Almanya’nın doğusundaki üç eyalette eylül ayında yapılacak seçimlerde aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisinin en güçlü parti olabileceği tahmin ediliyor. Bu durum ülkede siyasi bir deprem etkisi yaratabilir.
Almanya’nın doğusundaki Thuringia, Saksonya ve Brandenburg eyaletlerinde eylül ayında yapılacak seçimler öncesinde aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisinin yükselişi endişe yaratıyor. Anketlere göre AfD’nin her üç eyalette de en güçlü parti olma ihtimali bulunuyor. Bu durum, gelecek yıl yapılması planlanan genel seçimler öncesinde ülkede siyasi bir deprem etkisi yaratabilir.
AfD’nin ve yeni kurulan popülist Sahra Wagenknecht İttifakı’nın (BSW) güçlenmesi, Almanya’nın en büyük ekonomisindeki bazı eğilimleri gözler önüne seriyor. Mevcut hükümetlere yönelik artan hayal kırıklığı, Almanya’nın Ukrayna’ya askeri desteğine ilişkin endişeler ve yeniden birleşmeden 30 yılı aşkın süre sonra bile Doğu ve Batı arasındaki bölünmeler öne çıkıyor.
AfD’nin en tartışmalı ismi Björn Höcke
AfD’nin Thuringia eyalet teşkilatının eş başkanı Björn Höcke, partinin en tartışmalı isimlerinden biri olarak öne çıkıyor. 52 yaşındaki eski tarih ve spor öğretmeni Höcke, AfD’nin göçmen ve İslam karşıtı söylemlerinin güçlenmesinde itici güç olarak görülüyor. Almanya’nın demokratik düzenini ve Holocaust sonrası pişmanlığını sorgulayan açıklamalarıyla dikkat çekiyor. Der Spiegel dergisi Höcke’yi “faşizmin nasıl başladığı”nı gösteren kapağında Fransa’dan Marine Le Pen ve ABD’den Donald Trump ile birlikte kullandı.
Thuringia’nın başkenti Erfurt’ta düzenlenen bir mitingde konuşan Höcke, Berlin’deki hükümeti ve kendisine karşı dava açan adli makamları sert bir dille eleştirdi. Yaklaşık 800 kişinin katıldığı mitingde Höcke, ana akım partileri demokrasi “piyasası” üzerinde tekelci bir hakimiyet kurmakla suçladı. Karşı göstericileri “kendinden nefret eden” ve “terapiye ihtiyacı olan” kişiler olarak nitelendirdi.
Siyaset bilimci André Brodocz, AfD’nin eyalet seçimlerinde başarılı olmasının Alman siyasetinin merkezini göç, Ukrayna ve “yeşil” enerji dönüşümü gibi tartışmalı konularda hissedilir şekilde kaydırabileceğini söylüyor. Brodocz, “Diğer partiler AfD’nin seçmenlerini kazanmak için AfD’nin konularını ve pozisyonlarını işgal etmeye çalışacak” diyor. Ancak geleneksel partilerin, özellikle doğuda AfD’ye sadık hale gelen seçmenleri geri kazanmakta zorlandığını belirtiyor.
Allensbach Enstitüsü’nün bu ay yaptığı bir ankete göre, Doğu ve Batı Almanya arasında belirgin görüş farklılıkları bulunuyor. Doğu Almanların yüzde 53’ü “Almanya’nın Rusya ile bağlarını güçlendirmeye çalışması gerektiğini” söylerken, bu oran Batı’da %25. Doğu’da seçmenlerin yüzde 54’ü “Sadece demokraside yaşıyor gibi görünüyoruz, gerçekte vatandaşların söz hakkı yok” ifadesine katılırken, Batı’da bu görüşü paylaşanların oranı yüzde 27.
Kaynak: The Guardian
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.