IŞİD Suriye’de ne kadar güçlü, dünya için hâlâ tehdit mi?

IŞİD Suriye'de tehdit mi?

Irak ve Şam İslam Devleti (IŞİD) Suriye’de önemli ölçüde zayıflatıldı ancak tamamen yok edilmedi. IŞİD, Suriye’nin bazı bölgelerinde hâlâ aktif ve bazılarına göre IŞİD, Suriye’nin barışçıl geleceğine en büyük tehlike. Peki IŞİD’in Suriye’deki hâkimiyeti hangi yıllara uzanıyor ve IŞİD Suriye’de hâlâ bir tehdit mi?

Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) liderliğindeki cihatçıların Suriye’deki yönetimi ele geçirmesinin ardından Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ülkedeki IŞİD hedeflerine bazı hava operasyonları düzenledi. ABD Başkanı Joe Biden ve hükümetine göre IŞİD, Suriye’nin geleceği için en büyük tehditlerden biri olmaya devam ediyor.

IŞİD Suriye’de ne kadar güçlü: İşte ABD’nin önceliği

Biden, Esad’ın devrilmesinin ardından yaptığı ilk açıklamada, “IŞİD’in güvenli bir sığınak yaratmak için herhangi bir boşluktan yaralanabileceği fakat buna engel olacaklarını” söyledi. ABD günlerdir Suriye’deki IŞİD kamplarına B-52 bombardıman uçakları ve F-15, A-10 Thunderbolt tipi savaş uçaklarıyla saldırılar düzenliyor. ABD Merkez Komutanlığı (CENTCOM), saldırıların IŞİD’i zayıflatma ve yenilgiye uğratma misyonlarının bir parçası olduğunu belirtti.

https://twitter.com/CENTCOM/status/1865841718366450013

CENTCOM Komutanı General Michael Erik Kurilla da bölgedeki IŞİD tehlikesine dikkat çekerek, “IŞİD’in yeniden toparlanmasına ve Suriye’deki mevcut durumdan faydalanmasına izin vermeyeceğiz” dedi.

IŞİD Suriye'de ne kadar güçlü, dünya için hâlâ tehdit mi?
ABD, Suriye’deki IŞİD hedeflerine saldırılar düzenliyor.

Amerika Birleşik Devletleri, geçmişte bölgedeki IŞİD tehdidini bertaraf etmek için sınırlı sayıda Türkmen, Arap ve Süryani gruplar birlikte nüvesini YPG’nin oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri’ni (SDG) kurdu. ABD Özel Kuvvetler Komutanı Orgeneral Raymond Thomas, 2017’de verdiği bir demeçte, Türkiye’nin YPG’yi PKK ile ilişkilendirmesi nedeniyle YPG’ye “isim değiştirmesi” tavsiyesinde bulunduklarını ve bunun üzerine örgütün adının SDG olduğunu anlatmıştı. 

Türkiye dışında SDG’yi terör örgütü olarak gören bir ülke yok. Batılı ülkeler, YPG, PYD ve SDG ile temaslarını sürdürmeye devam ediyor.

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik İletişim Danışmanı John Kirby, ABD’nin SDG’ye verdiği desteğin devam edeceğini ve bu desteğin IŞİD ile mücadeleye yönelik çıkarlarla örtüştüğünü söyledi. Kirby, “Bu ortaklık devam edecek. Bu iki hedefin örtüştüğü veya potansiyel olarak çatıştığı durumlarda, şimdiye kadar yaptığımız gibi, Türklerle uygun görüşmeler yapacağız” dedi.

Kurilla da dün (10 Aralık) Suriye’deki çeşitli üslerde bulunan ABD askerlerini ve SDG’yi ziyaret etti.

IŞİD Suriye’de tehdit mi?

ABD’nin önde gelen gazetelerinden Wall Street Journal’ın (WSJ) üç ay önce yaptığı bir habere göre IŞİD, Suriye’de yeniden örgütleniyordu. WSJ’nin haberinde, “ABD askerleri Suriye’nin Badiya Çölü’nde IŞİD’in yeniden örgütlenmesini engellemek için çabalıyor” denildi.

Badiya Çölü, Deyrizor’un 150 kilometre batısında yer alıyor.

IŞİD Suriye'de ne kadar güçlü, dünya için hâlâ tehdit mi?
Suriye’deki IŞİD tehlikesi bitti mi?

DW’ye konuşan Ortadoğu uzmanı Carsten Wieland, IŞİD’in Suriye için hâlâ bir tehdit olduğu görüşünde. IŞİD’in büyük ölçüde yenilgiye uğratıldığını ancak tamamen yok edilmediğine dikkat çelen Wieland, “Suriye’nin merkezinde ve doğusunda uyuyanlar da dahil olmak üzere çeşitli hücreler var. Ve hâlâ tehdit oluşturuyorlar. Bu tehdit, şu anda olduğu gibi iktidar boşluğunun olduğu dönemlerde daha da büyük” dedi.

Unutmayalım: IŞİD’in 2014 ve 1015’te Suriye’de ve Irak’ta yayılması, Batı Avrupa’daki radikal Müslümanların da IŞİD hücrelerine katılmaya teşvik etmişti. Fransa’nın başkenti Paris’te 2015’te Bataclan’a düzenlenen saldırı, en az 130 kişinin ölümüyle sonuçlanmıştı. Sadece Fransa’da değil, başka ülkelerde de saldırılar düzenlenmişti.

Ya da IŞİD’e katılmak için 2015’te İngiltere’den Suriye’ye giden Şamima Begüm’ü hatırlayalım. 24 yaşındaki Begüm, IŞİD’lilerin eşleri ve çocuklarına da ev sahipliği yapan Suriye’deki Roj kampında bulunuyor ve bir süredir İngiliz vatandaşlığını geri alıp ülkeye dönebilmek için hukuki mücadele veriyor.

Her ne kadar ABD ve müttefikleri IŞİD hedeflerine hava saldırıları düzenlese de IŞİD tehlikesi hâlâ Suriye’de ve o canavar henüz ölmedi.

Ya da daha da ötesinde Golani, İdlib’deki kontrolünü sağlamlaştırmak için IŞİD hücrelerindeki eski yoldaşlarını acımasızca susturma yolunu seçti. Aynısını Suriye genelinde de yapmaya kalkarsa IŞİD, El Kaide ya da diğer cihatçılar Golani ile savaşacaklar mı? Ya da Golani’nin “ılımlılaşması” bölge başta IŞİD olmak üzere diğer cihatçı örgütleri diriltir mi? Cevabını henüz bilmiyoruz.

Golani her şeyi geçmişte mi bıraktı?

HTŞ’nin 27 Kasım’dan beri Suriye’de ilerleyişi ve Şam’ı ele geçirmesi uluslararası gündeme damgasını vurdu. HTŞ lideri Ebu Muhammed el Golani, cihatçı geçmişi ile ilişkilendirilen takma adını bıraktı ve günlerdir yayımladığı resmî bildirilerde gerçek adı Ahmed el-Şara’yı kullanmaya başladı.

Golani’nin de IŞİD ile ilişkisi inişli-çıkışlı.

IŞİD Suriye'de ne kadar güçlü, dünya için hâlâ tehdit mi?
IŞİD lideri Bağdadi, Golani’ye Nusra Cephesi’ni kurdurmuştu.

 2003’te ABD’nin işgalinin ardından Irak’a geçen Golani, Musul’da El Kaide lideri Zerkavi’nin örgütüne katıldı. ABD, 2005’te Golani’yi tutukladı. Bucca, Ebu Gureyb ve Cropper hapishanelerinde 5 yıl kaldı. Burada IŞİD’in gelecekteki dokuz üst düzey komutanıyla tanıştı. Tanıştığı isimler arasında daha sonra IŞİD’in liderliğini yapacak olan Ebubekir el-Bağdadi de vardı.

Bağdadi, 2011’de Golani’yi Suriye’ye gönderdi ve Nusra Cephesi’ni kurmasını istedi. 2012’ye gelindiğinde Nusra Cephesi, Suriye’deki en önemli savaş gücü olmuştu. Nusra Cephesi, IŞİD ve El Kaide ile bağlarını gizlemiş ve kısa sürede 5 bin cihatçıya ulaşmıştı.

IŞİD ile Nusra arasındaki gerilim, 2013’te su üstüne çıktı. IŞİD, aynı yıl Nusra’yı kendine bağlamak istedi ancak Golani bu talebi reddetti. Golani, IŞİD yerine El Kaide lideri Zevahiri’ye bağlılık yemini etti ve El Kaide’nin Suriye kolu oldu. Golani, 2016’da El Kaide ile bağlarını kopardı ve Nusra Cephesi’nin adını “Şam Fethi Cephesi” olarak değiştirdi. Örgüt, bir sene sonra da Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) adını aldı.

IŞİD Suriye'de ne kadar güçlü, dünya için hâlâ tehdit mi?
IŞİD Suriye’ye nasıl geldi?

IŞİD’in ideolojik olarak varlığı 2006’ya kadar uzanıyor. IŞİD, Ocak 2014’te Irak’ın Felluce ve Suriye’nin Rakka kentini; haziran ayında ise Irak’ın en büyük ikinci kenti Musul’u sadece 6 günde ele geçirdi. 

Eylül 2014’te ABD öncülüğünde IŞİD’e karşı oluşturulan koalisyon, Suriye’de hava operasyonlarına başladı. 2019’da koalisyon IŞİD’i, Suriye’de elinde kalan son topraktan da çıkardı. Ancak Suriye’deki IŞİD tehdidi hâlen bitmedi. 

Uluslararası Af Örgütü, hâlâ on binlerce kişinin alıkonduğunu söylüyor. El Hol ve Roj kampları ile en az 27 gözaltı tesisinde 11.500 erkek, 14.500 kadın ve 30.000 çocuğun alıkonduğu tahmin ediliyor.

Şimdi nerelerde aktif?

IŞİD, Nisan 2013’te Irak’ta kurulduktan sonra kısa sürede güçlendi ve Pakistan ve Afganistan’dan Irak ve Suriye’ye giderek örgüte katılmak isteyen militanları bölgede topladı.

Pakistan Taliban’ından ayrılan militanları da yanına alarak IŞİD-Horasan kuruldu. Irak ve Suriye’deki gücünü kaybeden IŞİD, Afganistan’a kaçabilen militanlarının yanı sıra Tacikistan, Özbekistan, Çeçenistan, Hindistan, Bangladeş ve Çin’den gelen militanları da bünyesine alarak büyüdü. IŞİD-H’nin özellikle Taliban’ı “yeterince sert bulmayan” militanları bünyesine kattığı biliniyor.

IŞİD-H, Afganistan’da bugüne kadar ortaya çıkan en kanlı ve radikal cihatçı grup.

Örgüt, Tacikistan’dan İran’a, Türkiye’den Moskova’ya birçok bölgeyi hedef alıyor. IŞİD-H üyelerinin Türkiye’yi bir transfer ülkesi olarak kullandığına dair iddialar bulunuyor.

IŞİD-H’nin son dönemlerde düzenlediği bazı saldırılar şunlar:

  • İran’da Kasım Süleymani’nin mezarı yakınındaki patlama,
  • İstanbul-Sarıyer’deki Santa Maria Kilisesi’ne saldırı,
  • Rusya’daki Crocus Belediye Binası’na saldırı,
  • Dağıstan Cumhuriyeti’nde terör saldırısı.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.