Boykot çağrısı yapanlar hakkında soruşturma başlatıldı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, boykot çağrısı yapanlar hakkında re’sen soruşturma başlattı.

Boykot çağrısı yapanlar hakkında soruşturma başlatıldı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, boykot çağrısı yapanlar hakkında re’sen soruşturma başlattı.

Başsavcılıktan yapılan açıklamada şöyle denildi:

“Geleneksel ve sosyal medya yayın organlarında halkın bir kesiminin ekonomik etkinlikte bulunmasını engellemeye yönelik, kamuoyunda ‘boykot’ çağrıları olarak bilinen ayrıştırıcı söylemler ve bu söylemleri yayan şahıslara yönelik re’sen ‘nefret ve ayrımcılık ile halkı kin ve düşmanlığa tahrik’ suçlarından soruşturma başlatıldı.”

“Maddi kaybı olan tazminat davası açabilir”

Savcılığın açıklamasından kısa bir süre sonra açıklama yapan Ticaret Bakanı Ömer Bolat, “Boykot çağrısı yapanlara karşı ticaretinde maddi kaybı olan tazminat davası açabilir” dedi.

“Yanlışın içine sürüklendiklerini anlayacaklardır”

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, 2 Nisan boykotlarına ilişkin sosyal medya hesabından açıklamalarda bulundu. Altun, boykotu milli menfaatlere sabotaj girişimi olarak değerlendirerek şu ifadeleri kullandı:

“Muhalif görüşlere sahip vatandaşlarımızın siyaset kurumuna yönelik talep ve beklentilerini, kendi şahsi çıkar hesaplarına adeta kurban eden; onların umutlarını bozuk para gibi harcayan müflis siyaset tüccarları ve onların kayığına binip sağa sola nizamat vermeye çalışan ‘kültürel hegemonya’ bekçileri, ortaya koydukları bu faşist yaklaşımın sonuçlarıyla yüzleştiklerinde ne kadar büyük bir yanlışın içine sürüklendiklerini anlayacaklardır. Türkiye kararlıdır, güçlüdür ve yoluna milletin iradesi ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde devam etmektedir.”

“Muhalefet kaybetmeye mahkumdur”

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada boykot kararına tepki gösterdi:

“Gündemimiz; dış politika, demokrasi ve kalkınmada çıtamızı daha ileri taşımaktır. Toplumsal huzur, refah ve milli birlik, siyaset kurumunun ortak sorumluluğudur. Demokrasinin olmazsa olmazı olan muhalefet, meşru zeminlerde, yapıcı öneri ve eleştiriler ile yapılır. Sokak ve boykot çağrıları ile toplumsal huzuru ve ekonomik istikrarı hedef alan bir muhalefet kaybetmeye mahkumdur. Ayrıştırıcı, tehditkar ve kutuplaştırıcı söylemleri esas alan, hukuk tanımaz siyaset tarzı, tarih önünde ve milletimizin vicdanında karşılığını bulacaktır.”

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya da boykot kararına karşı çıktı, X hesabından yaptığı paylaşımda, “Unutulmasın ki, bu çağrı ekonomik bağımsızlığımıza yönelik bir sabotajdır. Bu boykot çağrısı, binlerce insanın ekmeğiyle oynamak demektir! Bu çağrı milli ekonomimize suikasttır! Kendi insanımızın ekmeğini küçültmektir. Ekonomimize bir darbe girişimidir! Oysa biz ‘’Boykotla değil, üretimle büyürüz!’’ Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Tehditlerle, parmak sallamalarla, sokak ve boykot çağrılarıyla eğip, bükülemez” dedi.

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum da X hesabından boykota yönelik şöyle yazdı:

“Hedef meşru talepler ifade etmek değildir. Amaç bir hakka ulaşmak değildir. Hedef sosyal, siyasi ve ekonomik bir kaos çıkarmaktır. Amaç küresel emperyalizme ve neoliberal politikalara hizmet edecek bir iktidar değişikliği sağlamaktır.”

Özgür Özel, Erdoğan’ın çağrısını hatırlattı

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2008’deki sözlerini hatırlatarak şunları söyledi:

“Tayyip Erdoğan’a helal olan millete haram olamaz! Boykot demokratik haktır. 2008’de medya boykotu başlatan Erdoğan’ın ta kendisidir. Bugün boykotu kötüleyen şuursuzlar baş kötünün müritleridir. Tutarsızlıktan utanmayanlar, yalandan medet umanlar yine rezil oldunuz. Hadi buyrun…”

“Görmek istemeyene duyurmak için”

Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada boykotun suç değil, ifade özgürlüğü olduğunu belirtti. Yavaş, açıklamasında şunları kaydetti:

“Bir vatandaşın, anayasal çerçevede tüketim tercihini kullanması; suç değil, ifade özgürlüğüdür. Vatandaş ne alacağına da, ne almayacağına da kendi karar verir. Sorgulanması gereken halkın tercihi değil, halkı bu tercihe mecbur bırakanlardır. Boykot bir tepki değil, bir çığlıktır. Görmek istemeyene duyurmak içindir.”

“Başsavcı ne yapmak istemektedir?”

TİP Genel Başkanı Erkan Baş, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın boykot çağrılarına soruşturma açmasına ilişkin, “Yarın bu ülkenin milyonlarca yurttaşı hep birlikte satın almama özgürlüğümüzü kullanacağız. Peki İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı, Tayyip Erdoğan’ın dahi özgürlük olarak nitelediği boykot çağrısına dönük soruşturma başlatarak ne yapmak, nereye varmak istemektedir?” diye sordu.

Nasıl başladı?

Türkiye’de son dönemde yükselen boykot dalgası, CHP lideri Özgür Özel’in İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasına tepki olarak, protestoları görmezden gelen medya kuruluşları ve bazı şirketlere karşı boykot çağrısı yapmasıyla başladı.

Bu çağrıların ardından, boykot edilen markaların listelendiği “boykotyap.com” adlı bir web sitesi kuruldu. Ankara 4. Sulh Ceza Hakimliği’nin kararıyla bu siteye erişim engeli getirildi. ​

yandaslarboykot.com ve boykot.web.tr de erişim engeli gelen siteler arasında.

Sitenin yasaklanmasının ardından site yeni bir domain ile boykotyap.net olarak açıldı.

İmamoğlu da tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi’nden yaptığı açıklamada Özel’in başlattığı boykot çağrısına destek verdi ve medya ile iş dünyasının bir seçim yapma zamanının geldiğini belirtti. ​

Protestolar sırasında birçok üniversite öğrencisi, tepki olarak okullarda “ders boykotu”na başlattı.

Öğrenciler kampüslerdeki boykotlarını ekonomik boykota taşıma kararı aldı.

Türkiye’nin birçok ilindeki üniversite öğrencileri, “Ekonomik gücümüzü kullanıyor, bayram sonrası tüketime bir günlük ara veriyoruz” diyerek 2 Nisan’da ekonomik boykot gerçekleştirecek.

Ekonomik boykot çağrısı yapanlar arasında Boğaziçi Üniversitesi’nden ODTÜ’ye, Galatasaray Üniversitesi’nden İstanbul Üniversitesi’ne kadar birçok okuldan öğrenci bulunuyor.

Özel’in başlattığı boykot çağrıları, kültür-sanat etkinliklerini düzenleyen DBL Entertainment’a da sıçradı.

DBL Entertainment tüm projelerden çekildi

Dolmabahçe A.Ş. bünyesinde faaliyet gösteren şirketin sahibi Abdülkadir Özkan’ın sosyal medya paylaşımları büyük tepkiye yol açarken, dünyaca ünlü sanatçıların konser organizasyonları boykotun hedefi haline geldi.

Tepkilerin odağındaki isim Abdülkadir Özkan, sosyal medya hesabından yaptığı son açıklamayla, DBL Entertainment olarak projelerin tamamından çekildiklerini duyurdu.

Özel’den boykot çağrısı

Özgür Özel, sosyal medya hesabı X’ten, üniversitelilerin tüketim boykotuna destek verdiğini duyurdu. Herkesi 2 Nisan’da boykota çağıran Özel, “Herkesi bu boykota katılarak tüketimden gelen güçlerini kullanmaya davet ediyorum. Millet, devletin gerçek sahibidir” dedi.

Özel’in paylaşımı şöyle:

“19 Mart Darbesine karşı en ön safta direnerek geleceklerine sahip çıkan üniversite öğrencilerinden 301’i hukuksuzca tutuklandı ve bayramı ailelerinden ayrı geçiriyorlar. Öğrencilere, annelere, babalara, kardeşlere yapılan bu zulme karşı gençlerin başlattığı tüketim boykotunu gönülden destekliyorum. Herkesi bu boykota katılarak tüketimden gelen güçlerini kullanmaya davet ediyorum. Millet, devletin gerçek sahibidir. Devleti milletin karşısına diken bir avuç cuntacı kaybedecek, millet kazanacak.”

AKP Sözcüsü Ömer Çelik ise Özel’in boykot çağrısına destek vermesine tepki göstererek, “Geldiği nokta bir siyasi muhalefet değil, Türkiye’yi topyekun tehdit etmektir. Özel’in toplumsal hayatı bölmeye uğraşmak dışında bir muhalefet yeteneği olmadığı net şekilde görülmüştür. Vatandaşlarımız bu sahte siyaseti ve saldırgan siyasetçileri boykot edecektir” dedi. 

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.