Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’in öldürülmesine ilişkin görülen davada tutuklu sanıklardan tetikçi Eray Özyağcı’yı Ankara’ya getiren özel harekat polisi Aşkın Mert Gelenbey’in avukatı Alp Kemal Gözel, “Eray’ın İstanbul’dan Ankara’ya gelmesi için polise ihtiyacı yok. Masumiyetimizi ispat etmeye çalışıyoruz” dedi. Mahkeme başkanı, sanık Eray Özyağcı hakkında “hakaret” ve “tehdit” suçu gerekçesiyle Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi.
Tutuklu sanıklardan eski Ülkü Ocakları Genel Merkez Yöneticisi Tolgahan Demirbaş’ın avukatı “Yazılı savunmalarımızı tekrar ediyoruz. Esas hakkındaki mütalaayı kabul etmiyoruz. Hukuki ve vicdani değildir. Müvekkilimin ifadeleri samimidir. Doğukan Çep’in günahı bizim üzerimize yüklenmek isteniyor. Müvekkilim azmettiren değildir. Maktulle tanışıklığı yoktur” dedi.
- Sinan Ateş davası: Bugüne kadar ne oldu?
- Sinan Ateş davası: Sanıklar bilirkişi raporuna itiraz etti, mahkeme reddetti
- Sinan Ateş davası: Başsavcılık, raporu hazırlayan bilirkişi hakkında “soruşturmaya yer yok” kararı verdi
Özen: “Osman Bayraktar suçsuz yere tutuklanmıştır”
Osman Bayraktar’ın avukatı Yeşim Özen önceki savunmasını tekrarladığını belirterek, “Devam eden bu yargılamada kanaatimizce atıl suçtan ötürü suçsuz yere tutuklanmış ve sanık sıfatıyla yargılanan birden fazla sanık vardır ve kuşkusuz bunların en başında müvekkilimiz Osman Bayraktar gelmektedir. Edindiğimiz izlenimlere göre ve kanaatimizce müşteki taraf da bir kısım sanığın suçsuzluğunun farkındadır ve müşteki taraf ifadelerine defaatle suça dahil olup dışarıda olan gerçek suçluların ve huzurdaki gerçek suçluların cezalandırılmanı dilemiştir” diye konuştu.
Evren: “Sinan Ateş davasında ne ile suçlandığımızı bilmiyorduk”
Eski MİT mensubu olduğu iddia edilen Çağlar Zorlu’nun avukatı Sümeyra Evren, yargılamanın tüm aşamaları ve mütalaada yer alan aleyhi hiçbir savunma ve değerlendirmeyi kabul etmediklerini söyledi.
Evren, savunmasına şöyle devam etti:
“Son celsede iddia makamı tarafından sunulan mütalaada iddianamede Çağlar Zorlu’yla ilgili olan kısımlar aynen kopyalanıp yapıştırılmış, iddia makamı bir nokta dahi eklemeden müvekkilin cezalandırılmasını talep etmiştir. Bu noktada açıkçası iddianame sonrasında yapılan yargılama ve savunmaların zorunlusunda en azından müvekkilime isnat edilen suçlamalara ilişkin maktulün dosya arasında bulunan HTS kayıtlarına bir atıf yapılacağını düşünmüştük. Ancak savcılık makamı buna dahi tenezzül etmedi. Sanık Çağlar Zorlu’yla ilgili mütalaada isnat edilen suçlamalar sanığın maktüle ait adres ve konum bilgilerini suçun azmettiricisi olan Tolgahan Demirbaş ile paylaşarak suçun işlenmesine yardımda bulunduğu itirazını kolaylaştırdı şeklinde yazılmıştır. İtirazını kolaylaştırdığının altını çizmek istiyorum. Biz neyle suçlandığımızı dahi bilmediğimiz için yargılamanın hiçbir aşamasında bununla ilgili bir tespitte bulunamamıştık.
İtiraz kolaylaştırma üzerinden gittiğimizde daha önceki savunmalarda da biz ayrıntılı olarak somut delillerle ilgili müvekkilin suç konusu oluşturan hiçbir fiili olmadığını belirtmiştik. Dosyadaki gizlilik kararının kalkmasıyla birlikte gelişimine sağladığımız maktul Sinan Ateş’e ait HTS kayıtlarıyla birlikte müvekkilin vermiş olduğu adreslerin tutmadığını biz somut deliyle dayalı olarak ispatlamış bulunmaktayız. Bu adreslerden ilki 28 Mart 2022 tarihli İstanbul Ataşehir adresi. Ayrıca bu adrese mütalaada da iddianamede de yer verilmedi bile. Sadece ikinci verilen Kırşehir adresi sanki dijital materyal olarak elde edilmiş gibi bir izlenim var. Herhalde İstanbul adresini gözden kaçırdı savcılık makamı. Diğeri hiç Nisan 2022 tarihli Ahi Evran Kırşehir adresi. Müvekkilin 28 Mart 2022 tarihinde İstanbul konumunu verdiği saatlerde maktül Sinan Ateş Ankara konumunda. Yine 3 Nisan 2022 tarihinde müvekkilin uydurma olarak verdiği Kırşehir saatlerinde maktül Yenimahalle Ankara konumunda.”
“Müvekkilim 2015’ten beri Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nda çalışmaktadır”
Öteyandan sanık Zorlu’nun avukatı Evren müvekkilinin hâlâ MİT’le ilişkinlendirildiğini söyleyerek, “Müvekkilim 2015’ten beri Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nda çalışmaktadır. Tolgahan Demirbaş’ı başından savmak için verdiği iki konum bilgisinin de sahte ve cinayet tarihinden dokuz ay öncesine aittir. Tolgahan’ı kandırdığı için mi cezalandırılacak?” iddiasında bulundu.
Mihan: “Bizi olmayan bir şeyi ispatlamak zorunda bırakıyorlar”
Sanık Aytaç Ataç’ın avukatı Hüseyin Mihan, mütalaada Tolgahan Demirbaş’ın Eray Özyağcı’yı Ataç’ın çiftliğine götürdüğüne ilişkin kesin bir cümlenin olduğuna değinerek, “Yani biz dosyayı araştırdık, baktık, bizim görmediğimiz bir şey mi var diye inceledik. Ancak Tolga’nın Eray’ı Ataç’ın çiftliğine götürdüğüne dair bir evrağa rastlayamadık, bir delilere rastlayamadık” dedi. Avukat Mihan, şöyle konuştu:
“Bunun aksine olay günü saat 16.00’da polisin çiftliğe gelerek inceleme yaptığını tespit ettik. Ahmet Soyuöz’ün bilgi sahibi olarak avukat huzurunda ifadelerini tespit ettik. Bu olay gününden yaklaşık on gün sonra 17’sinde polisin tekrar gelip evde çiftlikte inceleme yaptığını tespit ettik. O zaman Aytaç Ataç oradaydı. Akabinde 19’unda tekrar inceleme yaptığını tespit ettik. Ama bu tespitlerin hiçbiri dosyaya kazandırılmamıştır. Yani bunu anlamak mümkün değil. Bu mütalaada bu iddiaları sürdürüyor. Polis ifadelerinin, polis tespitlerinin hiçbirinde hiçbiri dosyaya kazandırılmamış lehimize olarak. Ahmet Soyuz’un ifadesi de yok edilmiş. Bizi olmayan bir şeyi ispatlamak zorunda bırakıyorlar. Biz nasıl savunma yapacağımızı bilmiyoruz. Neyi savunacağız? Müvekkilimin beraatını istiyorum.”
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Bilgin: “Bazı siyasi figürleri müşteki koltuklarında oturtuldu”
Serdar Öktem’in avukatı Oğuzhan Bilgin savunmasında, “Önceki beyanlarımızı tekrar ediyoruz. Söylenecek çok fazla bir şey yok. Yok hükmünde olan bir mütalaa var. Temmuz ilk haftası yapılan duruşmayı esas alınarak bazı siyasi figürleri müşteki koltuklarında oturtuldu. Hala da müşteki koltuklarında oturtulmaya devam ediyor” dedi.
Eray Özyağcı’ya 30 Eylül’deki duruşmada müşteki koltuklarında oturan bir şahsın hakaret ettiğini ve hakkında tutanak tutulduğunu hatırlatan avukat Bilgin, “Bu şahıs kim bilmiyoruz. Neden müşteki koltuğunda oturdu? 1 ve 5 Temmuz arasında duruşma yapıldı. Bize o duruşmada 19 Temmuz’da bir duruşma yapılacağı ve bizim o duruşmada konuşmayacağımızı sadece dinleyip gideceğimiz söylendi. Hangi gerekçeyle yapılıyor bu? Bunların hepsi hak ihlalidir. Müvekkilim iki yıldır hangi gerekçele tutuklu bulunmaktadır?” diye konuştu.
Küçük: “Yoka karşı ben nasıl savunma yapabilirim”
Emre Yüksel’in avukatı İsmail Küçük, olmayan bir şeye karşı savunma yapamayacağını ileri sürerek, “Yoka karşı ben nasıl savunma yapabilirim’ diye düşünüyorum. İddianame yok, mütalaa yok. Hatta Emre Yüksel’in eylemi yok ama biz buradayız. Biz neden buradayız?” diye sordu.
Özyağcı hakkında “hareket” ve “tehdit” gerekçesiyle suç duyurusu
Mahkeme Başkanı sanık Eray Özyağcı hakkında “hakaret” ve “tehdit” suçu gerekçesiyle Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi. Duruşma yarın saat 09.00’da devam edecek.