Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu ile Siyasetname’nin bu ayki bölümünde Almanya seçimleri ve Ukrayna’daki gelişmeler masaya yatırıldı. Programda, Avrupa’da aşırı sağın yükselişi, Almanya’daki siyasi dengeler ve Ukrayna-Rusya savaşının küresel etkileri değerlendirildi.
Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu, Almanya’da yapılan son seçimlerde aşırı sağcı Almanya İçin Alternatif (AfD) partisinin oylarını neredeyse iki katına çıkardığını vurgulayarak, bu durumun sadece Almanya için değil, Avrupa genelinde de demokrasi açısından büyük bir tehdit oluşturduğunu belirtti. AfD’nin söylemlerinin Nazi Almanya’sındaki ifadelerle benzerlik taşıdığına dikkat çeken Kalaycıoğlu, bu durumun tarihsel açıdan kaygı verici olduğunu ifade etti.
Programda Almanya’daki koalisyon senaryoları da ele alındı. Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) lideri Friedrich Merz’in başbakan olması beklenirken, AfD ile doğrudan iş birliği yapmayacağını açıklaması dikkat çekti. Ancak CDU’nun, aşırı sağın desteklediği bazı politikaları benimsediği ve bu durumun Almanya’da demokrasiyi zayıflatabileceği ifade edildi.
Ukrayna krizi: Yeni bir dönemeç mi?
Programın ikinci bölümünde, Ukrayna’daki savaşın üçüncü yıl dönümüne girildiği ve bu süreçte hem Avrupa Birliği’nin hem de ABD’nin Ukrayna’ya yönelik politikalarının değişebileceği ele alındı. Kalaycıoğlu, Trump yönetiminin Avrupa’ya karşı izlediği politikaların, NATO ve AB ilişkileri açısından belirsizlik yarattığını söyledi.
ABD Başkanı Donald Trump’ın Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’ye yönelik “diktatör” suçlamasını da değerlendiren Kalaycıoğlu, Zelenskiy’nin olağanüstü hal kapsamında seçimleri ertelemesinin askeri koşullardan kaynaklandığını ve bu durumun Avrupa tarafından bir demokrasi ihlali olarak değerlendirilmediğini belirtti. Trump’ın Ukrayna’ya desteği azaltma sinyalleri vermesi ise savaşın seyrini değiştirebilecek önemli bir gelişme olarak öne çıktı.
Karadeniz’in geleceği ve Türkiye
Programın son bölümünde Karadeniz’in güvenliği ve Türkiye’nin bu süreçte nasıl bir rol oynayabileceği değerlendirildi. Türkiye’nin Montrö Boğazlar Sözleşmesi kapsamında Karadeniz’de belirleyici bir aktör olduğu belirtilirken, Rusya ile olan enerji bağımlılığı ve NATO içerisindeki konumu nedeniyle önümüzdeki dönemde daha karmaşık bir dış politika süreci yaşayabileceği ifade edildi.
Kalaycıoğlu, Avrupa’daki değişen siyasi dengeler ve küresel güç mücadelelerinin, önümüzdeki yıllarda hem Avrupa hem de Türkiye için kritik sonuçlar doğuracağı vurgusunu yaptı.
