Gaziantep-Nurdağı’nki Künesler Mezrası yakınındaki ormanlık alana yapılmak istenen deprem konutlarına karşı direnen köylüler, hukuk mücadelesini kazandı. Köylüler, Gaziantep 4. İdare Mahkemesi’ne yürütmenin durdurulması için dava açtı. 13 Eylül’de mahkeme, yürütmeyi durdurma kararı verdi.
Depremin büyük hasar verdiği Gaziantep-Nurdağı‘na bağlı Hisar Köyü için AFAD, köye yaklaşık 600 metre mesafedeki Künesler Mezrası’na ait 271 dönümlük ormanlık alanda kalıcı konut projesi yapma kararı aldı.
Künesler Mezrası sakinleri, aile geleneği olarak on yıllardır korudukları ormanlık alandaki ağaçların kesilmesine karşı çıktı. CİMER, kaymakamlık ve AFAD’a dilekçeler veren bölge halkı, sonuç alamayınca konuyu yargıya taşıdı. Gaziantep 4. İdare Mahkemesi’ne yürütmenin durdurulması için dava açtı.
Köylülerin itirazı oldukça çok yönlüydü. Bilirkişi raporunda, ormanlık alanın fay hattına yakınlığı vurgulandı. Ayrıca alüvyon zemin özelliği nedeniyle konut yapımı için riskli olduğu vurgulandı. Öte yandan bölgede bulunan kurumuş dere yatağı da bu durumu destekleyen bir faktör olarak gösterildi.
Kararda ne denildi?
13 Eylül 2024’te Gaziantep 4. İdare Mahkemesi’ne yürütmenin durdurulmasına karar verdi.
Kararda, “…213 ada 1 parselde bulunan Ballıkaya Devlet Ormanı dışında alternatif bir yer araştırması yapılarak, alternatif olabilecek taşınmazlar ile 213 ada 1 parsel arasında, zemin özelliklerine, aktif faya olan uzaklık, kaya düşmesi, heyelan ve sel gibi doğal afetlerden etkilenmeme kriterleri yönünden yapılacak karşılaştırma sonucunda uygun yer seçiminin yapılması, yer seçimi yapılan taşınmazın zemin yapılarının jeolojik-jeoteknik etüt raporu ve/veya zemin etüt raporu düzenlenerek değerlendirilmesi gerekmekte iken, bu hususlara ilişkin olarak herhangi bir değerlendirme yapılmadan düzenlenen 14.03.2023 tarihli yer seçimi raporuna istinaden tesis edilen 23/11/2023 tarihli Yer Seçimi Protokolünde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır” denildi.
Ormanlık alan zemin etüt raporu düzenlenmeden seçilmiş
Yetkililerin, ormanlık alanı konut projesinin yapılacağı yer olarak belirlerken zemin etüt raporu ile değerlendirme yapmaları gerekiyordu. Ancak, kararda bu raporu düzenlemeden ormanlık alana konut yapmaya karar verdikleri ifade ediliyor.
Kararda, yer seçimi yapılan taşınmazda herhangi bir jeolojik-jeoteknik etüt veya zemin etüt çalışması yapılmadığı belirtildi. Zemin yapısı hakkında yeterli bilgiye sahip olmadan inşa sürecine başlanmasının risk taşıdığı vurgulandı. Ayrıca, dava konusu işlemin yürütülmesi durumunda “telafisi güç ve imkansız zararların” ortaya çıkabileceği ifade edilerek, alanın “ormanlık alan” olduğu da önemle aktarıldı.