Eski diplomat ve dış politika yorumcusu Aydın Selcen, Suriye’de Kürt gruplar arasında yaşanan yakınlaşmalara ve bölgesel dengelere işaret ederek, Ankara’nın bu gelişmeleri dikkatle izlediğini ancak ağırlığını iç siyasete verdiğini söyledi.
Aydın Selcen, Ruşen Çakır’a konuk olduğu yayında, 19 Mart sonrasında Türkiye’de yeniden alevlenen çözüm süreci tartışmalarının Suriye boyutunu ve Ankara’nın yaklaşımını değerlendirdi. Selcen’e göre Türkiye, içeride muhalefeti baskıladığı bir dönemde dışarıdaki süreci “birkaç gazete manşeti” için yedeklemiş durumda.
Aydın Selcen: “Ankara içeriye öncelik verdi, Suriye süreci zamana yayıldı” dedi ve çözüm süreci olarak sunulan girişimlerin de bir “teslim anlaşması” izlenimi verdiğini ifade etti.
“Federasyon masada ama yorumlar abartılı”
Selcen, son haftalarda Rojava’da yaşanan gelişmelere dikkat çekerek, farklı Kürt gruplarının Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile ortaklaştığını ve bazı siyasi uzlaşılara varıldığını aktardı. Roy Tell Saberi’de bir yetkilinin “federasyon seçeneği masada” açıklamasına da değinen Selcen, bu ifadenin Batı basınında fazlaca büyütüldüğünü söyledi: “Bana göre biraz abartılı bir yorum vardı.”
“Türkiye’siz Suriye’de de Ukrayna’da da iş yapılmaz mesajı veriliyor”
Selcen, Ankara’nın hem Suriye hem Ukrayna meselelerinde kendisini vazgeçilmez kılmaya çalıştığını söyledi:
“Türkiye’nin Ahmed eş-Şara üzerindeki etkisinin tanındığı, Türkiye’siz Suriye’de de, diğer taraftan Ukrayna’da da pek bir iş yapılamayacağı teslim edilerek, Ankara sıvazlanıyor.”
“Bu bir süreç değil, silahsızlandırma projesi”
Çözüm süreci olarak sunulan girişimlerin yeni bir müzakere değil, tek taraflı bir dayatma olduğunu savunan Selcen, “Bu bir süreç değil, bir teslim anlaşması. Silah bıraktırma projesi,” ifadelerini kullandı.
Kandil’den ay sonunda beklenen kongreye ilişkin ise, açıklamaların zamanlamasına ve algı yönetimine dayandığını belirterek, “Herhalde bir şeylerin altlığı hazırlandı, bir takım açıklamalar bu ay sonuna kadar duyulacak gibi” dedi.