CHP İstanbul İl Başkanlığı demokrasi, insan hakları ve toplumsal cinsiyet alanında çalışma yürüten sivil toplum kuruluşlarıyla “Tüzük Kurultayı Çalıştayı” gerçekleştirdi. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “CHP değişecek, Türkiye değişecek” dedi.
CHP İstanbul İl Başkanlığı demokrasi, insan hakları ve toplumsal cinsiyet alanında çalışma yürüten sivil toplum kuruluşlarıyla bugün (19 Ağustos) Tüzük Kurultayı Çalıştay’ı düzenledi. Çalıştaya kadın örgütlerinin çatı örgütleri, sendika-meslek örgütlerinin temsilcileri ve akademisyenler katıldı.
Haliç Kongre Merkezi’nde yapılan çalıştay, “Temsiliyet, yolsuzlukla mücadele, hesap verilebilirlik ve etik, demokratik karar alma yöntemleri, örgütlenme modeli, aday belirleme yöntemleri” şeklinde beş masadan oluşuyor. Her masada bir moderatör bulunuyor ve bu moderatörler eşliğinde tartışmalar yürütülüyor. Bu masalardan çıkacak sonuçlar ise 4 Eylül’de Sivas’ta başlayıp Ankara’da devam edecek Tüzük Kurultayı’na rapor olarak sunulacak.
Çalıştayın açılış konuşmalarını İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ile CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik yaptı.
Çelik: Tarihi bir sorumluluğumuz var
Çelik, çalıştayın 2023 seçimleri sonrası başlayan parti içi değişimlerinden sonra, değişimi derinleştirmek ve yol haritasını belirlemek için yapıldığını belirterek, “Bu dönemin yöneticileri olarak değişimi derinleştirmek, gelecek kuşaklara demokratik, özgür eşit emekten yana bir ülke bırakmak gibi tarihi bir sorumluluğumuz var” dedi ve şöyle devam etti:
“Parti içi süreçlerle ilgili bu üç büyük görevimizin birincisi demokratik bir parti tüzüğünün, demokratik bir yönetim tarzının ön koşulu olduğu bilinciyle parti içi demokrasinin güçleneceği bir tüzük değişimini gerçekleştirmek. İkinci görevimiz çağın koşullarına uygun toplumun ihtiyaçlarını önceleyen bir parti programını oluşturmak, üçüncü büyük görevimiz sosyal demokrat belediyelerimiz için temel ilkeler programı oluşturmak.”
Tüzük Çalıştay’ı öncesinde İstanbul’un 39 ilçesinde danışma kurulu toplantılarını gerçekleştirdiklerini ve kurullardan çıkan sonuçların raporlandığını belirten Çelik, çalıştay ile ilgili şu bilgileri verdi:
“’İstanbul’un sesi’ adıyla bir dijital platform oluşturduk. Oluşturduğumuz dijital platforma hem üyelerimiz hem İstanbul halkının katılımını sağladık. Hem SMS yoluyla hem de sosyal medya üzerinden duyurularımıza birinci gününde bin 500 yüz kişi görüş ve önerilerini bildirdi. Sitemizi ziyaret eden on binin üzerinde insan var. Şu anda katılımcıların görüş ve önerilerini bildiren insanların 3 binin üzerine çıktı.”
Çelik: Sürecin en önemli adımlarından biri olarak görüyoruz
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
“Bu adımdan sonra 24 Ağustos günü İstanbul’da tüm seçili kadrolarımızla, tüm delegelerimizle geniş bir toplantıyı gerçekleştirip ve tüzük kurultayına yapacağımız önerilerin son şeklini vermiş olacağız” diyen Çelik, şöyle devam etti:
“O son şeklini de bir rapora dönüştürdükten sonra genel merkezimizin Ankara’da oluşturduğu tüzük komisyonuna İstanbul’un sesini, İstanbul’un önerilerini taşımış olacağız. Tüzük komisyonu kendi içerisinde Türkiye’nin seksen bir ilinden gelen görüş ve önerileri değerlendirecek ve kurultayımıza önerilerle gitmiş olacağız ve bu şekilde tüzük kurultayımızı, bugünkü çalıştayımızı bu sürecin tüm aylar önce başlattığımız ve bugün devam ettirdiğimiz sürecin en önemli adımlarından bir tanesi olarak görüyoruz.”
Tüzük kurultayı sonrası oluşturulan parti programını çok daha geniş bir zamana yayacaklarını söyleyen Çelik, CHP’nin Türkiye’yi nasıl yöneteceğinin şekillendiği çok daha geniş zamanlarda daha etkin çalıştaylar yapmayı planladığını vurguladı:
“Yapmak istediğimiz şey, sadece bu süreci bu üç önemli adımı birlikte şekillendirmek değil, Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında Türkiye’nin nasıl yönetileceğine yönelik bütün politikaları birlikte şekillendirmek, birlikte yönetmek bunun için de İstanbul’daki tüm paydaşlarımızla ve İstanbul’un tüm kurum kuruluşlarıyla, halkın katılımıyla samimi, sürdürülebilir ilişkileri geliştirmek ve geleceği birlikte şekillendirmek istiyoruz.”
İmamoğlu: “CHP değişecek, Türkiye değişecek”
Çelik’in ardından konuşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu siyasi partilerin demokratikleşmesinin, ülkenin de demokratikleşmesi için önemli bir adım olduğunu belirterek şöyle konuştu:
“Geçtiğimiz yıl, partimizin 100. yılını kutladığımız etkinlikte, ‘Cumhuriyet Halk Partisi değişirse Türkiye değişir’ demiştik. Bu anlamda çok net ifade edeyim Cumhuriyet Halk Partisi değişecek ve Türkiye de değişecek. Bu sürecin, bu yolculuğun başka bir sonucu olmaz, olamamalıdır.”
İmamoğlu: “Partide çabamızın karşılık bulması eni mutlu ediyor”
Vatandaşların yaşanan krizlerde muhalefeti seçenek olarak görmemesinin parti içerisinde değerlendirilmesi gerektiğini dile getiren İmamoğlu, 2023 seçimlerinden sonra daha farklı düşünmeye başladıklarını belirtti:
“Aynı şeyleri yaparak, aynı sonuçları alamayacağımızı seçimden bir gün sonra, içim yanarak dile getirmiştim. Partide bu çabamızın karşılık bulması ve bugün böylesi bir zaman diliminin yaşanıyor olması, beni ziyadesiyle mutlu ediyor. Yerel seçimlerde Cumhuriyet Halk Partisi’nin en yüksek oyla birinci parti olması, beni çok mutlu etmiştir.”
İmamoğlu: Baskıcı anlayışın değişmesini çok istiyoruz
Eylülde başlatacakları tüzük kurultayını, değişim hareketinin kalıcılaşması için önemli bir adım olarak gördüklerini belirten İmamoğlu, nüfusu en çok olan İstanbul’da bile siyasete katılımın azaldığını, bu durumun dikkate alınarak vatandaşlarla daha güçlü diyalog kurulması gerektiğini söyledi:
“Bu mevcut baskıcı anlayış ve uygulamaların değişmesini çok istiyoruz. Bütün çeşitliliği ve özgünlüğüyle her alanda temsil edilmesinin siyaset alanının daha kapsayıcı katılımcı ve demokratik olabilmesinin önemli bir şartı olduğunu düşünüyoruz”
İmamoğlu: Ben itibarsız bir siyasetçi olmak istemiyorum
İmamoğlu siyasetle kurulan bağın azaldığına ve gençlerin siyasetten uzaklaştığına dikkat çekerek şöyle konuştu:
“Ben itibarsız bir siyasetçi olmak istemiyorum. Siyasete giren insanların o alanın itibarsız bir alana dönüşmesinden etkilenerek oraya girme konusunda cesaretsizlik yaşamalarını istemiyorum. Sizin gibi büyük fedakarlıkla siyasetin içinde olan siyasete katkı sunmak isteyen insanlarımızın da itibarsızlaşmasını asla kabul edemem.”