Londra merkezli Airwars Vakfı, İsrail’in Filistin’e düzenlediği askeri harekâtta öldürülen her sivilin kimliğini belirlemeye çalışıyor. Airwars, 7 Ekim’deki olayların hemen ardından İsrail’in Filistin’e başlattığı operasyonların ilk günlerinde yaklaşık 3 bin sivil öldürdüğüne dair bir rapor yayımladı. Şu ana kadar 2 bin 993 sivilin kimliği tespit edildi.
Savaşın ilk 17 günü içinde Gazze’de yaklaşık 350 operasyon düzenlendi ve bu süreçte yaklaşık 3 bin Filistinli hayatını kaybetti. Airwars, bu ölümlerden 2 bin 993’ünün kimliğini belirledi. Filistin Sağlık Bakanlığı, Gazze’deki ölü sayısının şu an 39 bin civarında olduğunu bildirdi. Airwars ayrıca öldürülenlerin yüzde 75’ini, Ekim 2023’te Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından yayımlanan 7 bin isimlik listeyle doğruladı.
Airwars’un kaydettiği ölümler arasında en büyük grup çocuklardan oluşuyor: Öldürülen 2 bin 993’ten bin 129’u, yani yüzde 37,7’si çocuk. Toplam ölümlerin yüzde 28,4’ü erkeklerden, yüzde 23,5’i ise kadınlardan oluşuyor.
Rapora göre hayatını kaybeden diğerlerinin yaşları bilinmediği için kesin olarak kategorize edilemedi. Ölenlerin küçük bir kısmı Hamas komutanları olarak biliniyor, ancak listesindeki isimlerden hangilerinin Hamas militanı olduğu belli değil.
İsrail, sivilleri hedef almadığını ve Hamas’ın hastaneler ve diğer sivil yapıları askeri operasyonlar için kullandığını öne sürüyor. Savaşın ilk günlerinde İsrail, Filistin Sağlık Bakanlığı’nın yayımladığı ölü sayılarının doğru olmadığını veya güvenilmez olduğunu savunmuştu. Ancak Airwars, yayımladığı raporda bu iddiaların aksini belirtti.
Airwars’un direktörü Emily Tripp, konuyla ilgili “Askeri güçler genellikle kimin nasıl öldüğünü bilmenin imkansız olduğunu söyler. Ancak ana hedeflerimizden biri bunun mümkün olduğunu göstermektir. Bizi engelleyen tek şey sınırlı ekip sayımız. Kaydedilen her ölüm, şu ana kadar incelenen 346 olaya bağlanmış durumda. Kimlerin nasıl ve ne zaman öldüğünü biliyoruz” dedi.
Tripp sözlerine şöyle devam etti:
“Bizim işimiz kaos ile adalet arasında köprü olmak, dünya genelinde askeri eylemlerin sivil kurbanlarına hizmet etmek. Yaptığımız şeyin, daha ileri soruşturmalar yapılmadan önce gerekli olan temel bir çalışma olduğunu düşünüyoruz.”
Airwars’ın hedefi, sorumluların her bir olay hakkında gelecekte hesap vermesini sağlayacak bir dosya hazırlamak.
Airwars, 9 Ekim’de Jabalia mülteci kampındaki bir pazarda gerçekleşen ve İsrail tarafından düzenlenen bir hava saldırısı olduğu düşünülen patlamada ölen 65 kişinin kimliğini belirlemeyi başardı. Bu patlama, dokuz aydan uzun süredir devam eden savaşın ilk iki buçuk haftasında kaydedilen en ölümcül olaydı. Araştırmacılar, ölenlerin kimliklerini belirlemek için akraba ve arkadaşlarının Facebook gönderilerini içeren çeşitli raporlardan yararlandı.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Raporda Jabalia pazarında öldürülenlerden 19 yaşındaki Imad Hamad’ın babası Ziyad Hamad’ın “Oğlum ekmek almaya gittiği için ölmeyi mi hak ediyordu?” sorusuna da yer verildi.
Babanın isyanı şöyle:
“Ben oğlumu, evimi kaybetmeyi, bir okulun zemininde uyumayı mı hak ettim? Çocuklarım korkudan, soğuktan altlarına kaçırıyor. Ne suç işledik? Ben çocuğuma hayatım boyunca baktım. Ne için? Ekmek alırken öldüğünü görmek için mi?”
Airwars, savaşın başlangıcından bu yana 4 bin 450’den fazla “sivil zarar” olayını kaydetti. Vakıgf, bunlardan 550’sini savaşın ilk 17 gününde meydana gelen 346 saldırı ile eşleştirmeyi başardı. Arapça konuşan 10 ila 15 araştırmacıdan oluşan bir ekip, medya ve sosyal medya raporlarını takip ederek 200 olayı daha incelemeye devam ediyor.