AYM, TİP’ten Hatay Milletvekili seçilen ancak TBMM’de okunan kararla vekilliği düşürülen Can Atalay hakkında gerekçeli kararını açıkladı ve “yok hükmündedir” dedi. Medyascope’a konuşan ceza hukukçusu Prof. Dr. Adem Sözüer, karar üzerine Atalay’ın derhal serbest bırakılması gerektiğini söyledi. TBMM ve Yargıtay’ın kararının böylece “yok hükmünde” görüldüğünü dile getiren Sözüer, “Hukuki olmayan işlemlerle bir kişinin milletvekilliğine son verilemez. Atalay’ın vekilliği hukuken halen devam ediyor” dedi.
Anayasa Mahkemesi (AYM), Türkiye İşçi Partisi‘nden (TİP) Hatay Milletvekili seçilen ancak Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) okunan karar neticesinde milletvekilliği düşürülen Can Atalay hakkında gerekçeli kararını açıkladı. AYM, Atalay’ın vekilliğinin düşürülmesi hakkında “yok hükmündedir” dedi. AYM’nin verdiği kararın ardından Medyascope’a konuşan ceza hukukçusu Prof. Dr. Adem Sözüer “yok hükmündeki” karar üzerine söylenecek yeni bir şey olmadığını belirtti. Sözüer, “Can Atalay’ın milletvekilliği hâlâ duruyor. Hukuki olmayan işlemlerle bir kişinin milletvekilliğine son verilemez. Vekillik, hukuken halen devam ediyor” dedi.
AYM’nin yeni bir şey söylemediğini aktaran Sözüer, bu kararların yerel mahkeme tarafından yerine getirilmesi gerektiğini söyledi. AYM’nin daha önce verdiği “yok hükmündeki” kararlara atıfta bulunduğunu söyleyen Sözüer, “Burada AYM, ‘TBMM’nin Can Atalay’ın milletvekilliğini düşürdüğü işlem bir hukuki işlem değildir’ diyor. ‘Bu fiili bir durumdur’ diyor. Öyle olunca fiili bir durum hakkında da AYM’nin yeni veya herhangi bir karar vermesi mümkün değildir. Çünkü ortada hukuki bir işlem yok” diye konuştu.
AYM’nin kararı ile kendi kendine bir otomatik sonuç doğmayacağını aktaran Sözüer, Yargıtay kararı ve TBMM’nin milletvekilliğini düşürmesinin hiçbir hukuki sonucu olmadığından, Can Atalay’ın milletvekilliğinin hiçbir zaman düşmediğini söyledi.
“TBMM’nin itibarı ciddi manada zedelenmiştir”
Can Atalay’ın da diğer milletvekilleri gibi ilgili bütün haklarını ve yetkilerini kullanabilmesi gerektiğini dile getiren Sözüer, “Bunun için de cezaevinden çıkması gerekiyor. Bu da AYM’nin işi değil” dedi.
Yeniden yargılamanın kaçınılmaz olduğunu vurgulayan Sözüer, Yüce Divan’ın kararının, TBMM için itibar ve saygınlık bakımından çok ciddi sonuçlar doğuracağını söyledi:
“Düşünün ki, TBMM’deki herkesin görevi anayasaya sahip çıkmak ve anayasayı korumak. Çoğunluğa sahip iktidar, anayasaya ve AYM kararlarına istikrarlı bir şekilde karşı duruyor. Bu, hem parlamentonun itibarı hem de meşruiyeti bakımından bir sorun ortaya çıkarıyor. AYM, bu kararıyla bu sorunun boyutlarını tekrar ortaya koydu.”
“AYM’nin muhatabı Cumhurbaşkanlığı değil, doğrudan mahkemelerdir”
Sözüer, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum’un sosyal medya hesabından yaptığı “Hiçbir ilgili merci hukuken AYM’nin bu kararına göre hareket etmek veya işlem yapmak mecburiyetinde değildir” açıklaması hakkında şöyle konuştu:
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
“AYM kararının muhatabı aslında TBMM ve yerel mahkemelerdir. Burada olması gereken yerel mahkemenin daha önce Can Atalay’la ilgili verdiği ihlal kararını yerine getirmesi ve Atalay’ı serbest bırakması olacaktır. Yeniden yargılama yapma sürecinde de Can Atalay milletvekilliğine devam etmelidir. Dolayısıyla AYM’nin kararlarının muhatabı doğrudan Cumhurbaşkanlığı değil, mahkemelerdir.”
“AYM kararlarının uygulanmaması siyasi sebeplerden dolayı”
AYM’nin bireysel başvuru ihlal kararlarının, yer yer yerine getirildiğini ancak genelde uygulanmadığını hatırlatan Sözüer, bunun sebebinin de siyasi olduğunu söyledi.