Ayhan Bora Kaplan soruşturmasında tutuklu bulunan Ankara Emniyeti Organize Şube Müdür Yardımcısı Şevket Demircan, soruşturmada adı geçtiği belirtilen iki isimden birinin eski Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, diğerinin ise Halk Bankası Genel Müdürü Osman Arslan olduğunu söyledi.

Ayhan Bora Kaplan suç örgütüne yönelik yürütülen soruşturmada gizli tanık Serdar Sertçelik’in Ankara Emniyeti’yle ilgili ifadeleri sonrası tutuklanan Ankara Emniyeti Organize Şube Müdür Yardımcısı Şevket Demircan’ın alınan ikinci ifadesi de ortaya çıktı.
Sözcü yazarı İsmail Saymaz’ın bugünkü köşesinde, Ankara Emniyeti Organize Şube Müdür Yardımcısı Şevket Demircan’ın ifadelerine yer verdi. Sertçelik’in ses kayıtlarını yayınladığı Demircan, konuşmalarda adı anılan iki kişiden birinin Halk Bankası Genel Müdürü Osman Arslan, diğerinin ise eski Adalet Bakanı Bekir Bozdağ olduğunu doğruladı. Ancak Demircan, bu isimleri Sertçelik’in dile getirdiğini, kendisinin gizli tanığı yurt dışından getirmek için ikna etmek amacıyla geçiştiren yanıtlar verdiğini iddia etti. Demircan, görüşmelerin içeriğinden amirlerine bahsetmediğini söyledi.
Sözcü yazarı İsmail Saymaz’ın bugünkü yazısında aktardığına göre, Ankara Emniyeti Organize Şube Müdür Yardımcısı Şevket Demircan’ın ifadesinin bir bölümü şöyle:
“Nurullah aracılığıyla görüştüm. Bu görüşmeye ait belli kısımlar 17-25 Aralık’ta olduğu gibi kesildi. Görüşme tamamıyla Sertçelik’in Türkiye’ye dönmesi için ikna çalışmasıydı. Söylediği isimler tarafımdan zikredilmedi. Bu konuları sormadan anlattı. Ben de getirmek istediğimiz için geçiştirmek amaçlı “Tamam, gel, görüşürüz” mealinde ifadelerde bulundum. Amacım, rahatlayıp gelmesini sağlamaktı.
Sertçelik’in ithamları operasyonu sulandırmaya yöneliktir. Soruşturmada yer almayan isimleri zikrederek, dosyanın kapatılmasını, ABK’nin ve örgüt üyelerinin tahliyesini sağlamayı amaçlamıştır. Örgütün bağlantılarının fazla olması sebebiyle el çektirilmemiz hedeflenmektedir. Emniyet mensuplarının ABK ile irtibatlarının olduğunu, eski Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Alp Arslan ve Organize Şube’deki polislerin rüşvet istediğini söylemiştir. Operasyonun adli, emniyet ve önemli bazı şahısların bağlantılarının olduğu görülecektir.
Şahsın ele geçirildiğini, paylaşıma zorlandığını, örgütün ailesi ve kendisine zarar vereceğini, beni ve arkadaşlarımı zan altında bırakacaklarını düşünüyorum. Yürüttüğümüz çalışmalar genel olarak amirlerimizce bilinmektedir.”
İfadede geçen o iki isim
Sertçelik’in yayınladığı ses kaydında yer alan “Bu söylediğin iki isim vardı ya”, “Hani iki konu vardı ya, farklı farklı isimler vardı”, “Onlarla ilgili gerekli yerlerle görüştüm, gerekli yerlerle görüştüler, ‘İsimleri geçsin, sıkıntı yok’ dedi” ifadeleri hatırlatıldı. “Bu ifade size mi aittir? Bu iki kişiden kimi kastediyorsunuz?” diye soruldu. Demircan, şöyle dedi:
“İfadeler bana aittir. Görüşmeyi Sertçelik’i ikna etmek amaçlı yaptım. Amacım, ifadesinin alınmasıdır. Çünkü daha önce gelmekten vazgeçmişti. İki isimden kasıt, Halk Bankası Genel Müdürü Osman Arslan ve eski Adalet Bakanımız Bekir Bozdağ’dır. Bu konularla ilgili soru sormadım, isim telaffuz etmedim. Bu konuları kendisi anlatmıştır. Ben sadece dinledim. Kendisini ikna etmeye yönelik, aklında soru işareti kalmaması ve rahatlatmak için kurduğum cümlelerdir. İsimlerle ilgili hep o konuşmuştur. İki ismi zikrettiğinde geçiştirmeye çalıştım. Bana ‘Bunlar daha büyük isimler’ dedi. Görüşmelerin tamamını ABK dosyasında eksik ve açık bırakmamak için yaptım.”
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Yazının tamamını okumak için tıklayın
Ayhan Bora Kaplan davasında neler oldu, kimler tutuklu?
Suç örgütü lideri Ayhan Bora Kaplan soruşturması kapsamında tutuklanan emniyet mensuplarının tutuklanmasının yankıları sürüyor. Son olarak 19 Mayıs’ta adliyeye sevk edilen ikisi emniyet müdürü, biri komiser yedi şüpheli tutuklandı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan yeni açıklamada yedi kişinin “tanığı etkilemeye teşebbüs”, “göreve ilişkin sırrın açıklanması” ve “suçluyu kayırma” suçlarından tutuklandıkları bildirildi. Açıklama şöyle:
“Cumhuriyet Başsavcılığımızca yürütülmekte olan soruşturma dosyası kapsamında yer alan şüphelilerin üzerine atılı Türk Ceza Kanunun 258, 277. ve 283. maddelerine istinaden Ankara nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğine tutuklama talebinde bulunulmuştur.
Ankara 5. Sulh Ceza Hakimliğinin şüpheliler hakkında yukarıda anılan suçlardan tutuklama kararı verilmiştir. Bununla birlikte soruşturma dosyası kapsamında şüpheliler hakkında Türk Ceza Kanunu’nun 316. maddesinde düzenlenen “suç için anlaşma” suç yönünden delillerin toplanılmasına ve var ise müsnet suça iştirak eden diğer faillerin tespiti için araştırmalara devam edilmektedir. Nitekim soruşturmanın gelinen aşamasında dosyada yer alan şüphelilerden elde edilen dijital materyallerin incelenmesi, HTS analiz raporlarının düzenlenmesi ve MASAK verilerinin incelenerek rapor haline getirilmesi çalışmaları devam etmektedir. Bahsi geçen olgu ve delillerin dosyaya kazandırılmasından sonra mezkur suç yönünden Cumhuriyet Başsavcılığımızca ayrı bir hukuki değerlendirme yapılacaktır.”
Tutuklananlar arasında üç polis şefi var
Tutuklananlar arasında Organize Suçlardan Sorumlu Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik, Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdür Yardımcısı Şevket Demircan ve komiser Ufuk Gültekin’in olduğu biliniyor.
Gözaltına alınan bir diğer isim Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Kerem Öner ise serbest bırakıldı.
Tutuklanan Murat Çelik, Şevket Demircan ve Ufuk Gültekin, Ayhan Bora Kaplan’ı havalimanı yolunda düzenlenen operasyonda gözaltına alanlar arasında yer alıyordu. Peki bu isimlerle ilgili şu ana kadar neler biliniyor?
Gazeteci İsmail Saymaz, Murat Çelik, Şevket Demircan ve Ufuk Gültekin’in Ayhan Bora Kaplan’ı gözaltına alırken ki fotoğrafını X hesabından paylaştı:
- Murat Çelik
Gözaltına alınan ve daha sonra tutuklanarak cezaevine gönderilen Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik’in yerine, Yavuz Doğan getirildi.
Ayhan Bora Kaplan suç örgütüne yönelik soruşturma kapsamında gözaltına alınan Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik’in yerine Yavuz Doğan getirildi. Doğan, Organize Suçlarla Mücadele Şubesi’nden sorumlu olarak yeni görevine başladı.
Daha sonra MHP Genel Başkan Başdanışmanı Eyyüp Yıldız’ın tutuklanan Murat Çelik’le bir Instagram hesabında bir fotoğrafı olduğu ortaya çıktı. Fotoğrafta Yıldız, Çelik’i “kıymetli arkadaşım” olarak tanıtıyor.
Sözcü’den Saygı Öztürk’ün haberine göre Murat Çelik ifadesinde soruların büyük bir bölümüne “Ben il Emniyet Müdür Yardımcısı olduğum için konuları şube müdürü takip eder. Beni de o konuda bilgilendirir” cevabını verdi.
Çelik iddia edilen suçların adını karalamak için atıldığını söyledi:
“Bu görüşmelerde gizli tanık kendisini güvene almak adına bilgisi ve ilgi alakası olmayan herkesi dillendirebilir. Gizli tanığın dosya kapsamı dışındaki bu isimleri dillendirmesi o isimlerle ilgili soruşturma yapılacağı anlamını taşımaz. Kaldı ki soruşturma yapılması için sorumlusu olduğum şube müdürlüğü tarafından başarılı bir şekilde yürütülen ve aradan yaklaşık sekiz ay geçmesine rağmen hâlâ gündemden düşmeyen bir operasyonda görev alan insanları karalamak için taraflı bir şekilde hazırlanmış ve kurgulanmıştır. Serdar Sertçelik ile hiçbir telefon konuşmam olmadı.”
Ayhan Bora Kaplan: “Bu dosya Murat Çelik ve ekibinin düzmecesiyle yapılmıştır”
Soruşturma kapsamında süren davada 22 Mayıs’ta yeniden hakim karşısına çıkan Ayhan Bora Kaplan, suç örgütünün iki numaralı ismi olduğu iddiasıyla gözaltına alındıktan sonra gizli tanık olan Serdar Sertçelik’in ifadeleri üzerine tutuklanan Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik’i suçladı. Kaplan, dava dosyasının başından sonuna kadar Murat Çelik ve ekibi tarafından hazırlandığını ileri sürdü:
“Buna savcı Mustafa Kaya’yı da alet etmişlerdir. Bana bir kumpas yaptılar. Ben kaçsam havalimanından mı kaçarım, bu kadar gerizekâlı mıyım? Başsavcıyı ikna edememişler. Ardından Murat Çelik ‘Ben sana müşteki bulayım’ dedi. Böyle hukuk olur mu? Devlet büyüklerinin ismini vermemi istediler ama vermedim. Ben öyle namussuz değilim. Üç beş tane emniyet müdürü tamamen şov yapmak, isimlerinin duyulması için yaptı bunları.”
- Şevket Demircan
Soruşturma kapsamında tutuklanan isimlerden biri de Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdür Yardımcısı Şevket Demircan. İddialara göre elektronik kelepçeye rağmen yurtdışına kaçan firari sanık Serdar Sertçelik, Demircan ile Nurullah Özgür Kopuk aracılığıyla iletişime geçti.
Sabah’tan Dilhan Dumanoğlu‘nun haberine göre Nurullah Özgür Kopuk, ifadesinde Sertçelik’in kendisini arayarak “Ayhan Bora Kaplan ve benim hakkımda ifade vermişsin. Benim de söyleyeceklerim var” dediğini ve emniyette müdür veya birileriyle görüşme sağlamasını istediğini anlattı.
Bu sebeple de Kopuk’un Sertçelik’in Demircan ile görüştürdüğünü söyledi. Demircan’ın konuyla ilgileneceğini ve haber vereceğini söylediğini dile getiren Kopuk, “Gece saat 02.00 sıralarında Demircan Whatsapp’tan arayarak konferans görüşme sistemiyle Sertçelik’in de bulunduğu bir konuşma ayarlamamı istedi. Demircan ile görüşürken grup araması yöntemiyle sohbete Serdar Sertçelik de dahil oldu. Bir iki dakika konuştuktan sonra Demircan bana konuşmadan ayrılabileceğimi söyledi. Ben de konuşmadan ayrıldım. Bir iki dakika içerisinde ‘Ayhan Bora Kaplan dosyasında ifade verirsem haklarım neler olur?’ dedi” diye konuştu.
Sertçelik ve Demircan’ın kendi telefonu üzerinden görüştüğünü belirten Kopuk, “Şevket Demircan, Serdar’a ulaşmamız gerektiğini söyledi. Ben de Serdar’a sosyal medyadan mesaj attım sonrasında aradım dönmedi. Bir iki gün geçtikten sonra Serdar beni arayarak, ‘Emniyet verdiği sözü tutamadı. Bana yanlış yaptı az daha öldürülüyordum’ dedi. Şevket ile görüşmek istedi. Ben de görüştürdüm” dedi.
Sözcü’den Saygı Öztürk’ün haberine göre ise Demircan ifadesinde Serdar Sertçelik’le telefonda konuştuğunu kabul etti. Telefon kayıtlarının kesildiğini söyleyen Demircan, orijinal kayıtları müfettişlere ilettiğini dile getirdi.
Demircan, Sertçelik’in yurtdışına kaçırılmasıyla bir ilgisi olmadığını söyledi, “Ayrıca yurtdışına kaçırılmasını niçin isteyelim? ABK dosyasına, alakası olmayan kişilerin eklenmesi ya da siyasi bir kişiyi dinleme, dosyaya ekleme talimatı da almadım” dedi.
- Ufuk Gültekin
Tutuklanan bir diğer isim firari gizli tanık Serdar Sertçelik’in “Ufuk komiser” dediği, komiser Ufuk Gültekin.
Gültekin ise ifadesinde dört-beş ay boyunca Ayhan Bora Kaplan suç örgütüyle mücadele ettiğini, örgüt tarafından hedef gösterildiğini ve hakkında koruma kararı olduğunu söyledi. Serdar Sertçelik’in kaçırılmasıyla ilgisinin olmadığını vurgulayan Gültekin, “Bu şahıs gizli tanık olduğu dönemde muhbir olarak bize birtakım bilgiler veriyordu. Ancak zorunlu olmadıkça onunla görüşme yapmıyorduk. Kaçmadan bir gün önce bile bana ‘Abi sana ulaşmaya çalışıyorum ancak ulaşamıyorum’ şeklinde mesaj da atmıştır” dedi.
- Kerem Öner
Ayhan Bora Kaplan soruşturması kapsamında görevden uzaklaştırıldıktan sonra gözaltına alınan üç üst düzey emniyet müdüründen biri olan Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Kerem Öner, savcılık ifadesinin ardından serbest bırakıldı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca konuya ilişkin yapılan açıklamada, “Gizli tanık S.S.’nin ifadesinde geçen iddialarla ilgili Ankara Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nde görev yapan 4 kamu görevlisi hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığımızca gözaltı kararı verilmiş olup, gözaltı kararı icra edilmiştir, soruşturma işlemleri titizlikle yürütülmektedir” denildi.
Öner, mevcut delil durumu gözetilerek savcılık talimatıyla serbest bırakıldı.
Sabah’tan İlker Turak’ın haberine göre Öner ifadesinde Ayhan Bora Kaplan suç örgütü soruşturmasında gizli tanıkların açık kimlik bilgilerini İzmir’e görevlendirilen polis memurları tarafından Ayhan Bora Kaplan’ın avukatına 300 bin dolar karşılığında verildiğini duyduğunu söyledi.
İfadesinde Murat Çelik’in ilk defa bir operasyonu katıldığını dile getiren Öner, “Soruşturmanın her aşamasında bilgi verilmedi, talimatları bizzat Murat Çelik müdür tarafından verildi. Tüm dosyayı Şevket Demircan üzerinden soruşturmayı yürüttü. Ben rahatsızlıklarımı Murat Çelik müdüre ilettim. Alt hiyerarşimde bulunan memurlarla birlikte toplantı düzenledim. Toplantıya büro amirleri katıldı. Benden habersiz bir işlem yapmayacaklarına dair uyarıda bulundum. Buna ilişkin tutanak tutuldu” dedi.
Bugüne kadar neler oldu?
Suç örgütü lideri Ayhan Bora Kaplan’ın eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile yakın olduğu iddia ediliyordu. Hatta bu o kadar çok konuşuldu ki Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli de Soylu’ya sahip çıktı.
Kaplan ve ekibi 7 Eylül’de Ankara Esenboğa Havalimanı’nda yurtdışına kaçmak üzereyken gözaltına alındı. Kaplan, hakkında “suç işlemek amacıyla örgüt kurma”, “kasten yaralama” ve “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçlarından yakalama kararı bulunuyordu.
Gözaltına alınan Kaplan, 12 Eylül’de çıkarıldığı Ankara Sulh Ceza Hakimliği’nce tutuklandı. Operasyon kapsamında gözaltına alınan diğer 28 kişiden 13’ü tutuklanırken, 15 şüpheli hakkında ise adli kontrol kararı verildi. Genişletilen soruşturma kapsamında gözaltına alınan 2. sınıf Emniyet Müdürü N.A.Ç de adli kontrol ile serbest bırakıldı.
Bir de tabii Yargıtay üyesi Yüksel Kocaman’ın da adı çok konuşuldu. Kaplan’ın, Kocaman’a lüks bir villa ile otomobil hediye ettiği öne sürüldü. Kocaman, Kaplan ile görüştüğünü doğruladı ama hediyeleri yalanladı. Bu arada AKP’li bir siyasetçinin Ankara Adliyesi’ndeki problemlerini sonuçlandıran “hatırlı” bir avukatın, Ayhan Bora Kaplan’ın da vekili olduğu ortaya çıktı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın soruşturmayla ilgili MİT’ten özel rapor istediği de kulislere yansıdı. Erdoğan’ın, Kaplan ile görüştüğü ortaya çıkan Yargıtay üyesi Yüksel Kocaman’a da randevu vermediği belirtildi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Ayhan Bora Kaplan suç örgütüne yönelik soruşturmayı tamamladı. 28’i tutuklu 61 şüpheli hakkında düzenlenen iddianame ceza mahkemesine gönderildi.
AA’nın haberine göre, Başsavcılıktan yapılan açıklamada, bir şüpheli hakkında “silahlı suç örgütü kurmak ve yönetmek“, beş şüpheli hakkında “silahlı suç örgütü yönetmek“, 51 şüpheli hakkında “silahlı suç örgütüne üye olmak” ve üç şüpheli hakkında “silahlı suç örgütü içerisindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek” suçlarından ceza istendi.
Şüpheliler hakkında ayrıca, silahlı suç örgütünün faaliyeti çerçevesinde işlenen “kasten öldürme“, “kasten yaralama“, “eziyet“, “şantaj“, “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma“, “yağma“, “suçluyu kayırma“, “suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme” ve “suç üstlenme” suçlarından da ceza talep edildi.
Soruşturmada adı geçen 26 şüpheli hakkında ise kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Ayhan Bora Kaplan ve suç örgütüne yönelik hazırladığı iddianame, 17 Ocak’ta Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. İddianamede 12 kişi müşteki, 61 kişi de sanık sıfatıyla yer aldı. İddianamede, suç örgütünün kurucusu ve yöneticisinin sanık Bora Kaplan, diğer yöneticilerinin de sanıklar Fethi Koyuncu, Mutlu Ayaş, Yusuf İzzet Savaş, Kanber Keskin ve Serdar Sertçelik olduğu bildirildi.
İddianamede, örgütün Kaplan’ın talimatı ve bilgisi doğrultusunda, farklı tarihlerde Mahfuz Tatar ve Semih Arslan’ın öldürülmesi, müştekiler Altan T., Murat Y., Serhat T. ve Serdar H.’nin silahla yaralanması, müşteki Erkan D.’nin iki gün boyunca alıkonularak işkence edilmesi, müşteki Mehmet Taha E.’nin sahibi olduğu işletmelerin zorla alınması, müşteki Muhammed S.’nin iki otomobilinin gasp edilmesi ve zorla çek yazdırılması ile müşteki Emirhan B.’nin darp edilmesi olaylarını gerçekleştirdiği bildirildi.
Bora Kaplan ve örgütün diğer yöneticileri, suç örgütünün işlediği tüm suçlardan sorumlu tutuldu.
İddianamede, Bora Kaplan ve diğer örgüt yöneticileri Koyuncu, Ayaş, Savaş, Keskin ve Sertçelik hakkında “suç işlemek amacıyla silahlı örgüt kurmak ve yönetmek”, “kasten öldürme”, “nitelikli kasten öldürme”, yedi kişiye yönelik “kasten yaralama”, iki kişiye yönelik “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma”, iki kişiye yönelik “nitelikli yağma”, “eziyet”, “suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme”, “suç üstlenme” ve iki kez “suçluyu kayırma” suçlarından biri ağırlaştırılmış ikişer kez müebbet ve 169 yıl altışar aya kadar hapis cezası istendi.
Diğer 55 sanık için de çeşitli sürelerde hapis cezası talep edildi.
Başsavcılık, 15 Mayıs’ta 4 kamu görevlisinin gözaltına alındığını söyledi
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, elektronik kelepçeye rağmen yurtdışına kaçan gizli tanık Serdar Sertçelik’in ifadesinde geçen iddialarla ilgili Ankara Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nde görev yapan dört kamu görevlisi hakkında gözaltı kararının verildiğini açıkladı.
Üç polis şefi 14 Mayıs’ta gözaltına alındı
Ayhan Bora Kaplan suç örgütüne ilişkin 61 sanığın yargılandığı dava kapsamında, iddialarda adı geçen Ankara Emniyet Müdürlüğü’ndeki üç kamu görevlisi hakkında geçtiğimiz günlerde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca resen soruşturma başlatıldı.
Görevden uzaklaştırılan Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik, Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Kerem Öner ve yardımcısı Şevket Demircan ile gizli tanık Serdar Sertçelik’in “Ufuk komiser” adıyla açıkladığı personellerin evleri 13 Mayıs’ta savcılık talimatıyla arandı.
Evleri aranan Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik, Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Kerem Öner ve yardımcısı Şevket Demircan gözaltına alındı. Ankara Organize Şube Müdürü Kerem Öner, ifadesinin ardından 16 Mayıs Perşembe akşamı serbest bırakıldı.
Yurtdışına kaçan gizli tanık Serdar Sertçelik ne dedi?
Suç örgütünün iki numaralı ismi olduğu iddiasıyla gözaltına alındıktan sonra M7U koduyla gizli tanık olan, elektronik kelepçeli olmasına rağmen Ece Ronay ile birlikte gittiği bir restoranda silahla yaralanan Serdar Sertçelik, yurtdışına kaçtı. Sertçelik daha sonra Sözcü‘ye konuştu, “Gizli tanık ifademi, Organize Şube Müdür Yardımcısı Şevket Bey, Komiser Ufuk Bey, isimlerini bilmediğim üç polis tarafından Komiser Ufuk beyin odasında, kendi oluşturdukları çerçevede, ne yazmak istiyorlarsa bana hiç sormadan, kendi aralarında konuşup ‘Şu olay böyle olmuştur, şu olay şöyle olmuştur’ diyerek benim iradem dışında hiç haberim olmayan, yaşamadığım şeyleri ben yaşamışım ve anlatmışım gibi 19 sayfa halinde oluşturdular” dedi.
Bahçeli: “Kanun dışı irtibat ağlarının farkındayız”
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu. Kanun dışı irtibat ağlarının farkında olduklarını dile getiren Bahçeli, “Birkaç emniyet müdürünün açığa alınmasıyla geçiştirilemeyecek bir komplo devrededir. Hedef MHP, AK Parti, Cumhur İttifakı ve son tahlilde Türkiye’dir. Gizli tanık ifadeleriyle şerefli isimleri karalama kumpasını gölgeleme arayışını himaye eden kim varsa haindir haşhaşidir” diye konuştu.
Erdoğan, Tunç ve Kalın ile bir araya geldi
TGRT Haber’in kulisine göre AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ve MİT Başkanı İbrahim Kalın ile toplantı yaptı. Zirvede, suç örgütü lideri Ayhan Bora Kaplan’a yönelik soruşturmanın, Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne uzanmasının görüşüldüğü ileri sürüldü.
İddiaya göre bu görüşmenin temel nedeni, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 14 Mayıs Salı günü partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki (TBMM) grup toplantısında Ayhan Bora Kaplan soruşturması üzerinden emniyete yönelik operasyona “komplo” demesi.
Yerlikaya: “Hükümetimize oyun kurmaya çalışılıyor”
Sosyal medyada ve bazı yayın organlarında Erdoğan-Kalın-Tunç görüşmesinde İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın olmaması tartışıldı. Ali Yerlikaya da sosyal medya hesabı X’ten bu konuyla ilgili önemli mesajlar verdi.
“Kimler, terör örgütleri ve onların uzantılarıyla, organize suç örgütleriyle bir olup, FETÖ taktikleriyle Sayın Cumhurbaşkanımıza, hükümetimize ve siyasilerimize, sosyal medya destekli ‘oyun kurmaya’ çalışıyorsa; onların oyunlarını da kurdukları tuzakları da yerle bir edeceğiz” diyen Yerlikaya, organize suç örgütleriyle mücadele edeceklerini vurguladı.
Yerlikaya’nın açıklaması şöyle:
“Kimler, terör örgütleri ve onların uzantılarıyla, organize suç örgütleriyle bir olup, FETÖ taktikleriyle Sayın Cumhurbaşkanımıza, hükümetimize ve siyasilerimize, sosyal medya destekli ‘oyun kurmaya’ çalışıyorsa; onların oyunlarını da kurdukları tuzakları da yerle bir edeceğiz.
Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde dün olduğu gibi bugün de organize suç örgütlerine, şehir eşkıyalarına, uluslararası kartel haline gelmiş zehir tacirlerine, uluslararası örgütlenmiş göçmen kaçakçılarına, yabancı istihbarat servisleriyle irtibatlı illegal yapılara ve suç odaklarına göz açtırmadık, açtırmıyoruz ve açtırmayacağız.
Bu mücadelemizi kimler engellemeye çalışıyorsa, kimler FETÖVARİ gizli tanık taktikleriyle kendi karanlık düzenlerinin hakim olmasını istiyorsa, onların o düzenlerini de başlarına yıkıyoruz, yıkmaya da devam edeceğiz.
Hangi kurum içinde Sayın Cumhurbaşkanımıza, hükümetimize ve siyasilerimize yönelik bir yapılanma varsa, sonuna kadar gidip, o yapıları tespit edip adalete teslim edeceğiz.
Mülkiye Müfettişlerinin ilgili raporu kısa süre içinde tamamlanacak. Atılan her adımı, telefon kayıtlarını tek tek inceliyorlar. Hazırlanan bu raporu en ince ayrıntısına kadar kamuoyu ile de paylaşacağız. Ve gereğini yapacağız.
Aziz milletimiz müsterih olsun; nasıl Bölücü Terör Örgütü (BTÖ) ve FETÖ ile mücadelede hainlerin inlerine kadar girdiysek; bu suç odaklarını da saklandıkları her delikten bulup çıkartacağız.”
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca, Ayhan Bora Kaplan suç örgütüne ilişkin davanın firari sanığı Serdar Sertçelik’in iddiaları üzerine, “suç işlemek için anlaşmak”, “adil yargılamayı ve tanığı etkilemeye teşebbüs”, “görevi kötüye kullanma” ve “suçluyu kayırma” suçlarından soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında, gözaltında bulunan yedi şüpheli, emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından sabah saatlerinde Ankara Adliyesi’ne sevk edildi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın konuya ilişkin açıklamasında “Gözaltındaki 7 şüpheli şahıs, Cumhuriyet Başsavcılığımızdaki ifadelerinin ardından Türk Ceza Kanunu’nun 277/1, 258/1, 283/1. maddeleri uyarınca tutuklanmaları istemiyle Ankara Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğine sevk edilmiştir. 1 şüphelinin emniyetteki işlemleri devam etmektedir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur” denildi.
Adliyeye sevk edilen ikisi emniyet müdürü, biri komiser yedi şüpheli tutuklandı.