ve ilk duruşma 21 Aralık’ta yapıldı. İkinci duruşması ise 14 Mayıs 2024’te saat 13.30’da yapılacak. Öğrencilerin avukatlığını Kerem Altıparmak üstlendi. Yargılanan öğrenciler Medyascope’a konuştu.

İnek Bayramı’na “dini değerleri aşağılama” ve “Cumhurbaşkanına hakaret” davası

Kazgan ekibi, İnek Bayramı’nın açılış ritüeli olan İnek Duası’nı hazırlar ve her bayramdan sonra bir dergi çıkarır. 2022 yılında İnek Bayramı’nın organizasyonunda görev alan Kazgan ekibindeki öğrenciler, Ankara 68. Asliye Ceza Mahkemesi’nde “halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama” ve “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla yargılanıyor.

Aleyna Bakır, Yaşar Doğan ve Fatih Atay yargılanmalarına konu olan olayları Medyascope’a anlattı ve imam figürünün alay edilen değil, sözü dinlenilen, İnek Bayramı’nda değer atfedilen kişi olduğunu vurguladı.

“Beraat kararının kesinleşmesiyle önümüzde hiçbir engel kalmadı”

İnek Bayramı 2017’de yasaklanmaya çalışılmış ve sonrasında diğer ritüellerle bayram yapılsa da imam ve dua mizanseni rafa kaldırılmıştı. 2022’de imamın nasıl geri döndüğünü SBF İktisat Bölümü mezunu Yaşar Doğan, “Yargının kararını bekliyorduk. İnek Bayramı davasındaki beraat kararının kesinleşmesiyle önümüzde hiçbir engel kalmadı, ‘85 yıllık geleneğe geri dönmenin vakti geldi’ dedik” diye anlattı. 

İmamın en son 2016’da sahneye çıktığını hatırlatan Doğan, “Biz öğrencilik dönemimizde imamı hiç göremedik. Tabii eski duaları okuduk, izledik, hiç sahnede göremesek de her şeyine hakimdik çünkü bu gelenek çok güçlü. Birinci sınıftayken bile bugünleri düşünüyordum” dedi.

“İmam sahnede yetkin insandır, kimseden lafını esirgemez”

Doğan, imam sahneye çıktığında tanık olduklarını “12 Mayıs günü, imam sahneye çıktığında ve duaya başladığında, oradaki kitlenin nasıl sevindiğini herkesin görmesini isterdim. Gerçekten bizim bile beklemediğimiz derecede büyük sevinçle karşılandı” diye anlattı. Doğan şöyle devam etti:

“İmam sahneye çıkar çıkmaz, daha metne hiç başlanmadan, 500-600 kişinin olduğu salonda iki üç kişinin saldırısına maruz kaldık. Provokasyon da diyebiliriz. Oradaki 500-600 Mülkiyeli, bu iki üç kişiyi yuhalayarak salondan çıkmasını istedi ve ‘İmam bizim onurumuzdur’ sloganları attı. İmam figürü 85 yıllık bir gelenek, Mülkiye öğrencisi imamı ne 2022’de, ne 1960’ta, 1970’te aşağıladı. ‘İmam bizim onurumuzdur’ sloganı, Mülkiye camiasının imamı nasıl koruduğunu, ne kadar önemsediğini gösteriyor. İmam bizim için sahnede yetkin insandır, karşısında profesörler de, öğrenciler de olsa lafını esirgemez. İzleyen, dinleyen herkesin imama saygısı vardır.”

“Biz Mülkiyeliyiz, bunlara alışkınız”

Doğan, henüz inek duası bitmeden sosyal medyada hedef gösterildiklerini söyledi:

“Metinden iki cümle bile duymayan insanların ‘Siz nasıl dalga geçersiniz’ diye tepki gösterdiğini gördük. Hiç kimse olayın detaylarını incelememiş, sadece bazı kaynaklarda gördükleri haberlerle linç girişiminde bulunuyorlar. Pek çok hakarete, tehdite, iftiraya maruz kaldık ama bunları gelenek için sırtlandık. Biz Mülkeliyiz, bunlara alışkınız. Cuntanın, başka iktidarların ya da otorite sahiplerinin Mülkiye’ye tabiri caizse ‘savaş açtığı’ çok dönem olmuştur.”

Doğan, İnek Bayramı’ndan sonra Ankara Üniversitesi Rektörlüğü’nün adli inceleme ve disiplin soruşturması başlatıldığına yönelik açıklamasına  “Normalde üniversitenin adli soruşturmayla ilgili yetkisi olamazmış, ben bilmiyordum onları daha sonra öğrendim.O bile hukuksuz. Olayın en başından en sonuna, her yeri hukuksuz” diye tepki gösterdi.

“Bizim düsturumuz geleceği yaşatmak için geleneği yaşatmak”

İnek Bayramı’nın ikinci davası olduğunu vurgulayan Doğan “Ortada emsal beraat kararı varken bile bu dava açıldıysa, her ne kadar biz yargılansak da özne olduğumuzu düşünmüyoruz. Burada savunmaya çalıştığımız daha çok Mülkiye’nin değerleri ve geleneği. Yazdığımız inek duasında ‘Geleceği yaşatmak için geleneği yaşatmak’ sözü vardı, bizim düsturumuz budur. O yüzden bir nevi de Mülkiye’yi savunduğumuz için hiçbir korkumuz yok” diye konuştu.

“Kendimizi hiç yalnız hissetmiyoruz”

SBF Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü’nden mezun olan Aleyna Bakır, İnek Bayramı’nın ardından soruşturma başlatıldığını ancak Ağustos 2023’te dava açıldığını söyledi. 21 Aralık’taki ilk duruşmada tek tek savunma yaptıklarını anlatan Bakır, davanın avukatlığını üstlenen Kerem Altıparmak’ın da savunmasında suçlamaların yersiz olduğunu vurguladığını ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına atıf yaptığını belirtti:

“Davamızı takip eden tüllabın, Mülkiyeliler Birliği’nin, ailelerimizin, duruşma salonunun önünde bizi bekleyen onca insanın da desteğini hissettik. Baskın Oran hocamız da geldi, iki buçuk-üç saat boyunca mahkemeyi izledi. Önceki imam olarak yargılanan, şu anda Mülkiyeliler Birliği Genel Sekreteri olan Mehmet Can Tan da yanımızdaydı. Kendimizi hiç yalnız hissetmiyoruz. Bu davanın bizzat bize karşı değil, geleneğe ve Mülkiye’ye karşı açıldığının farkındayız.”

21 Aralık 2023, İnek Bayramı davasının görüldüğü Ankara Adliyesi

Erdoğan’ın avukatları katılma talebinde bulundu

Cumhurbaşkanına hakaret suçlamasının da yöneltildiğini hatırlatan Bakır, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın avukatlarının davaya müdahil olmak istediğini söyledi. Avukat Altıparmak’ın itirazına rağmen mahkeme, Erdoğan’ın avukatlarının katılma talebini kabul etti.

Karşı tarafın avukatlarının hazırlıksız ve tutarsız iddialarda bulunduğunu söyleyen bakır, “Şok içinde izledik. Sanki herkes, mahkeme heyeti de, karşı tarafın avukatları da bu davanın havadan sudan, uydurulmuş sebeplerle yapıldığının farkındaydı ve her şey sadece prosedürden ibaretmiş gibiydi” diye konuştu. 

“Her zaman tehdit olarak görüldüğü için Mülkiye üzerinde çok baskı oldu”

SBF Politika ve Ekonomi bölümü öğrencisi Fatih Atay, “Geleneği devam ettirmek için kollarımızı sıvadık” dedi. İmamın okuduğu inek duasında, herhangi bir kuruma ya da kişiye hakaret edilmediğini vurgulayan Atay, imamın sahneye çıkmasının ardından hedef gösterilmeleri hakkında şunları söyledi:

“İmamın hicvinden herkes nasibini alır, bu tarihimizde var”

“Her ne kadar öznesi biz olsak da bize değil, bizim var oluşumuza, kimliğimize karşı yapılmış bir linç kampanyası başlatıldı. Üniversiteler bu süreçte zaten çok baskı altındaydı. Mülkiye gelenekleri çok kuvvetli bir okul. Buradan gelişecek bir hareket ya da öğrencilerin söz söyleyebileceği bir alan, her zaman tehdit olarak görüldüğü için Mülkiye özelinde çok daha fazla baskı oldu. Biz de buna karşı yine sözümüzü söylemekten geri durmadık.” 

Atay, köklü bir kurum olarak Mülkiye’nin ve İnek Bayramı’nın hicivden beslendiğini anlattı:

“İmamın hicvinden siyasetçiler, hocalar, dekanlar, rektörler, karşısında oturan herkes nasibini almıştır. Hiçbir zaman da ‘Bu imam niye böyle söyledi’ diye düşünmemişlerdir, olumsuz şekilde alınmamışlardır. Hatta her zaman imamın söylediği şeylerden kendi paylarına düşeni sahiplenip ona göre hareketlerini daha doğru bir noktaya çekmeye çalışmışlardır. Bu hiciv kültürü senelerdir okulumuzda var ve biz sadece bunun devamcısı olmak istedik. Durup dururken ortaya bir imam figürü koyup bununla dalga geçmek gibi bir amacımız kesinlikle yok. Tarihimizde zaten bu var, biz o tarihin parçası olarak bunu yaptık.”

“Dekan imamın söyleyeceklerine göğüs geremeyeceği için salonu terk etti”

Atay, SBF Dekanı Orhan Çelik’in fakültenin hocaları tarafından seçilmediğine, Rektör tarafından atandığına dikkat çekti. Dekan Çelik’in 2022’de imamın sahneye çıktığı esnada Aziz Köklü Salonu’nda olduğunu söyleyen Atay, “İnek Bayramı’nda dile getirdiğimiz eleştirileri çok dikkate alacağı için değil, zorunlu olduğu için oradaydı ama imamın söyleyeceklerine göğüs geremeyeceği için salonu terk ettiğini düşünüyorum” dedi. 

“Tüllab, Mülkiyeliler Birliği ve Kerem Altıparmak hep yanımızdaydı”

Atay, hedef gösterildikleri ve yargılandıkları süreçte üniversitenin yanlarında olup olmadığı sorusuna şöyle cevap verdi:

“Okuldan ziyade bizim yanımızda duran öncelikle tüllab oldu. Her bölümden, her sınıftan arkadaşlarımız desteklerini esirgemediler, sağolsunlar. Mülkiyeliler Birliği bize epey destek oldu. Keza Kerem (Altıparmak) hoca da bütün hukuki süreçlerde hep yanımızdaydı. Önümüzdeki süreçte de yine desteklerini esirgeyeceklerini düşünmüyorum, hepsine teşekkür ederiz.”

İnek Bayramı nasıl ortaya çıktı?

İnek Bayramı, tarihi 1859’a uzanan Mekteb-i Mülkiye’nin, 1936’da Ankara’ya taşınması ve “Siyasal Bilgiler Okulu” adını almasından sonra, öğrencilerin aralarında başlattıkları eğlencelerle ortaya çıktı. Bayramın ismi, hem “inek öğrenci” benzetmesiyle, hem de inek gibi verimli olmakla ilişkilendirilir. Bütün ritüellerinde mizahi yöntemlerle ağır eleştiriler içerebilen İnek Bayramı’nın adında dâhi, “tüllab” olarak anılan öğrencilerin kendilerine dönük hiciv söz konusudur.

İnek Bayramı’nın ritüelleri

Mülkiye’nin geleneğine göre İnek Bayramı, toplumda önder ve sözü dinlenen kişi olarak görülen imam mizanseninin okuduğu “İnek duası” ile başlar. Hiciv ve mizah, Bayram’ın olmazsa olmazlarıdır. İmam duasında, hem ülke gündemini, siyasi gelişmeleri, hem de okulun gündemini, yönetimini ve hocaları mizahi bir dille eleştirir. Duanın ardından, Cebeci Kampüsü’nden çıkan tüllab (talebeler-öğrenciler) Ankara’nın Cemal Gürsel Caddesi’nde bir inek eşliğinde, kortej halinde yürür ve Fakülte’ye dönüldüğünde bölüm fermanları okunur.

Her birinin ayrı lakabı olan bölümler, diğer bölümlere, okul yönetimine, ekonomiye ve siyasi iktidara yönelik bolca eleştiri içeren fermanlarını okur. Fermanların ardından, hocalara ve tüllaba yönelik, Kazgan Dergisi ekibinin topladığı ve atanın kim olduğu bilinmeyen çamurlar okunur. İnek Bayramı konserlerle ve şenlik havasında geçen başka etkinliklerle sona erer. İnek Bayramı’nın organizasyonunda, Festival Komitesi (Fes-Kom), Kazgan ve her bölümün ferman ekibi sorumluluk alır. 

İnek Bayramı’na “dini değerlere hakaret” suçlaması

İnek Bayramı, öğrenci eylemlerinin olduğu 1970’li yıllarda ve 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi’nden sonra zaman zaman yasaklandı ancak 1987’den 2017’ye kadar kesintisiz olarak kutlandı. 2017’de yapılacak bayram öncesinde “dini değerlere hakaret edildiği” gerekçesiyle hedef gösterildi. 2016 yılında temsili imamı canlandıran öğrenci Mehmet Can Tan’a, mezun olduğu halde okul tarafından soruşturma açılıp, ceza verildi ancak mahkeme cezayı usulsüz bularak iptal etti. Açılan ceza davası da beraat ile sonuçlandı.

İmam ve dua mizansenlerinin hedef gösterilmesiyle, 2017’de inek duası rafa kalktı, yerini temsili bir filozofun okuduğu “İnekname” aldı. 2016 yılının imamı Tan için verilen beraat kararının 2022’nin ocak ayında kesinleşmesiyle, imam ve inek duası, 2022’de Mülkiye’ye döndü. Altı yıl sonra sahneye çıkan imama, etkinliğin gerçekleştiği SBF Aziz Köklü Salonu’nda birkaç kişi tepki gösterdi ancak bu kişiler yuhalandı ve ardından SBF Dekanı Orhan Çelik salonu terk etti.

2024’te İnek Bayramı’nın bazı ritüellerine engel

2023’te İnek Bayramı, üniversite yönetiminin öğrencilerin “can güvenliğini sağlayamayacağını” söylemesi üzerine, ilk defa öğrenciler tarafından iptal edildi. 2024’te ise SBF’nin akademik takviminde 4-5 Mayıs İnek Bayramı için ayrılmış görünüyordu. Öğrenciler, bayramın hafta sonu olmasına dahi şaşırmışken, SBF dekanlığının imam ve inek duasını engellemesiyle de karşılaştı. Bu yıl İnek Bayramı bazı ritüellerden vazgeçilerek yapıldı, engellemeleri protesto eden Kazgan ekibi bayrama katılmadı. 

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.