Açık Oturum’un konukları, siyaset bilimci Tanju Tosun ve ekonomist Güldem Atabay, CHP’nin cumhurbaşkanı adayını belirlemek üzere aldığı önseçim kararını değerlendirdi.
Önseçimden çıkacak adaylığın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na koruma sağlayıp sağlamayacağı tartışılan programda, önseçimin İmamoğlu ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ı karşı karşıya getirip getirmeyeceği konuşuldu. “İktidar, Ekrem İmamoğlu’nu ekarte etmekten çok, onu siyaset sahnesinde zayıflatmayı mı amaçlıyor?” sorusuna da yanıt aranan Açık Oturum’da, İmamoğlu’na siyasi yasak getirilmesi halinde nasıl bir sonuç doğacağı ele alındı. Bu bağlamda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 1997 yılında hüküm giymesinin ardından siyasi kariyerinde yaşadığı hızlı yükseliş örnek gösterildi.
Tanju Tosun, toplumun mağdurdan yana sergilediği tutuma dikkat çekerken, Güldem Atabay ise Ekrem İmamoğlu’nun 2019 yerel seçimlerinde ilk kez seçilmesinin ardından seçimlerin iptal edilmesiyle yenilenen seçimde oy farkını açarak kazandığını hatırlattı.
Tosun ve Atabay, kamuoyu yoklamalarında kararsız seçmen oranının AKP ve CHP’nin aldığı oy oranlarından daha yüksek olmasının nedenlerine değindi. İki partinin avantajlı ve dezavantajlı olduğu noktaları sıralayan uzmanlar, güçlü bir adayın önceden belirlenmesinin önemine dikkat çekerek, 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde adayın son anda belirlenmesinin sakıncalarını örnek gösterdi.
Tosun ve Atabay, CHP’nin iktidara gelmesi halinde ekonomik kriz başta olmak üzere Kürt sorunu, dış politika, eğitim ve sağlık gibi konularda izleyeceği politikaları halka anlatmakta yetersiz kaldığını belirtti. Partinin uzman kadrolarla ekonomik krizin çözümüne yönelik sıkı bir çalışma yürüttüğünü bildiğini söyleyen Güldem Atabay, bu çalışmaların halka daha iyi anlatılması gerektiğini vurguladı.