Kamu görevlilerinin yargılandığı Grand İsias Otel davası 16 Temmuz’a ertelendi

Adıyaman’da 6 Şubat depremlerinde yıkılan Grand İsias Otel’e ilişkin kamu görevlilerinin yargılandığı dava, 16 Temmuz 2025’e ertelendi. Mahkeme, sanıkların tutuklama taleplerini reddederek adli kontrol şartlarının devamına karar verdi.

İsias Otel davası

Adıyaman’da 6 Şubat depremlerinde KKTC’li sporcular ve tur rehberlerinin de aralarında olduğu 72 kişinin hayatını kaybettiği Grand İsias Otel’in yıkılmasında sorumluluğu bulunan kamu görevlileri hâkim karşına çıktı. Dava, 16 Temmuz 2025’e ertelendi. Mahkeme, sanıkların tutuklama taleplerini reddederek adli kontrol şartlarının devamına karar verdi.

Dava, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden (KKTC) gelen ve depremin simgesi haline gelen “Şampiyon Meleklerin” ailelerinin katılımıyla açıldı. Adliye önünde bir araya gelen aileler, “ortak davamız” diyerek adalet arayışında kararlı olduklarını söyledi.

“Bir otel değil, bir mezardı o bina!”

Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği Başkanı Ruşen Yücesoylu Karakaya, duruşma öncesinde yaptığı açıklamada acının hâlâ ilk günkü gibi taze olduğunu belirtti, “6 Şubat sabahı sadece bir bina değil, evlatlarımız, öğretmenlerimiz, arkadaşlarımız, rehberlerimiz göçtü. İsias Oteli, bir mezara dönüştü. Biz bu ülkenin umudunu, onurunu kaybettik” dedi.

“Bu sadece bir yıkım değil, bilinçli bir cinayet!”

Ruşen Karakaya İstanbul’da 6.2 şiddetinde deprem olduğunu hatırlattı, “Acılarımız ve kayıplarımız için geldiğimiz Adıyaman’da yine bir deprem haberi aldık. Bütün İstanbul’a ve depremi hissedenlere geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Deprem yaşayan herkes acımızı daha iyi hissediyordur” diye konuştu.

Karakaya şunları söyledi:

“İsias Oteli, görev suiistimallerinin, görmezden gelinen eksiklerin ve rant uğruna yok sayılan insan hayatlarının sonucudur. Biz buradayız çünkü bu ülkede çocuklar bir daha karanlıkta can vermesin diye. Kamu görevlileri sorumluluktan kaçamasın diye. Adaletin terazisi yalnızca güçlüyü değil, görevini yapmayanı da tartmalı.”

“Hasan Aslan neden hâlâ dışarıda?”

Ailelerin bir diğer büyük isyanı ise ceza almasına rağmen halen tutuklanmayan Hasan Aslan’a yönelik oldu. Karakaya, “72 kişinin mezarı olan bu otelde sorumluluğu bulunan biri daha ne kadar elini kolunu sallayarak dolaşacak? Adaletin gecikmesi, adaletin inkârıdır” dedi.

“Bizden sonra bina başka şeye dönüşmüş”

Dönemin Ruhsat Büro Şefi Bilal Balcı, SEGBİS ile katıldığı duruşmada ilginç açıklamalarda bulundu. 1995-2004 arasında görev yaptığını belirten Balcı, otelin taşıyıcı sistemi tamamlandıktan sonra ruhsat için başvurulduğunu söyledi.

Balcı savunmasında şunları dile getirdi: “2004’ten sonra mutfak genişletildi, otopark bodrum kata alındı. 2016’da yapı içten dışa yenilendi, kaçak kat eklendi. Bizim verdiğimiz ruhsatla son hali arasında benzerlik kalmadı.”

Kontrol yetkisinin olmadığını iddia eden Balcı, belediyede yeterli personel bulunmadığını öne sürdü. KTÜ raporunun eksik belge içerdiğini, Gazi Üniversitesi raporunun kendisini kusursuz bulduğunu savundu.

Sanıkların şaşırtan cevapları

Dönemin İmar Müdürü Yusuf Gül, mimar olduğunu ve statik hesap yapamayacağını belirtti. “2001’de ikinci ruhsat alındığında Adıyaman’ın deprem derecesi değişmişti. Performans analizi yapılmalıydı” dedi.

Belediye Başkan Yardımcısı Osman Bulut ise mesleğinin tarih öğretmenliği olduğunu vurguladı. Teknik bilgisi olmadığını belirten Bulut, “Evrakları sırayla onaylardım. Statik konular uzman mühendislerin sorumluluğundaydı” ifadelerini kullandı.

Teknisyenler Abdurrahman Karaaslan ve Fazlı Karakuş da benzer savunma yaptı. Karaaslan, ticaret lisesi mezunu olduğunu, daktilo kullandığı için büroda çalıştığını söyledi. Karakuş ise “Ben sadece verilen bilgileri yazıya geçirdim” dedi.

Plan Proje ve İmar Müdürü Mehmet Salih Alkayış, evrakları denetlemeden güven esasıyla imzaladığını itiraf etti. “Halil Bağcı’nın 3 sayfalık statik raporuna güvendik” diyen Alkayış, duruşmalara katılmak istemediğini belirtti.

“Bu mahkemenin vicdanı olmalı”

Eşi Bedriye Fidan ve kızı Ecem’i kaybeden Can Ahmet Yeniçeri, mahkemede duygu dolu anlar yaşattı. “Sanıklar susuyorlar. 100 yıl düşünsem Adıyaman’a gelmem ama son 2 yılda kaç kere geldiğimi bilmiyorum” diyen Yeniçeri, mahkemeden vicdan beklediğini söyledi.

Caner Kalaycı, eşi Duygu ve kızı Lavin’i kaybetmenin acısını dile getirdi. “Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır. 7 yaşındaki kızım, 4,5 yaşında annesini kaybetti. Türkiye’ye gelmek, uçağa binmek istemiyor” diye konuştu.

“Biz tiyatro izlemeye gelmedik”

Esra Özberkman, kızı Sahil’i kaybetmenin yasını tutarken mahkemede isyan etti. Enkazdan yaralı kurtulduğunu hatırlatan Özberkman, “Ben haddimi bilip öğretmenlik yapıyorum. Haddim olmayan belgelere imza atmıyorum. Biz bu kadar yolu tiyatro izlemek için gelmedik” dedi.

Enver Karakaya, sanıkların ifadelerini “dörtlü pişpirik ekibi” benzetmesiyle eleştirdi. “Kimsenin hiçbir şeyden haberi yok. Hayali bir ekip var, resmi yetkili yok” diyerek tepkisini ortaya koydu.

Fatma Karasel, eşi Ali Karesel’i kaybettikten sonra adalet mücadelesine devam ediyor. “Katil binada eşimi ve en sevdiklerimi kaybettim. Buna sebep olanların en ağır cezayı alması için savaşacağız” dedi.

“O imzalar olmasaydı…”

Mehmet Tülek, KTÜ raporunun sanıkları asli kusurlu bulduğunu hatırlattı. “Ahmet Bozkurt parası boşa gitmesin diye karkası yıkmadı. Halil Bağcı’ya imza attırılmış. Suç net” diyen Tülek, sanıkların tutuklu yargılanmasını istedi.

Mehmet Çetiner, günlerce otel enkazında çalıştığını anlattı. “Diğer binalar ayaktayken İsias yıkıldı. O imzaları atmasalardı, belki kızım yanımda olacaktı” diyerek sanıkları suçladı.

Mehmet Topukçuoğlu ise “Hiçbir anne baba böyle bir travmayı yaşamamalı. Suçlamalar netleşince ‘bilmedim, görmedim, duymadım’ deniliyor. Tam da bu noktada suç var” dedi.

Mahkeme, 30 dakikalık aranın ardından sanıkların müdafilerini dinleyerek devam edecek. Şampiyon Melekler’in aileleri, kamu görevlilerinin de tıpkı otel sahipleri gibi en ağır cezayı almasını istiyor.

İkinci duruşma 16 Temmuz’da

Mahkeme davayı 16 Temmuz 2025’e erteledi. Sanıkların tutuklanması talepleri reddedildi. Adli kontrol şartları ve duruşmalara katılma zorunluluğu devam edecek.

Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davayla birleştirme talebi kabul edilmedi. İlgili dava istinaf sürecinde olduğu için ret kararı verildi. Dönemin belediye başkanı hakkındaki suç duyurusu talebi de reddedildi. Tanık olarak dinlenmesi önerisi de kabul görmedi.

Bilirkişi raporu beklenecek

Mahkeme yeni bir karar daha aldı. Kamu görevlilerinin olası kusurlarının tespiti için bilirkişi raporu istenecek. Raporu Dokuz Eylül Üniversitesi hazırlayacak. Davaya bu raporun ardından devam edilecek.

Duruşma sonrası Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği Başkanı Ruşen Yücesoylu Karakaya açıklama yaptı. Karakaya “Biz gerçekleri biliyoruz. Katil olduklarını tek tek ispatladık!” dedi. Sanıkların tutuklanmamasına tepki gösteren Karakaya şöyle konuştu: “Bu suçlular kaçsın mı? Sadece İsias değil, daha birçok dosyada adı geçen kamu görevlileri serbestçe dolaşıyor.”

Yakınları adalet bekliyor

Karakaya sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizim sevdiklerimiz toprak altında, biz bu davanın peşindeyiz.”

Esendağlı: “İlk prosedürleri geçtik, süreç devam ediyor”

Kıbrıs Barolar Birliği Başkanı Hasan Esendağlı, kamu görevlilerinin “bilinçli taksirle” itham edildikleri duruşmanın ilk celsesinin tamamlandığını söyledi. 

Davanın 16 Temmuz’a ertelendiğini ifade eden Esendağlı, davanın bilir kişi raporunun tanzimi için ertelendiğini kaydetti. 

Sanıklara tutukluluk verilmediğini, adli kontrol şartlarının devamına karar verildiğine işaret eden Esendağlı, sanıkların duruşmalarda hazır bulunmaktan muaf olma talebinin ise reddedildiğini aktardı. 

Esendağlı, İlk prosedürleri geçtiklerini, sürecin devam ettiğini sözlerine ekledi.

Sanıklar kamu görevlileri

Yargılanan isimler arasında dönemin Adıyaman Belediye Başkan Yardımcısı Osman Bulut, Yapı Kontrol Birimi çalışanları Bilal Balcı, Mehmet Salih Alkayış ve Abdurrahman Karaaslan ile otelin 1993 yılındaki ruhsat sürecinde imzası bulunan Yusuf Gül ve Fazlı Karakuş yer alıyor.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.