CHP’li Sezgin Tanrıkulu, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin DEM Partililere el uzatmasının ardından başlayan yeni çözüm sürecini Diyarbakır’da değerlendirdi. Sürecin şeffaf bir şekilde yürütülmesine vurgu yapan Tanrıkulu, “İnsanlar süreç ile ilgili hem temkinli hem umutlu” dedi.
CHP Diyarbakır Milletvekili ve TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanvekili Sezgin Tanrıkulu, Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti’nde Diyarbakır’daki gazetecilerle bir araya geldi. Tanrıkulu, iktidar ve DEM Parti arasında yürütülen yeni çözüm sürecine dair düşündüklerini anlattı.
“İnsanlar süreç ile ilgili hem temkinli hem umutlu”
Diyarbakır halkının gündemi takip ettiğini, Kobani ve Kamışlı’daki gelişmeleri izlediğini vurgulayan CHP’li Sezgin Tanrıkulu, “Tam da bu zamanda korkudan mı ya da içten gelen baskılardan dolayı mı bilmediğimiz ve adı konmayan ama başlayan bir süreç var. Görüşmelerin nereye evrileceği belli değil. O nedenle de yurttaşlarımızın çoğu ne olacağına dair temkinli ve endişeli ama aynı zamanda umutlu bir bekleyiş içinde” dedi.
2013 ila 2015 arasındaki çözüm sürecinde yaşananların hâlâ akıllarda olduğunu hatırlatan Tanrıkulu, sürecin “şeffaf” olması gerektiğine vurgu yaptı:
“Bu süreçlerin başarısızlıkla sonuçlanmasının bedelini başta bölgede yaşayan insanlar olarak maliyeti çok ağır oldu. Her süreçten sonra maliyeti ağır oldu. Bugün başladığı belirtilen görüşmelerin evrileceği bir süreç varsa bunun çok doğru kurgulanması, şeffaf olması ve neyin ne zaman ne kadar yapılacağına dair azami bir mutabakatın sağlanması gerekiyor. Bu nedenle geçmişin de verdiği birikimle ve deneyimle bu uyarıları siyasi, kültürel ve herkesin dönüp baktığı Diyarbakır’dan tarihi bir sorumluluk olarak ifade etmek istiyorum.”
CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu (@MSTanrikulu), yeni çözüm süreci hakkında konuştu: "Yurttaşlarımızın çoğu temkinli, endişeli ama aynı zamanda umutlu bir bekleyiş içerisinde"@aslanferit21 pic.twitter.com/cy9ZCZ2xwK
— Medyascope (@medyascope) January 3, 2025
Devlet ne öngörüyor?
DEM Partililere uzatılan el ile başlayan ve PKK lideri Abdullah Öcalan’ın açıklamalarıyla ivme kazanan yeni çözüm sürecine dair bilgi ve fikir sahibi olmaları gerektiğine vurgu yapan Tanrıkulu, “Devlet ne öngörüyor? AKP’nin pozisyonu nedir?” diye sordu:
“Devlet ne öngörüyor? AK Parti’nin pozisyonu nedir? Türkiye’nin demokrasi ve temel hakları bakımından hangi programı var? Bir siyasi partinin ajandasına uygun bir süreç mi yürütülecek yoksa gerçekten Türkiye’nin Kürt meselesi mi çözülecek? Şunu söyleyebilirim: Yapıcı diyalogdan yana Türkiye’deki yurttaşlarımızın yararına bir süreçten yana tutum aldık ve almaya devam edeceğiz.”
Adımların MHP lideri Devlet Bahçeli’nin gelmesini de olumlu karşıladığına değinen Tanrıkulu, “MHP’den böyle bir söylemin gelmesini değerli buluyorum ama izlenecek yöntem önemli” diye konuştu.
Tanrıkulu’nun açıklamaları şöyle:
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
“En önemli ana eksen, silah, şiddet ve çatışma, diğer bir eksen ise kimlik, eşit yurttaşlık ve temsil sorunu. İkisini de birbirinden ayrı düşünemeyiz. Bir yerden başlayıp, diğer birini ihmal edemeyiz. Kürt meselesi bir siyasi partinin ajandasıyla çözülmesi mümkün değil. Çatışma süreçlerinde aktörlerin rolleri önemlidir. Sayın Erdoğan, Sayın Bahçeli ve Sayın Özel’in süreçte aktör olmaları önemli. Ama adem-î merkeziyetçiliğe kim ne söylüyor? Sınır ötesinde yaşayan Kürtlerle ilişkiler ne olacak? diye belirtti.”
“Hemşerilerimin sorunlarıyla uğraşmak boynumun borcu”
Diyarbakır’ın sorunlarının da her zaman gündeminde olduğunu ifade eden Tanrıkulu, “Hemşerilerimin sorunlarının çözümü ile uğraşmak boynumun borcu” dedi ve şöyle konuştu:
“Elimden gelenin fazlasını yapma çabası içindeyim. Kentin enerji ve sulama projeleri doğru temellerde yürümüyor. Sur içindeki ve şutlardaki restorasyonlar ciddi şekilde aksamış. Yüzde 20 dahi tamamlanmamış. Kültür bakanlığının ödenekleri yok. Restorasyon çalışmaları yarıda kalmış. Esnaf şikayetçi, turizmin gelişmesi doğal olarak engelleniyor. Toledo yapacağız demişlerdi, bir duvar bile yapamadılar.”
Diyarbakır’ın otoban sorunu: “Kentimize sahip çıkmak zorundayız”
Şanlıurfa’ya kadar gelen otobanın Diyarbakır bağlantısının ısrarla tamamlanmadığına dikkat çeken Tanrıkulu, “Yıllardır çözüme kavuşturulmayan otoban meselesi var. Şanlıurfa’ya kadar gelen otobanın Diyarbakır bağlantısının ısrarla tamamlanmadı. 8 yıllık kayyum döneminde hiç bir katkıları olmadı, sadece artistlik yaptılar. Raylı sistemi dahi beceremediler. Hesap soramıyoruz. Rantı paylaşıp kayboldular. Toplumsal muhalefeti daha fazla yükseltmemiz lazım. Hep birlikte kentimize sahip çıkmak zorundayız” dedi.
“Amedspor ve taraftarına yapılan, onları cezaevine atmakla aynı”
Tanrıkulu, Diyarbakır Stadyumu’nun zeminindeki sorunlara da dikkat çekti. “Bir takıma ve taraftarına ya silah sıkmışsınız, ya tutuklayıp hapse atmışsınız ya da futbol sahasını bu hale getirmişsiniz” diyerek yaşananlara tepki gösteren Tanrıkulu, Amedspor’un işlevsiz hale getirildiğine vurgu yaptı.
Tanrıkulu şöyle konuştu:
“Bu teknolojiyle neredeyse uzayda futbol sahası kurabilirsiniz, çim tohumu orada uzar. Diyarbakır gibi verimli bir iklimin olduğu yerde bize sunulan gerekçe çim tohumu tutmaz. Hangi çağda yaşıyoruz? Ve bu çim sorunu sadece Diyarbakır’da oluyor. Yanlış bir planlama yapılmış. Her hafta maç sonrası bana yüzlerce mesaj geliyor. Kimi oraya koyarsanız yürüyemez. 90 dakika içerisinde insanlar nasıl koşsunlar. Amedspor’a ikinci yarıda başarılar diliyoruz.”