Dünya Sağlık Örgütü (WHO), maymun çiçeği olarak da bilinen mpox virüsü nedeniyle küresel halk sağlığı acil durumu ilan etti. Maymun çiçeği virüsünün daha bulaşıcı bir varyantı İsveç’te tespit edilirken, Sağlık Bakanlığı Türkiye’de tanıya rastlanmadığını söyledi. Nedir bu maymun çiçeği virüsü, öldürücü mü, bulaşıcı mı, aşısı var mı, tedavisi nasıl oluyor? Yine evlere mi kapanacağız, kısıtlamalar olacak mı? Biraz sakinleşelim… Gelin beraber tüm bu soruların cevabını uzmanlardan dinleyelim.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO), maymun çiçeği olarak da bilinen mpox virüsü nedeniyle “küresel halk sağlığı acil durumu” ilan etti. Bu yılın başından beri Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde 13 bin 700’den fazla vaka ve 450 ölüm kaydedildi. Avrupa’da ilk vaka İsveç’te görüldü. Türkiye’de ise yakın zamanda rastlanan bir tanı yok.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Prof. Dr. Alpay Azap ve Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Ertuğrul, akıllardaki soruları yanıtladı. Yeni bir salgın beklemediklerini belirten uzmanlar, bireysel önlemlerle virüsten korunulabileceğinin altını çizdi.
- İnfografik: Maymun çiçeği virüsü hangi ülkelerde görüldü? Hastalığın belirtileri neler?
- Maymun çiçeği virüsü: Doktorlar ne diyor?
- Maymun çiçeği virüsü alarmı | Dr. Önder Ergönül: “Bu aşamada herkes aşılansın demek doğru değil”
“Önemli olan hastaya tanı konması, virüsten bireysel önlemlerle korunabilirsiniz”
Prof. Dr. Alpay Azap hastalıktan korkulmaması, sadece tedbir alınması gerektiğini söyledi. Azap, koronavirüs kadar ciddi bir salgın yapabilecek, yüzbinlerce kişiyi birkaç gün içerisinde etkileyebilecek bir salgın beklemediklerini söyleyerek, şöyle devam etti:
“Çünkü solunum yoluyla çok kolay ulaşabilen bir virüs değil, asıl bulaşma yolu temas. Dolayısıyla hastaların izolasyona alınması, diğer kişilerle temasın engellenmesiyle toplum içinde yayılması engellenebilir. Yüzey temizliğine önem vermek, ortak kıyafet, çarşaf, yastık, battaniye gibi şeyleri kesinlikle kullanmamak gerekiyor. Cinsel ilişkiliyle de bulaşabiliyor, o yüzden enfekte olan kişilerle cinsel ilişkide bulunmamak gerekiyor çünkü lezyonlar tamamen iyileşene kadar bu kişiler bulaştırıcı. Koronavirüs ile karşılaştıracak olursanız bireysel önlemlerle korunmak son derece kolay. Burada önemli olan hastanın tanı almasıdır.”
“Ölümcül bir hastalık değil”
Maymun virüsü hastalığına ölümcül bir hastalık denilemeyeceğinin altını çizen Azap, belli risk gruplarında ölümle karşılaştıklarını ve bu risk gruplarının sınırlı olduğunu belirtti. Maymun çiçeği için özellikle beş yaşın altındaki küçük çocuklar, bağışıklığı ileri düzeyde baskılanmış kişiler ve gebelerin risk taşıdığını aktaran Azap, şöyle devam etti:
“Bu hastalık esas olarak Afrika’da görülüyor, buradaki ölüm oranları yüzde beş civarında olmakla birlikte oranın sağlık altyapısının, beslenmenin yeterli olmadığını, dolayısıyla insanların hastalıklara karşı direncinin düşük olduğunu da gözetmemiz gerekiyor. O yüzden bu dünyaya yayıldığında diğer ülkelerde bu oranda bile öldürücülüğü olmayacaktır. Dolayısıyla çok ölümcül bir hastalık değil. Sadece belli risk grupları açısından önem taşıyor ve o risk gruplarını korumak gerekiyor.”
“Koronavirüs gibi bir salgın kesinlikle olmayacak”
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Azap, maymun çiçeği virüsünün tedbirli davranılarak engellenebileceğini vurgulayarak, yeni bir salgın beklemediklerinin altını çizdi:
“Bir şekilde maske kullanılması, kapanma önlemleri, okulların, işyerlerin, hayatın durdurulması gibi önlemlere asla gerek yok, olmayacak. Virüs ülkemize geldiğinde de olmayacak. Bu kişiden kişiye yakın temasla bulaşabilen bir enfeksiyon. O yüzden burada asıl önemli olan hastaları erken tanımak ve enfeksiyon zincirini kırmak, ki bu hastalıkta çok mümkün. Hatırlarsınız koronavirüste bir günde bir milyondan fazla insan dünya genelinde tanı alıyordu. Asla böyle bir şey olmayacak. Yani bu yaygınlıkta bir salgın kesinlikle olmayacak. Dolayısıyla telaşlanacak bir şey yok. Sadece bireysel anlamda dikkatli olmak lazım, korkuya değil, bilgiye ihtiyacımız var.”
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Ertuğrul, maymun çiçeği virüsünün belirtilerini anlattı, tanı konması halinde neler yapılması gerektiğini söyledi:
“Yüksek ateş, baş ağrısı ve bulaştıktan sonra birkaç gün içerisinde laf bezlerinde şişme şeklinde kendini göstermeye başlıyor. Önce bir kızarıklık ardından o kızarıklığın kabarması ve sonra su çiçeğinde gördüğümüz içi sıvı dolu kesecikler şeklinde deri üzerindeki kabarcıkları görmeye başlıyoruz. Belirtiler belli olduğu için, tanı konan bireylerin izole edilmesiyle yaygın bir bulaş tehlikesi içermiyor. Böyle bir belirtimiz varsa tanısının yapılması için mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurulması gerekir. Sağlık kuruluşunda o lezyonlardan örnek alınır, lezyonda virüsün genetik yapısına rastlanırsa o zaman kesin tanı konulur ve tedavi süreci başlar.”
Toplumsal aşılamaya şu anki durumda gerek olmadığını söyleyen Ertuğrul, kişisel önlemlerle virüsten korunmanın mümkün olduğunu ancak ülkelerin sınırlarının kontrollerini iyi yapması gerektiğini vurguladı:
“Bizim ülkemizden o bölgeye gidip gelen çok fazla kendi vatandaşımız var. O bölgeden ülkemize kayıtlı veya kayıtsız bir biçimde çok fazla gelen insan var. Bunların aslında kontrollerinin yapılması ve önlemlerinin alınması gerekiyor. Bundan sonrası için bizlerin uyanık olması gerekiyor. Sağlık Bakanlığı’nın sağlık çalışanları nezdinde bir şey yayımlayarak bu tür hastalara da karşılaşıldığında ne yapılması gerektiğine yönelik bir açıklamada bulunması gerekiyor.”