“Sağ kolu” tanık koruma programı için başvurdu, Ayhan Bora Kaplan tehdit etti: “Anneni öldürürüm”

Ayhan Bora Kaplan’ın “sağ kolu” Fethi Koyuncu tanık koruma kapsamında ifade vermek istedi. Kaplan’ın Koyuncu’yu 9 Eylül’deki duruşmada “Anneni öldürürüm” diyerek tehdit ettiği ortaya çıktı. Mahkeme Başkanı olayın ardından tutanak tutulduğunu açıkladı.

Ayhan Bora Kaplan, Fethi Koyuncu’yu tehdit etti

Ayhan Bora Kaplan suç örgütüne ilişkin 18’i tutuklu 61 kişi hakkında Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davanın duruşması Sincan Cezaevi’nde devam etti. Mahkemede sanık avukatlarının savunmaları dinlendi. Duruşma 12 Eylül Çarşamba saat 09.00’da devam edecek.

Ayhan Bora Kaplan’dan sağ koluna tehdit

Mahkeme Başkanı, davanın gizli tanığı Serdar Sertçelik’i yurtdışına kaçırdıkları iddiasıyla 13. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanan polisler hakkındaki duruşma zaptının dava dosyasına geldiğini belirtti.

Kaplan’ın “sağ kolu” Fethi Koyuncu’nun etkin pişmanlıktan yararlanmak istediği ortaya çıktı. Koyuncu, 14 Ağustos’ta verdiği dilekçede konuşmak istediğini söyledi. Koyuncu daha sonra kendisinin tanık koruma programına alınmasını talep etti.

Mahkeme Başkanı Ayhan Bora Kaplan’ın Koyuncu’yu 9 Eylül’de cezaevinde, “Anneni öldürürüm” diyerek tehdit ettiğini açıkladı. Başkan, jandarma tarafından tutanak tutulduğunu ardından dava dosyasına eklendiğini söyledi.

İşte Koyuncu’nun dilekçesinde yer alan ifadeler:

“Sayın heyet, mahkeme süresinde geçerli tedirginliklerim nedeniyle dile getiremedim. Canlı olarak görgü tanığı olduğum üç güvenlik yaralama olayını etkin pişmanlık yasasından faydalanarak anlatmak istiyorum. Dosya kapsamındaki diğer suçlar ne kadar aydınlanırsa, dahlim olmadığı o kadar ortaya çıkar diye düşündüm. Yan koğuşumda yatan, eski tarihlerden de tanıdığım A.K. isimli arkadaşımı etkin pişmanlıktan faydalanmasına ikna ettim. O da Mahfuz Tatar ve Erkan Doğan olayının canlı tanığı. Semih Arslan olayının da kısmen bilgi sahibi.”

Duruşma tutuklu sanıklardan eski AKP Ankara İl Başkan Yardımcısı ve Çankaya Belediye Meclis Üyesi Barış Kurt’un taleplerinin alınmasıyla başladı.

“Tek kötü alışkanlığım nargile oldu”

Önceki savunmasını tekrarlayan Kurt, gizli tanık Serdar Sertçelik’in ifadesinde olmayan cümlelerin polisler tarafından eklendiğini ve bu nedenle tutuklandığını belirtti. Kurt, “Tek kötü alışkanlığım nargile oldu. Ancak onu bırakalı da üç-dört sene oldu. Hayatımda uyuşturucu, alkol kullanmadım. Ben size hiç yalan konuşmadım. Bu yüzden iddiaları kabul etmiyorum” dedi.

Trabzon’un plakası, Soylu’nun memleketi…

Kurt’un ardından Av. Doç. Dr. Sinan Kocaoğlu savunmasını yaptı. Ayhan Bora Kaplan’ın eski avukatı olan Sinan Kocaoğlu, davanın siyasileştiğini ve bu nedenle Türkiye’deki her ideolojik kesimin dosya hakkında yorum yaptığını beyan etti.

Kocaoğlu, bir avukat ile yaptığı sohbetten, meslektaşının dava dosyasında 61 kişinin yer aldığını ve 61 sayısının Trabzon şehrinin plakası olduğunu söylediğini aktardı. Kocaoğlu daha sonra eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun memleketi Trabzon’u anımsattığını belirterek, “Komplo teorilerini umursamam. Ama iddianame önüme gelince jargonunun, terminolojisinin ceza hukuku terminolojisi olmadığını gördüm” dedi.

“Süleyman’ı alacaksanız alın”

Av. Kocaoğlu, savunmasında Süleyman Soylu’yu işaret ederek, “Suçu varsa, Süleyman’ı alacaksanız alın, neden benim müvekkilimle uğraşıyorsunuz? Ben polislerin tahliyesinin de siyasi olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.

Fethullahçıları işaret etti

Kocaoğlu, ayrıca iddianamede “mezbur, şedit” gibi kelimelerin yer aldığı ve geçmiş yıllarda bu kelimelerin bulunduğu herhangi bir dosyaya rastlamadığını söyledi. Söz konusu kelimelerin Fethullahçılar tarafından sık sık kullanıldığını da sözlerine ekledi. Kocaoğlu, savcı Mustafa Kaya imzası taşıyan iddianameyi hazırlayanları Fethullahçılıkla suçladı.

Mahkeme heyetine “geri çekilin” çağrısı

Av. Doç. Dr. Kocaoğlu, mahkeme heyetine davadan geri çekilmeleri yönünde çağrı yaptı:

“Çekilmeye davet ediyoruz. Hemen çekilmenize gerek yok, sanıkları tahliye edin, ardından çekilin. Bizimle görüşemediğiniz gibi polislerle de görüşemezsiniz. Tutuklama kararlarınızda meşruiyet görmüyoruz. Gerekirse devleti de yargılayacaksınız. Polislerle görüşemez, mesajlaşamazsınız. Kanunun üzerinde misiniz?”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.