Nakşibendiliğin Menzil kolu şeyhi Abdülbaki Erol’un ölümünün ardından cemaat içinde başlayan kavga sürüyor. Mübarek Erol, yayımladığı yazılı açıklamada yaşananların İslam’a ve tasavvufa zarar verdiğini savundu. Ayrıca Erol, “Bu fitneyi ortadan kaldırmak için her zaman hazır olduğumuzu da buradan tekrar ifade etmek istiyoruz” dedi.

Menzil şeyhi Abdülbaki Erol’un vefatının ardından üç kardeş Saki, Fettah ve Mübarek Erol arasındaki miras tartışması konuşulmaya devam ediyor. Muhammed Mübarek Erol, kardeşler arasındaki kavgayla ilgili Menzil Yolu isimli X hesabından yazılı bir açıklama paylaştı.
Açıklamada Erol, kendilerine konuyla ilgili asılsız ithamlar yönetildiğini söyledi. Ayrıca Erol, bu meselenin İslam’a ve tasavvufa zarar verdiğini vurguladı.
Mübarek Erol: “Gündemi daha fazla meşgul etmemeliyiz”
Erol, sözlerini şöyle sürdürdü:
“O yüzden biz haklı çıkmışız, haksız zannedilmişiz bunu önemsemiyoruz. Doğru doğruya götürür, yanlış doğruya götürmez. Biz doğru olanı yapıp halimizi Allah Teâlâ’ya arz ediyoruz. Bu fitneyi ortadan kaldırmak için her zaman hazır olduğumuzu da buradan tekrar ifade etmek istiyoruz. Yeter ki taraflar buna gönülden talip olsunlar. Öyle olursa fitneyi ortadan kaldırmak çok kolaydır. Bizler, yolumuzun ve meşrebimizin gereklerini yerine getirmekle mükellefiz. Mazlum coğrafyalarda zulümler devam ederken böyle bir meseleyle ümmet-i Muhammed’in (sallallahu aleyhi ve sellem) gündemini daha fazla meşgul etmemeliyiz. Bilakis mümin kardeşlerimizin üzerindeki imtihanları aşması için çok dua etmeli ve gayret göstermeliyiz.”
Menzil’in 50 yıldır “hizmetlerini” en güzel şekilde yerine getirdiğini söyleyen Erol, “Bir köyden neşet etmiş bu hizmetler, hiç şüphesiz Allah Teâlâ’nın rızası ve müminlerin gönül hoşnutluğu olmadan bu denli büyümezdi” dedi.
Abdülbaki Erol’un ölümünü “birilerini fırsata çevirdiğini” vurgulayan Erol, “Bu zeminde hareket edenler arasında müminlerin düşmanları da var, nefsinin peşinden gidenler de var, bilmeden yapanlar da…” diye yazdı.
Mübarek Erol: “Sükûnetle seyretmeye devam edeceğiz”
Sosyal medya üzerinden ağır ithamlara maruz kaldıklarını söyleyen Erol, şöyle dedi:
“Bu ithamlara hem muhteva hem üslup açısından çok benzer ifadeleri, son günlerde kendileri tarafından yayınlanan ses ve video kayıtlarından da duymak bizleri derinden üzmüştür. Bu malum kayıtlarda dünyanın yaşayan en zalim kâfirinden daha aşağı addedilmek, dine ve devlete zarar vermiş hain bir örgütten daha beter ilan edilmek, artık sözün bittiği yere vardığımızı açıkça göstermiştir. Bugüne kadar sert ettik, ama maalesef bu sefer kendileri sınır tanımayan bu hırs ve öfkeyi ifşa etti. Biz elimizden geldiğince sükûnetle seyretmeye devam edeceğiz. Çünkü Ehl-i sünnet ailesi nesillerdir ümmet-i Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) hizmet etmektedir.”
Seyyid Muhammed Mübarek Elhüseynî hazretlerinin Menzil'deki gelişmelerle ilgili açıklamaları ve tavsiyeleri pic.twitter.com/4lVj44N4Qk
— Menzil Yolu (@MenzilYolu) November 7, 2024Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
30 Ekim’de başka bir açıklama daha yayımlandı
Ayrıca 30 Ekim’de yayımlanan bir diğer açıklamada da dört kardeşin anlaştığını söylendi. Açıklamada, ihtilaf konusunun caminin batı tarafındaki inşaat alanlarıyla ilgili olduğu söylendi:
“Menzil’deki ihtilaflı konulardan biri, camimizin batısındaki inşaat alanlarıyla ilgiliydi. Bu konudaki ihtilafımız şudur: Biz, ‘Rahmetli Gavsımız o alanı kardeşlerinden, köy projemizdeki inşaatları yapmak üzere üç yıl önce ödemesini yapıp satın aldı’ diyoruz. Onlarsa üç yıldan fazla zaman önce bu yapılan alışveriş akdinin geçersiz olduğunu iddia ederek ‘Burası amcalarımızındır’ diyorlar. Bu ihtilafla ilgili olarak hakem heyeti tarafları, şahitleri dinledi, delil ve belgeleri inceledi. Böylece hakikat güneş gibi ortaya çıktı. Taraflardan gözlemcilerin de katıldığı bu toplantıdan sonra hakem heyeti İlmi Komisyon’daki hocalardan kanaatlerini sözlü olarak aldı. Bu hadisenin ardından hükmün aleyhte karara bağlanmasını engellemek adına abimiz, kendi komisyonunun bir bölümünü sonraki toplantılara göndermedi. Daha sonra hakem heyetinin yetkisini kısıtladığını, umuma açık olmayan özel bir görüşmede kendilerine beyan etti.”
Daha sonra açıklamada herkesin kendi hakkına düşen mekân ve alanları kullandığı söylendi, “Mekanlarda gerekli gördükleri değişiklikleri yapıyor ve buralara kendi logolarını, tabelalarını asıyor. Yani devir işlemlerine konu edilen alanların kullanımı hususunda herhangi bir engel zaten bulunmuyor. Dolayısıyla söz konusu talep, süreci zora sokmak adına öne sürülmüş bir bahaneden fazlası değildir. İhtilaflı yerlerin mülkiyetleri ellerinde olduğu için böyle sıkıntılar çıkıyor. Hâlbuki bu köy, Gavsımızın evlatlarına emanetidir” denildi.
Verilecek hükümden kaçıldığı söylenen açıklamada, “Oysa en doğrusu, hak neyse ona teslim olmaktır. Aksi halde haksızlıklar devam edecektir. Biz, çıkacak hükümlerin aleyhimizde yahut lehimizde olmasına bakmadan hakkı talep ediyoruz. Bunun ortaya çıkması için hakem heyetine ciddiyetle ve saygıyla yaklaşıyoruz. Heyetin işlerine herhangi bir şekilde müdahil olmuyoruz” denildi.
— Menzil Yolu (@MenzilYolu) October 30, 2024
Ne oldu?
Nakşibendiliğin Menzil kolunun şeyhi Abdülbaki Erol’un hayatını kaybetmesinin ardından tarikat üçe bölündü. Abdülbaki Erol hayattayken, oğulları Saki Erol, Fettah Erol ve Mübarek Erol’a halifelik verdi. Böylece tarikat üçe bölündü. Tarikata bağlı Semerkand Vakfı, Semerkand TV ve şirketler Mübarek Erol’a kaldı.
Saki Erol ve Mübarek Erol arasında anlaşmazlık çıkınca, Saki Erol “Serhendî” isimli bir vakıf ve “Dehlevî” isimli bir yayınevi kurdu. Saki Erol vakfın başına oğlu Yakup Erol’u getirdi.
Son olarak, Saki Erol’un kurduğu Serhendî Vakfı bir açıklama yayımlandı. Açıklamada, Semerkand, TÜMSİAD, Beşir Derneği ve GENÇKON ile ilişkinin kesildiği belirtildi:
“Kıymetli kardeşlerimiz, Serhendî Vakfı olarak aşağıdaki sivil toplum kuruluşları ile doğrudan veya dolaylı yoldan hiçbir bağımız kalmamıştı: Semerkand Vakfı, TÜMSİAD, Beşir Derneği, GENÇKON.”
Serhendî Vakfı’nın ilişiğini kestiği vakıf ve dernekler
Tarikatın sivil toplum alanında en bilinen örgütleri Semerkand Vakfı ve Beşir Derneği.
Semerkand Vakfı daha çok bağış topluyor, kültürel etkinlikler, sohbetler, seminerler düzenliyor. İnternet sitelerinde yer alan bilgiye göre vakıf; eğitim, gıda, giyim gibi alanlarda ihtiyaç sahiplerine ulaşmayı hedefliyor.
Beşir Derneği, 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından bölgeye giderek aktif bir şekilde çalıştı. İnternet sitelerinde yer alan bilgilere göre dernek sağlık, giyim, barınma, eğitim, afet ve gıda gibi alanlarda yardımlar dağıtıyor. Bu yardımlar sadece Türkiye’de değil, Pakistan, Yemen, Suriye, Sudan, Endonezya, Afganistan, Somali gibi ülkelerde de devam ediyor.
Bu örgütler arasında Gençlik Eğitim ve Kültür Konfederasyonu (GENÇKON) da yer alıyor. Daha çok gençlik alanında çalışmalarını yürütüyor.
Türkiye Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (TÜMSİAD) ise 2005 yılında kuruldu. İnternet sitelerinde yer alan bilgilere göre TÜMSİAD, daha çok KOBİ’lerin oluşturduğu iş adamları derneği. TÜMSİAD daha çok KOBİ’lerin ihracatta büyümesi için çalışmalar yürütüyor.