Türkiye İşçi Partisi’nden çok sayıda isim 12 Ağustos’ta ayrıldı. Yeni bir örgütsel-siyasal kuruluş sürecine giren sosyalistler tarafından internet yayın organı Kılavuz’dan açıklama yapıldı ve TİP’in yürüttüğü politikalara dair oldukça kapsamlı eleştirilere yer verildi. Bu eleştirilerin odağında kitleleri örgütleyememek ve çok sesliliği sağlayamamak var. TİP’ten ayrılan sosyalistlerden Metehan Akman ve Gaye Bulut, TİP’ten ayrılma kararı almalarıyla sonuçlanan süreci Medyascope’a anlattı.
Türkiye İşçi Partisi’nde (TİP) çok sayıda il ve ilçe örgütü ile yöneticisi ortak açıklama yayınlayarak partiden istifa ettiklerini açıkladı.
Kılavuz isimli internet sitesinden “Türkiye Sol/Sosyalist Kamuoyuna” başlıklı açıklamayı yapan sosyalistler parti merkezinin devrimcileri kapsamak yerine onları tasfiye ettiğini, eleştirilere çözüm odaklı bir şekilde yaklaşmadığını, stotükocu bir zihniyetin partide hakim kılındığını ve partiye Kürtler-Kemalistler ikiliğinin giydirilmeye çalışıldığı konusunda eleştirildi. Eleştirilerin bir diğer noktası da parti merkezinin Kürt halkı ve hareketini ele alış biçimi oldu, açıklamada bu konuyla ilgili “Egemen burjuva siyasal anlayışları besleyen ‘Kürtler-Kemalistler’ ikiliği partiye ve sosyalist siyasal alana giydirilmeye çalışılmış ve Türk kimliğinin öncelikli olduğu bir ‘hassasiyet hiyerarşisi’ yaratılarak, Kürt toplumu ile sosyalist siyaset arasındaki mesafe olumsuz örneklerle açılmıştır. Aynı süreçte partinin merkezindeki Kürt yönetici kadro sayısı da bilinçli olarak azaltılmıştır” denildi.
Genel seçimlerde yüksek bir ivme kazanan TİP, yerel seçimlerde en çok eleştirilen sol partilerden biri oldu. Hatay Samandağ’da belediyeyi kazansalar da Türkiye genelinde oy oranları düştü, seçim sürecinde Hatay’dan aday gösterdikleri “Gökhan Zan” ile seçime kısa bir süre kala yollarını ayırdılar. Ancak Hatay’da yaşadıkları “Gökhan Zan” krizi “aday dayatma”, “adayı tepeden belirleme” başlıkları üzerinden bir süre daha devam etti. Çünkü seçimlerin sonucundan TİP’in kamusal bir özleştiri sürecine girmememesi de sol camiada tepki ile karşılandı.
Yeni bir örgütsel-siyasal kuruluş sürecine giren sosyalistlerin internet yayın organı Kılavuz’dan Metehan Akman ve Gaye Bulut, TİP’ten ayrılan isimlerden. Son ana kadar ayrılmanın hep ötelendiği ve ikinci plana atıldığını anlatan Akman ve Bulut, eleştirilerine yanıt alamadıkları ve eşit bir tartışma zemini yaratılmadığı için ayrılma kararı almanın daha doğru olacağına karar verdiklerini söylediler.
“TİP ile ‘kitleselleşmek’ten anladıklarımız farklı”
2018 Genel Seçimleri’yle beraber TİP’in kitleselleşmesinin, sosyalist siyaseti kitlelere ulaştırmasının çok kıymetli bir adım olduğunu dile getiren Gaye Bulut, “ Ancak bu adımdan sonra ve kitleselleşmekten ne anladığımıza dair farklılıklar işleyişle birlikte ortaya çıktı. Parti işleyişini düzgünce demokratik merkeziyetçilik olarak tanımlıyoruz ama demokratik merkeziyetçiliğinin özünde yer alan üyenin sürekli açık siyasi ve örgütsel tartışmaların bir parçası olması, merkezi yönetimin bunun için alan açması, en temel yer. Burada bu alan açılmayınca geriye kalan şey eleştiri özeleştiri mekanizmalarını çalıştırmak oluyor. Eleştiri özeleştiri mekanizmalarını çalıştırdığınızda da cevap alamama ya da eleştirenin farklı mekanizmalarla dışlanması gibi noktalara vardığınızda ortaklaşmak mümkün olmuyor” dedi.
Bulunabildikleri birçok eleştirilerini dile getirdiklerini anlatan Metehan Akman, kongrede de eleştirilerini anlattıklarını ekledi. Genel itibariyle bir tartışma zemininin oluşmadığından bahsede Akman, “Yani biz burada belli fikirleri tartıştık ve bizim fikirlerimiz kabul görmedi, o zaman gidiyoruz gibi bir tavır takılmadık. Aslında tartışma zemininin ortaya çıkartılması, herkesin eşit bir zeminde bir yeniden kuruluş için, ileriye dönük bir yol haritasını çıkartmak için, bir zeminin oluşması için çabaladık” diye devam etti.
“Hizip örgütlenmesi yapılmadı”
Akman, belli bir tartışma zemininin, ortaya çıkmadığı koşullarda ayrılmanın hem TİP hem de kendileri adına daha ilerletici ve sağlıklı olacağını düşündükleri için son noktada ayrılma kararı aldıklarını belirtti.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Bu ayrılışta içe yönelik örgütleyici ya da dağıtıcı bir faaliyet yürütmediklerinin altını çizen Bulut, “Ben şahsen bulduğum her ortamda, her fırsatta, her merciye eleştirimi o anın konusu neyse net olarak aktarmış bir insanım. Keza arkadaşlarımız da öyle. Burada sadece bir eleştiriler ve siyasi perspektif üzerinden ortaklaşma, onun getirdiği bir yakınlaşma var. Bu yakınlaşmanın olmadığı hiç kimseye de içeriden yapılmış bir çağrı, bir hizip örgütlenmesi gibi bir şey asla söz konusu değil. Onun altını çizmek isterim. Zaten birbirini tanıyan aynı ortamda aynı eleştirileri getiren insanların dayanışması diyelim buna” dedi.