Kreşendo’nun düzenlediği İstanbul’un müzik buluşması “Bu Festival Bizim” 1-8 Kasım tarihleri arasında gerçekleşecek. Festivalde yer alan müzisyenlerden Maya Perest, Medyascope’a konuştu. Perest, “Hayat yolculuğumda geçirdiğim süreden geriye bir iz bırakmak istiyorum” dedi.
Bu yıl “Mutluluğun Ritmi” temasıyla ilerleyen “Bu Festival Bizim”, ilham verici konuşmalar, atölyeler ve konserlerle dolu bir program sunuyor. Festivalin üçüncü edisyonu İBB ve İBB Kültür’ün katkılarıyla 1- 8 Kasım tarihleri arasında gerçekleşecek.
Etkinliğin medya destekçiliğini ise Medyascope, Aposto, Argonotlar, Artful Living, Calling, Dadanizm, Dergy, Kafa Dergi, Kız Başına, PlumeMag, T24, Lavarla, Back on Stage, Üretim Kaydı ve 20’lik üstleniyor. Programda yer alan atölye, konuşma ve konserlere dair bilgiye ve biletlere buradan ulaşabilirsiniz.
3 Kasım’da Salon İKSV’de alternatif müzik sahnesinin öne çıkan müzisyenleri yer alacak. Dilay Dal, Sera Savaş, Maya Perest, Melisa Karakurt ve Kardelen dinleyicilerle buluşacak. Müzisyenlerden Maya Perest, Medyascope’a konuştu.
“Müzik bir tutku aynı zamanda da kariyer”
Başarılı müzisyen Maya Perest, çocukluğundan beri şarkı söylemeyi hayatının bir parçası haline getirdiğini söyledi. 18 yaşında ilk stüdyo kaydını yaptığında heyecanlandığını, yıllar sonra kendi şarkısını kaydetmeyi hayal bile edemediğini belirtti. Çalışmayı bir meditasyon gibi gördüğünü aktaran Perest, şöyle devam etti:
“Çok ciddi bir çalışma disiplinim yok, kendi çalışmamı meditasyon gibi görüyorum. Her gün mutlaka günün bir kısmında piyanoma oturuyorum. Gitarı elime alıyorum. O zaman bir şey yakaladığımı hissedersem yemeden içmeden kesilip saatlerce üzerinde duruyorum. Müzik kendimi, zamanımı ve emeğini harcadığım bir alan. Bu bir tutku ama aynı zamanda da bir kariyer.”
Kendi şarkılarını yazıp bestelemeyi tercih eden Perest, kendi başına özgürce çalışmayı sevdiğini söyledi. Çocukluğundan beri bu şekilde çalıştığını aktaran Perest, “Bu biraz alışkanlık ama arkadaşlarımla ya da işbirlikleri ile beraber yapacağımız bestelere, söz yazma süreçlerine açığım ve hoşuma gidiyor. Çünkü benim hayal edemeyeceğim ve çok güzel bulduğum notalar, sözler de çıkabiliyor” diye konuştu.
“Benim hissettiklerim, birçok insanın da ortak duyguları”
Kendi hikâyesini anlatmak isteyen Perest, dünyada kalıcı bir iz bırakma arzusunu dile getirdi. Hayatın içinde yaşadığı hislerin sadece kendine özgü olmadığını belirten Perest, “Benim hissettiklerim, birçok insanın da ortak duyguları. Aslında anlatmak istediğim hayata bakışım” dedi.
“Hayat yolculuğumda geçirdiğim süreden geriye bir iz bırakmak istiyorum” diyen Perest, kendi bakış açısını başkalarına ilham olabilecek şekilde ifade etmeyi arzuladığını belirtti.
“Cesur olmak her zaman daha doğru bir tercih”
Türkiye’de yaşanan kadın cinayetlerinin ardından yurdun dört bir yanından protesto sesleri yükselirken, konuya dair açıklama yapmayan ve kayıtsız kalan ünlülere sosyal medyadan tepki yağmasını değerlendiren Perest, konuya dair şu cümleleri dile getirdi:
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
“Bu konuda kadın sanatçıların linçlendiği kadar erkek sanatçılara da bakışların yönelmesi gerekiyor. Erkek sanatçıların da kadın sanatçılar kadar toplumsal meseleler, özellikle kadın şiddeti üzerine konuşması gerektiğini düşünüyorum. Hemcinslerimizi ilgilendiren bir konu olduğu için kadın sanatçıların da konuşması gerektiğini düşünüyorum. Genel anlamda bir korku, baskı var. Linç kültürü de yaygın olduğu için bu konuda konuşmaktan çekinen sanatçıları anlayabiliyorum. Ama bence cesur olmak her zaman daha iyi, daha doğru seçim. Sanatçıların toplumsal farkındalık konusunda rol alma mecburiyetleri var diye düşünüyorum. Özellikle de politika ile alakası olmayan ama toplumsal bir gerçeği, cinsiyet eşitsizliği gerçeğini bize yansıtan olaylar üzerine konuşulması gerekiyor.”
Kreşendo’nun düzenlediği “Bu Festival Bizim”, müzisyen kadınları merkezine alarak çok sesli bir sahne yaratıyor. Perest, konuya ilişkin, festivalde yer aldığı için heyecanlı olduğunu söyledi. Perest, “Kadın müzisyenlerle beraber yan yana sahne almak toplumsal bir duruş. O yüzden ben de bunun bir parçası olduğum için çok mutluyum” dedi.