Açık Oturum’da Göksel Göksu’nun konukları Dicle Üniversitesi Öğretim Üyesi Sosyolog Rüstem Erkan, Avukat Çisel Demirkan Sakallı ve Medyascope Diyarbakır temsilcisi Ferit Aslan. Bu bölümde, Narin Güran cinayetinde ailenin gerçeği nasıl örtbas edilebildiği, soruşturmada ihmal olup olmadığı, köydeki yerel dinamiklerin önemi, konunun siyasi boyutu ele alındı.
Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe köyünde göz göre göre bir çocuk öldürüldü. Narin Güran son kez 21 Ağustos’ta saat 15.15’te evine doğru yürürken görüntülendi. Narin Güran cinayeti, 10 kişi tutuklanmasına rağmen hala çözülemedi. Cesedi 19 gün sonra dere kenarında bulundu. Kim ya da kimler tarafından ve neden öldürüldüğü hala belirlenemedi. Rüstem Erkan gelinen noktayı “soruşturmanın hala sıfır noktasındayız” sözleriyle özetledi.
Köydeki suskunluğun nedeni ile ilgili değerlendiren Erkan, köydeki ilişkiler ağına tüm Türkiye’nin çok karşıymış gibi davranmasına karşın, her seçim döneminde devlet ve siyasetin bu ilişki ağını “kanaat önderi” diye niteleyerek kullanarak onları arayıp yeniden güçlendirdiğine dikkat çekti.
Rüztem Erkan, amca Salim Güran, itirafçı Nevzat Bahtiyar, anne Yüksel, ağabey Enes, amca Fuat Güran ile kuzenlerin de aralarında olduğu 10 kişinin tutuklanmasıyla sonuçlanan süreçte verilen ifadelerin gizli olması gerektiği halde paylaşılmasının soruşturmayı olumsuz etkilediğine de dikkat çekti. Erkan, basına sızdırılan ifadelerin gizlilik kararına rağmen canlı yayına dönüştüğünü söyleyerek eleştirdi. Erkan, “Çocuğun 15.15’te evine doğru yürüdüğünü gösteren güvenlik kamerası kaydı yayınlanmasaydı, ailenin bütün kurgusu değişecekti. Ağız birliği yaparak ‘Kuran kursuna gitti, dönmedi’ diyeceklerdi. Elde çocuğun görüntüsü olduğu için soruşturma aileden başlayacaktı. Soruşturmada baştan itibaren ihmal var” değerlendirmesini yaptı.
Soruşturma sürecindeki ihmal zincirini örnekleriyle anlatan Ferit Aslan, düğümün İstanbul Adli Tıp Kurumu’nda inceleme sonucunda büyük ölçüde çözülmesinin beklendiğini anlattı. Ağabey Enes Güran’ın kolundaki iki ısırık izinden birinin, inceleme yapılan tarihte henüz Narin Güran’ın cesedinin bulunmamış olması nedeniyle kime ait olduğunun belirlenemediğine dikkat çekti. Aslan, Adli Tıp Kurumu’nda 91 örneğin incelendiğini söyledi.
Narin, kaybolduktan 8 gün sonra bir grup kadınla birlikte Tavşantepe Köyü’ne gittiklerini söyleyen Avukat Çisel Demirkan Sakallı da köye dair gözlemlerini anlattı. Sakallı, köye ulaştıklarında hemen herkesin ağız birliği yaparak sadece “suçlu kimse yargılansın” demekle yetindiklerini söyledi.