Sekiz yaşındaki Narin Güran’ın öldürülmesine ilişkin davada yarın (26 Aralık) ikinci duruşma görülecek. Duruşmaya bir gün kala tutuklu abi Enes Güran’ın avukatından esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma geldi. Abi Güran’ın avukatı savunmasında, “‘Narin boğarak öldürüldü’ şeklinde ifade edilen fiilde müvekkil Enes’in nasıl bir katkı sunduğu ve bu olayın neresinde olduğuna dair hiçbir tespit ve iddia bulunmadığını belirtti.
Narin Güran’ın öldürülmesiyle ilgili dört tutuklu sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılandığı davaya 26 Aralık’ta devam edilecek. Mahkeme heyeti sanıkların tutuklu yargılanmasının devamına karar verdi.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturma kapsamında tutuklu 12 şüpheliden dördü hakkında iddianame hazırladı. Bu dört sanık şöyle:
- Aracında Narin Güran’a ait DNA ve kıl örneği bulunan amcası Salim Güran
- Annesi Yüksel Güran
- Abisi Enes Güran
- Gözaltına alındıktan sonra cesedi dere yatağına taşıdığını itiraf eden komşu Nevzat Bahtiyar.
Davanın ikinci duruşmasın görülmesine bir gün kalırken, tutuklu abi Enes Güran’ın avukatı Muhammet Fatih Demir’in savcının esas hakkındaki mütalaasına karşı yazılı savunması bugün (25 Aralık) mahkemeye sunuldu.
“Müvekkil ve tüm yakınları ve suçlu ilan edildiler”
Avukat Demir, Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunduğu yazılı savunmasında, gizlilik içinde yürütülmesi gereken soruşturma dosyasının kısıtlılık kararı olmasına rağmen dosyaya ait ifadeler, raporlar ve tutanakların sızdırıldığını, bunun sonucunda kuralların ihlal edildiğini vurguladı. Savunmada, müvekkilinin ve tüm yakınlarının, kesinleşmiş bir mahkumiyet hükmü olmaksızın suçlu ilan edildikleri, fotoğraflarının, telefon görüşmelerinin ve özel yaşamlarına dair bilgilerin kamuoyuna servis edildiği, böylece masumiyet karinesinin ihlal edildiği ifade edildi.
Savunma, şöyle devam etti:
“Sorumluları, Cumhurbaşkanlığı ve HSK’ya şikayet edeceğiz
“Soruşturma makamı tarafından aynı soruşturma dosyasında, CMK tekniğine aykırı biçimde tefrik kararı verilerek bir takım şüpheliler hakkında iddianame düzenlenmiş, kovuşturma sürerken bir yandan CMK uyarınca katalog suçlardan olmamasına rağmen kısıtlılık kararı devam edilmiştir. Bu hususta Cumhuriyet Savcılığına sunduğumuz dilekçeler defaatle reddedilmiştir. Kısıtlamanın kaldırılmasına yönelik Diyarbakır 1. Sulh Ceza Hakimliğine yaptığımız başvuru üzerine 2024/46201 numaralı soruşturma dosyası istenmesine rağmen halen Hakimliğine sunulmamış, açıkça görev suçu işlenmiştir. Sorumlular hakkında başta HSK olmak üzere Cumhurbaşkanlığı ve tüm yasal kurumlara müracaat edilecektir.”
“Vicdansızca iddianame tanzim edilmiştir”
Enes Güran’ın avukatı Demir, savunmasında soruşturma makamının, müvekkilinin de aralarında bulunduğu diğer sanıklar hakkında, henüz yargılamaya konu suçun ispatına yönelik yeterli objektif delil toplanmadan aceleci bir şekilde, sanıkların maktulenin anne ve abisi oldukları gerçeğini göz ardı ederek, basit ve insani çelişkileri kötü niyetle yorumlayarak vicdansızca bir iddianame düzenlediğini ileri sürdü.
Savcının, dosyaya özel olarak CMK’nın bilirkişi görevlendirilmesine ilişkin kurallarını hiçe sayarak, belirli kişiler tarafından daraltılmış bir çalışma yaptırarak rapor hazırladığını iddia eden avukat Muhammet Demir, savunmasında şu ifadelere yer verdi:
“Soruşturma makamının ve emrindeki kolluk kuvvetlerinin becerisizliği açıkça ortadayken, Güran ailesi gibi sosyolojik gerçeklikten uzak bir düşman yaratılmış, tüm suçların nedeni ve faili olarak bu aile fertleri gösterilmiş, böylece soruşturmadaki ihmaller kurnazca gizlenmeye çalışılmıştır.”
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
“Bu dosyayı çözmeye insan aklı muktedir değildir”
Güran ailesine, düşman hukukunun tüm kurum ve silahlarıyla saldırıldığına dair savunmada, “Halk cezayı vermiş, sadece tasdik beklemektedir. Bu koşullarda mahkemenin vereceği karar, her anlamda bir dönüm noktasıdır. Bizim yargıçlardan beklediğimiz, korkusuz olmalarıdır. Tüm baskılardan uzak, yalnızca kendi vicdanlarının sesine kulak vererek karar vermeleridir. Ziyaret, sekiz yaşındaki bir kız çocuğunun katledilmesini konu alan bu dosyayı çözmeye insan aklı muktedir değildir. Bu dosyada akıl, yanlış algılarla sürekli olarak yönlendirilmiştir,” denildi.
“Dosya henüz karar aşamasında değil”
Enes Güran’ın avukatı Demir, mahkemeye sunduğu yazılı savunmasında, dosyanın henüz karar verme aşamasına gelmediğini belirterek, reddedilen tavsiye tahkikat taleplerinin yeniden gözden geçirilmesini talep etti.
“Narin’i boğmak biçiminde ifade edilen öldürme fiiline..”
Yazılı savunmanın sonunda, savcının mütalaasındaki müşterek failliye yönelik ithamın temelsiz ve hüküm kurmaya elverişli olmadığı iddia edilerek, şu ifadelere yer verildi:
“Narin’i boğmak şeklinde ifade edilen öldürme fiiline müvekkil Enes’in nasıl bir katkı sunduğu, bu olayın neresinde olduğuna dair hiçbir tespit ve iddia bulunmamaktadır. Soyut bir takım mülahazalar ve karışık ifadelerle oluşturulmuş mütalaanın itibar edilecek bir yönü yoktur. Yukarıda ayrıntılı olarak izah edilen ve duruşma esnasında sözlü olarak eklenecek hususlar ile resen göz önüne alacağınız nedenlerin ışığında, dosya hüküm kurmaya elverişli bir aşamaya henüz ulaşmadığından, önceki tevsii tahkikat taleplerimizin tekrarı ile ret yönündeki ara kararların tekrar gözden geçirilmesini, aksi kanaatin hasıl olması durumunda ise müvekkil Enes Güran hakkında atılı suç yönünden beraat yönünde hüküm kurulmasını ve salıverilmesini sanık müdafi sıfatıyla saygıyla talep ederim.”