Sağlık Bakanlığı’nın Aile Hekimliği Yönetmeliği’nde yapmayı planladığı değişiklikler, hekimler için birçok yeni sorun doğuracak. Altı ay boyunca Aile Sağlığı Merkezi’ne gitmeyen hastalar nedeniyle hekimlere ceza puanı verilecek. Hekimlerin sözleşmeleri baktıkları hasta sayısına göre yenilenecek. TTB-AHEK Başkanı Dr. Emrah Kırımlı, yönetmelikte yer alan bu maddeleri Medyascope’a değerlendirdi.

Aile hekimleri, çalışma koşullarında iyileştirme talep ederken hem iş yükünü artıracak hem de sağlıkta şiddeti tetikleyecek yeni düzenlemelerle karşı karşıya. Ocak ayında kabul edilmesi beklenen bu düzenleme, hekimlerin mevcut sorunlarını daha da derinleştirebilir. Aile hekimleri, aşı sıkıntısı, hekim başına düşen hasta sayısının fazlalığı ve Aile Sağlığı Merkezlerindeki (ASM) imkansızlıklarla mücadele ediyor. Ancak Aile Hekimliği Yönetmeliği’nde yer alan mevcut düzenlemeler, bu sorunlara çözüm sunmaktan oldukça uzak.
Belirlenen puanın altında kalan hekimlerle sözleşme yenilenmeyecek
Öngörülen sistemde aile hekimleri performansıyla puan alacak. Ancak puanlama kriterleri belirsiz. Örneğin, çalıştığı ASM’de aşı bulunmadığı için aşı yapamayan bir hekim, “aşı yapmadığı” gerekçesiyle ceza puanı alacak. Benzer şekilde, ASM’de gebe olmadığı için gebe izlemi yapamayan veya ekipman yetersizliği nedeniyle kanser ya da diyabet taraması gerçekleştiremeyen doktorlar da aynı şekilde ceza puanı ile karşılaşacak.
Sorun yalnızca bununla sınırlı değil; yönetmelik taslağı, hekimlerin sözleşme yenilemelerini de puan sistemine bağlayacak. Bakanlığın belirlediği puanın altında kalan hekimlerin sözleşmeleri yenilenmeyecek. Konuya dair açıklamalarda bulunan TTB-AHEK (Türk Tabipleri Birliği Aile Hekimliği Kolu) Başkanı Dr. Emrah Kırımlı, hekimlerin akıbetinin Sağlık Bakanlığı’nın iki dudağı arasında kalacağını dile getiriyor.
Bir matematik formülü meselesi
Aşağıda yer alan fotoğrafta, aile hekimlerinin maaşlarının nasıl hesaplanacağına dair bir matematik formülü bulunuyor. Ancak formül oldukça karmaşık ve sonuca ulaşmak oldukça güç. TTB-AHEK Başkanı Dr. Emrah Kırımlı’ya göre bu formülün nasıl uygulanacağını kimse bilmiyor. Kırımlı, bu durumla ilgili olarak şu değerlendirmeyi yapıyor:
“Ay sonunda bana istediği maaşı verme ihtimali var.”
ASM’ye gelmeyenlerin faturası aile hekimlerine
Yeni düzenlemeyle birlikte hekimlerin maaşından altı ay boyunca ASM’ye gelmeyen hastaların ücretleri kesilecek. Maaşlar altı ay içindeki hasta sayısına göre belirlenecek. Ancak düzenleme, aynı hastanın bu süre zarfında kaç kez geldiğini dikkate almıyor. Bir hasta altı ayda 10 kez de gelebilir, yalnızca bir kez de.
İstenen şeyin aslında kişilerin “hastalanmaması” olduğunu vurgulayan Emrah Kırımlı, şunları söylüyor:
“Örneğin, kişinin bir yıllığına askere gitmiş olma ihtimali var. İki-üç yaşlarındaki bir çocuğu düşünelim. İki yaşında aşısını yapıyorum, üç yaşında izlemini gerçekleştiriyorum, dört yaşında ise yeniden aşı yapıyorum. Yani yılda bir kez görüyorum. Geçen hafta doğan bir bebek bile son altı ayda gelmeyen olarak sayılacak. Hastanede yatan bir hasta da aynı şekilde gelmeyen olarak değerlendirilecek.”
“İzne çıktığımız zamanlar oluyor, hasta bizi mi bekleyecek?”
Kırımlı, bu düzenleme taslağıyla ilgili şu eklemeleri yapıyor:
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
“Örneğin, ben izindeyken hastama başka bir hekim bakarsa yine hastaya bakmamış sayılacağım. Ve hasta, başka bir yerden sağlık hizmeti almış gibi olacak. Bu da maaşımdan düşecek. Hekim arkadaşlar bu durumda hastaya bakmak istemeyecek ve ‘Herkes kendi doktoruna gitsin’ diyecek. Biz de insanız, izne çıktığımız zamanlar oluyor; hasta bizi mi bekleyecek?”
Madde 4’te, hekimlerin sorumlu olduğu hasta sayısının 4 binden 3 bin 500’e düşürüleceği belirtiliyor. Ancak İstanbul’da çoğu hekimin hasta sayısının 3 bin 500’ün üzerinde olduğunu düşündüğümüzde, bu düzenleme ilk etapta olumlu görünse de bazı sorunlar barındırıyor. TTB-AHEK Başkanı Dr. Emrah Kırımlı, hekimlerin 4 bin kişi üzerinden ödeme aldığını, geri kalan hastalara ise misafir kontenjanından baktıklarını belirtiyor. Ancak yeni düzenlemede doktor sayısı artırılmadan hasta sayısının düşürülmesi, Kırımlı’ya göre kişilerin evlerine yakın aile hekimlerinin kontenjanı dolduğu için daha uzak bir aile hekimine gitmek zorunda kalmalarına neden olacak.
Kırımlı, bu durumu Heybeliada örneğiyle açıklıyor:
“Heybeliada’da yalnızca bir aile hekimi var. Bu hekime 3 bin 500’den fazla kişi kayıt olamayacak. Kayıt olamayanların bir aile hekimi olmayacak. Bu insanlar ne yapacak, sağlık ocağına vapurla mı gidip gelecek?”
Düzenleme önerileri bunlarla sınırlı kalmıyor. Aile hekimlerine yapılan yardımlardan, Sağlık Bakanlığı’nın giderleri için yüzde 12 oranında kesinti yapılacak.
“İstanbul’da her ay bir ASM boşalıyor”
İstanbul’daki üç ASM’den birinin özelden kiralandığını belirten Dr. Emrah Kırımlı, bu merkezlerin kira ödemelerinde ciddi zorluklar yaşandığını ifade ediyor. Kamuoyunun bilmediği bir gerçeği vurgulayan Kırımlı, “İstanbul’da her ay bir ASM boşalıyor” diyerek durumun ciddiyetine dikkat çekiyor. Kırımlı, “Enjektör, pamuk, gazlı bez gibi laboratuvar hizmetleri için gerekli malzemeler hiç gönderilmedi. Bunları kendi cebimizden karşılıyor, cari giderlerden ödüyoruz. Bakanlık, ASM’lerden yapacağı kesintilerle bu kiraları ödeyemez” diyor.
“Çam Sakura Hastanesi’ne harcanan parayla İstanbul’un bütün ASM’leri yapılırdı”
Verilen hizmetin kamusal sağlık hizmeti olduğunu vurgulayan Dr. Emrah Kırımlı, devletin Aile Sağlığı Merkezlerini (ASM) inşa etmesi gerektiğini belirterek şu örneği veriyor:
“Devlet, Çam ve Sakura Hastanesi’ni yapmak için 1,5 milyar dolar harcıyor. Bu bütçeyle İstanbul’daki tüm ASM’leri inşa edebilirsiniz. Üstelik 500’e yakın yeni ASM daha yapmak gerek. Ancak bunun yerine bizim cari giderlerimizden kesmeyi tercih ediyorlar.”
Hastaların ASM yerine devlet hastanelerine gitmesi, aile hekimlerinin puanını ve dolayısıyla gelirini düşürecek. Kırımlı, hasta tercihlerinin bu noktada en önemli belirleyici olduğunu vurguluyor. Ayrıca Kırımlı, diyabet hastaları üzerinden bir örnek veriyor:
“Örneğin, bir diyabet hastasına tanı koydum. İlacını ben yazsam devlet ödemiyor. Diyetisyene sevk etsem, başka bir kuruma gitmiş oluyor. Takip için diyabet hemşiresi gerekiyor ancak bu hemşireler yalnızca hastanelerde çalışıyor. Yani bir diyabet hastasını takip etmek için üç farklı yere göndermek gerekiyor. İlaç başkasından, diyetisyen başka yerde, hemşire ise hastanede. Böyle bir durumda, aklı başında biri neden aile hekimliğine gelsin? Bu yüzden ASM’lerde ekiplerin güçlendirilmesini talep ediyoruz.”
Yıllardır doktor, ebe ve hemşire sayısının artırılmasını ayrıca diyabet ve depresyon gibi alanlarda sağlık profesyonellerinin ASM’lerde görevlendirilmesini talep ettiklerini belirten Dr. Emrah Kırımlı, öncelikle bu sorunların çözülmesi gerektiğini vurguluyor.